Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi İslami İlimler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Asım Yapıcı, AA muhabirine, geçen yıl olduğu gibi bu yıl da ramazanın buruk geçtiğini söyledi.

Akraba komşu ve dostlarla yapılan iftarlara hasret kalındığını belirten Yapıcı, "Kovid-19 salgınının ramazan ayının eşimizle çocuklarımızla birlikte hanelerimizde yaşanması noktasında olumsuz bir etkisi olmadı. Ramazan ayı yeniden doğuşu ve kendimizle buluşmayı temsil eder. Bu nedenle her şeye rağmen ramazanı içimizde hissedebildik." diye konuştu.

Salgın nedeniyle ramazan ibadetlerinin daha çok bireysel yapıldığını anımsatan Yapıcı, şöyle devam etti:

"Teravihin camide cemaatle eda edilmemesi ramazanın manevi havasını birlikte yaşama hususunda bir eksiklik olarak hissedildi. Cami ortamında ve cemaatle birlikte olmasa da dijital platformlarda ve televizyon yayınları üzerinden mukabeleler rahatlıkla yapıldı. İnsanlar dua ve ibadet maksadıyla Kur'an-ı Kerim'i her fırsatta okudu. Ancak ramazan umresi maalesef salgın nedeniyle yapılamıyor."

"Bayram tek başına değil birlikte yaşanıldığında güzel olur"

Müslümanların tuttukları orucun hediyesinin bayram olduğunu aktaran Yapıcı, şunları kaydetti:

"Bayram tek başına değil birlikte yaşanıldığında güzel olur. Sevinç paylaşılmazsa bayram öksüz ve yetim kalır. Bayram içe kapanmadan öte dışa açılmadır. Ziyaretleşme ve bayramlaşmanın olmaması insanlara ağır gelecektir. 2020'de yine kısıtlamalı bayramlar yaşadığımız için bu sene olumsuz etkilenme düzeyimiz daha az olur. Tabii ki uzaktan yani online olarak bayramlaşılacak, sohbetler edilecek."