Hayati Koca: Sessiz İyilik
“…sen iyiliği savunmasız sanırsın. Onun sahibi Allah’tır.” ( İ. Tenekeci)
Sessiz İyilik
Kar sularının azalması da derelerin, nehirlerin, şehirlerin ve denizlerin daha çok kirlenmesinin sebeplerinden olabilir mi?
Kar suları…
Her biri ayrı dağdan, tepeden süzülür gelir. Berrak, duru, sert, soğuk ve asil. Başladığı gibi… Karıştığı her yeri durultmak, arıtmak asli işlevidir. Hiçbir kire bulaşmadığından temel niteliği de temizliktir.
Kar suları…
Önce tepeler, dağlar; sonra dereler, nehirler; sonra köyler, şehirler… Kalabalık arttıkça; saflık bozulur, nitelik zayıflar. Kirlenmenin kolaylığı bazen temizliğin asaletini alt eder. Aslında umut, kar sularının bir dağ gibi durmasıdır; çünkü şehirde bunalanların, nefessiz kalanların gözleri de gönülleri de o dağlardadır. Ulaşılmak, tekrar dönülmek istenendir.
Temizliğin en güzel yanı, kirliden hemen ayırt ediliyor olmasıdır. Kirlilik bulaşıcı, temizlik sahici ve sabittir. Bunu en iyi dağlara bakanlar bilir.
Kar suları…
Sessiz iyiliktir. Bağırmayan, isyan etmeyen, çığırtkanlığa meyletmeyen; azını az, çoğunu çok bilen; hileye bulaşmayan, yalana sarılmayan; dağı, tepeyi yormayıp olurunda akandır.
Bir dağdan süzülen tertemiz kar suyu olmak, zerre miktarı kirlilik barındıran umman olmaktan yeğdir. Sahipsizliği en büyük sahibe adamaktır. Saflığı, duruluğu, berraklığı, iyiliği beklemenin onuruna inanmaktır. Dönüş temiz suyladır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.