Hayati Koca: “Bu Yüzden İnsanlar, Ölümden Sonra Kavuşacaklarını Ölmeden Severler”
“ Merhum babam Ali Nadir KOCA’nın aziz hatırasına, rahmetle...”
Her temmuz, o temmuz…
Gül kokusu, gül yangını, gül yüzlünün sahibine yürüyüşü…
Dün gibi...
Yıllar geçse de dün gibi, her geçen yıl biraz daha zor gibi ve her dem içte bir kor gibi.
Acının en güzeli yanından hiç ayrılmayanmış; acı duyduğuna sevgini, saygını ve vefanı belli edermiş.
Bazı kitaplar bir hayatı anlatır, bazı hayatlar ise kitabın kendisidir.
Yaşar, yaşatır, umut ve öğüt verir, çalışır örnek olur, az ve öz konuşur, bir cümlesi külliyat oluşturur, ne kadar tecrübesi varsa yaşamın acemilerine aktarır... Öyleydi.
Kur’an okurdu babam. Kur’an harflerinin her biri hiç incinmeden çıkardı ağzından. O, Kur’an okurken hangi sureyi okuduğunu, ayetin ne anlattığını bilmeseniz de bir kıssa mı anlatılıyor, öğüt mü veriliyor, uyarı mı yapılıyor, bir azap mı anlatılıyor, müjde mi veriliyor anlardınız. Öyle güzel kullanırdı sesini ve nefesini. Rabbim cennet imamlarından, müezzinlerinden eylesin inşallah!
Başkaları tarafından : “Keşke sen ölmeseydin de benim babam ölseydi!” diye arkasından ağlanandı. Nasıl bir nasip, kısmet, hayır, güven, saygı ve sevgi yansımıştı kalanlara? Yaşamayınca bilinmiyor.
Rabbim sana ve ümmetin cümle geçmişlerine rahmet eylesin! Mekanını cennet, makamını âli eylesin!
Hiçbir gölgenin kalmayacağı günde gölgesine sığınacak olanlardan eylesin, inşallah! Rahmet olsun, dua olsun, nur olsun
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.