
Mahmut Eraslan
Gençler savuruluyor da biz yerimizde sağlam durabiliyor muyuz?
Gençler savuruluyor da biz yerimizde sağlam durabiliyor muyuz?
Sıkça duyduğumuz ve sürekli şikâyetçi olduğumuz önemli bir konu gençlik savruluyor (mu)?
Gelin birlikte irdeleyelim ve önce biz büyüklerden başlayarak bir tahlil yapalım.
Ailenin en tecrübeli ve öncüsü olan anne ve babalar olarak kendimizden başlayarak soralım, çocuklarımıza hangi yatırımı yaptık?
Siyasetçiler, sanatçılar, imamlar, hocalar, eğitimciler kısacası belli bir yaşa gelmiş tecrübe sahibi ve sorumlu insanlar olarak inanç, tarih, kültür, meslek, adalet, ahlak adına ne verebildik çocuklarımıza?
İnsan, komşu, ana-baba hakları, büyüklere karşı saygı, küçüklere karşı sevgi, insana ve doğaya karşı hangi bilinci aşılayabildik, biz ne kadar sorumluluklarımızı yerine getirebildik?
Mesela yaşayış ve davranış olarak onlara örnek olduğumuzu iddia edebilir miyiz?
Onlara yeterince zaman ayırabildik, gönüllerine girebildik mi?
Tüm faturayı gençliğe çıkarmak ne adalet ne de sorunumuza çözüm olur.
Gençler savuruluyor da biz yerimizde sağlam durabiliyor muyuz?
Sağlıklı ve adil bir şeklide iç muhasebe yapacak olursak hep birlikte savrulduğumuzu itiraf etmek dürüst bir davranış olur.
TV kumandası, klavye ve cep telefonlarını çocuklarımızın ellerine biz verdik, gerçeklerden koptuk, sanal âlemde ailece savrulmaya başladık.
Anne ve babalarımızı bir kenara bıraktık, akrabalık bağlarını kopardık, aile içi sohbetler son buldu, ne din ne nasihat kaldı ortada, aile gibi güçlü bir kurumu kendi ellerimizle çökerttik.
Daha düne kadar “ Başörtüsü Onurumuzdur” diye eylem yapan İslami hareket mensubu dava adamlarının kızları başlarını açıyor, erkekleri namazı terk ediyor, artık sokakları onur yürüyüşü adı altında LGBT ve cinsi sapıklar dolduruyorsa durup düşünmemiz gerekmiyor mu?
Çıkardıkları kanunlarla toplumsal savruluşumuzda büyük pay sahibi olan milletvekilleri ve bürokratlar, din adına topluma yön vermeye çalışan Diyanet İşleri Başkanlığı, müftüler, imamlar, cemaat liderleri, kanaat önderi hoca ve şeyhler gençlere karşı tüm sorumluluklarını yerine getirdiklerini iddia edebilirler mi?
Kuran ve Hadislere bağlı olduklarını iddia eden, ümmeti vahdet ve kardeşliğe çağıran hoca efendiler kendi aralarında yaşadıkları itilaf ve kavgaya son vermedikleri sürece, İslami davet adı altında ortaya çıkan tekfirci mezhepçi ve şekilci yapıların bu topluma verebilecekleri hiçbir şey yoktur.
Haydi, gelin birlikte itiraf edelim tarih, kültür, sanat, edebiyat inanç ve ibadetten yoksun bu gençliği biz yetiştirdik!
Cemaatler, Gençlik, Aile, Kültür ve Milli Eğitim Bakanlıkları, Diyanet İşleri Başkanlığı, STK’lar olarak yaşlısı, genci hep birlikte kültür-sanat alanında sol-seküler yapının hâkimiyetine son verilecek adımların atılması ve sadece gençliği değil tüm toplumu ifsat eden ekranların ahlaksızlıktan arındırılması inançlı ve yeni bir nesil için harekete geçmeliyiz vesselam.
“Kış Kapıda; Mazlumları Yalnız Bırakma”
10 Aralık 2021 Cuma 11:32Dur Ey Yolcu.
20 Kasım 2021 Cumartesi 21:08Adana'nın Kurtuluşunun 100. Yıl Etkinlikleri
20 Ekim 2021 Çarşamba 23:20Sahte Cumhurbaşkanı
18 Ekim 2021 Pazartesi 18:47Festivalden festivale fark var.
11 Ekim 2021 Pazartesi 16:40Cami ve mescitlerin durumu...
28 Eylül 2021 Salı 19:23Uyuşturucu ve Trafik sorunu çözülmeli
05 Eylül 2021 Pazar 22:38Laiklik elden mi gidiyor?
03 Eylül 2021 Cuma 11:43Geziciler ve içimizdeki ezikler...
05 Ağustos 2021 Perşembe 00:23Aladağ yangını ve izlenimlerim…
02 Ağustos 2021 Pazartesi 16:02




Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.