'Hayır!' deme hakkımız var mıdır?
Tam demokrasinin olduğu bir ülkede temel hak ve özgürlüklerin oylanıyor olması abestir.
Bir ülkede bir gurubun yaşamasının ya da ölmesinin oylanması ne kadar abes ise temel hakların oylanıyor olması da o kadar abestir. Ancak bizim gibi tam demokrasiye geçmeye çabalayan ülkelerde bu gayretler normal görülebilir.
Referandum öncesi toplumumuz şimdiden evet-hayır kamplarına çadır kurmuş durumda. Kimse kimsenin sözünü, gerkçesini dinler durumda değil.
Burada galiba asıl sorulması gereken soru şu: Bizim insanların temel hak ve özgürlükleri konusunda ?Hayır!? deme lüksümüz var mı?
Örneğin 12 Eylül darbesinde mağdur olan on binlerce insan aradan otuz yıl geçmesine rağmen hâlâ adalet beklerken, bizim kalkıp ?Hayır adalet uygulanmasın!? deme hakkımız var mıdır?
HSYK?nın kararıyla hayatı kararan bir savcı ya da hakimin; ??Hayır mahkeme yolu kapalı olsun hakkını arayamasın!?? deme hakkımız var mıdır?
Askeri Şûra kararlarıyla ordudan atılan rütbeli bir subayın; ??Hayır bu subay mahkemelerde hakkını arayamasın!?? deme hakkımız var mıdır?
Amirler, memurlara kınama vs. gibi cezalar verdiğinde; ??Hayır memurların hak arama yolları kapalı olsun!?? deme hakkımız var mıdır?
Özürlü insanlara bazı insani hakların verilmesine; ??Hayır özürlüyse özürlü verilmesin?? deme hakkımız var mıdır?
Memurlara toplu sözleşme hakkı verilmesine; ??Hayır memurlar bu haktan mahrum kalsınlar!?? deme hakkımız vardır.
İnsanlar çaresiz kaldıklarında; ??Anayasa Mahkemesine başvuramasın, oraya sadece imtiyazlı olanlar yaklaşabilir!?? deme hakkımız var mıdır?
Devletin kendi halkını şüpheli bir düşman gibi görerek fişleme yapmasını normal görüp fişleme yasağına; ??Hayır, devlet halkını fişlemeye devam etmelidir.?? deme hakkımız var mıdır?
??Sivil bir insanın, sivil mahkemeler esas iken askeri bir mahkemede yargılanmaması teklifine; ??Hayır sivil askeri mahkemede yargılansın?? deme hakkımız var mıdır?
Eğer vardır diyorsak o zaman; HSYK?nın açlığa mahkum ettiği savcının, Askeri Şura?nın ordudan atarak açlığa mahkum ettiği bir yarbayın, evinden dışarı dahi çıkamayan iki buçuk milyon özürlünün, amirinden ceza alıp zulme uğramış memurun, fişlenme korkusuyla kendi vatanında hep bir parya gibi yaşamak zorunda kalan samimi dindarın ya da ateistin, anayasa Mahkemesinde hakkını araması kısıtlanan sade vatandaşın iki eli yakamızda olur.
Bir takım zorlama yorumlarla kendimize haklı ?Hayır? gerekçeleri bulmamız vicdanımızın sesini gürültüyle bastırmaktan öte bir eylem olmaz.
Bu referandumun sonucu inşallah milletimiz için hayırlı olur. Ancak Hayır?dan hiçbir zaman hayır gelmediği de bir gerçek. Hayırlı bir işin kapılarının ''Hayır'' la açıldığı vaki değildir.
Şimdi böyle bir yazı yazdığım için Evet?çilerden ses çıkmayacak ancak Hayır?cılardan yazının başlığına bakarak meil kutuma birçok hakaret gelecek. Çünkü haksız insan gürültü çıkarır. Ancak haksızların gürültüleri haklıların kanaatini değiştirmez.
??Hayır!?? da hayır aramak, hayırlı bir iş değildir.
Arif Akpınar- haber 7 (arifhanakpinar@hotmail.com)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.