Eğitimin nasıl düzenleneceği noktasında büyük kavga yaşanıyor.

Kavganın, TBMM çatısı altında da devam etmesi, bu konuda nasıl bir derin ayrışmanın içinde olduğumuzun göstergesi.

Evet, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun söylediği gibi "Eğitim hepimizin çocuklarını ilgilendiriyor."
Ama keşke diyorsunuz bunu Cumhuriyet'in taaa başında, CHP'nin tek parti olarak her şeyi düzenleme yetkisini kendisinde gördüğü zamanda görebilseydik.

O zaman neredeyse millet-halk hiç yoktu devrede.

Adı üstünde "halka rağmen"di, yönetim kadroları "Halk için" en iyiyi biliyor ve onu halka rağmen, yani tepeden inme olarak uygulamaya geçiyordu.

Tek partiden kalma bağnazlık

CHP'nin eğitim için sergilediği agresif politika yöntemi ne yazık ki tek parti dönemi bağnazlığının uzantısı.
28 Şubat, en büyük tahribatı eğitim konusunda yaptı, bunu yazıp durmaktayım.

28 Şubat eğitimde, 47 yıl sonra, tek parti döneminin kriterlerini hayata geçirmeye çalıştı.

Eğitim bu milleti adam etme işiydi ve bunu en iyi, tek parti ideolojisi, yani CHP zihniyeti bilirdi.

28 Şubat, memleket çok partili hayata geçildiğinden bu yana yanlış yolda gitti demekteydi.

İmam Hatipler, din dersleri, Kur'an kursları şu bu... Hepsi sapmaydı.

Bu sapmayı düzeltmek için, bir tırpan gerekliydi ve 28 Şubat bu tırpanı vurdu eğitime...

8 yıllık kesintisiz eğitim, ne yazık ki bir eğitim hamlesi değildi, bir tırpandı eğitime...

İmam Hatipler biçilsin de, din eğitiminin önü kesilsin de, diyelim meslek eğitimi de onun yanında can versin, kimsenin umurunda değildi.

Katsayı uygulaması ile açık bir zulüm yaşandı.

15 koca yıl, bu ülkenin çocuklarının yolu kesildi.

O dönem, devlete 28 Şubat'ın aktörlerine "Çek elini çocuklarımızın üzerinden" şeklinde bir ses yükseldi mi
CHP'den?

O zaman eğitim hepimizin çocuklarını ilgilendirmiyor muydu?

Ne yazık ki CHP, halk partisiydi ama eğitimde halkın taleplerini göz önünde bulundurmak gibi bir siyasete sahip değildi.

28 Şubat'ın eğitim giyotinini ülke çocukları üzerinde gezdirenler şimdi CHP bünyesinde siyaset yapıyor.

Kılıçdaroğlu onları partiye aldı, aday yaptı ve milletvekili seçtirdi.

Aslında 28 Şubatçılar'la birlikte olduğu için özür dilemeli Sayın Kılıçdaroğlu halktan...

Eğitimde CHP ipoteği sürmeyecek

Halkın eğitim talepleri, bütün demokrasi tarihimizde, CHP dışındaki partiler tarafından ve CHP'ye rağmen sahiplenilmiştir. Bu açık bir gerçektir.

Aksine, CHP hep Türkiye'yi tek parti şablonlarına mahkûm etme siyaseti izlemiştir.

Şu anda CHP'nin canhıraş bir direnişine tanık olmaktayız.

Bazı CHP'liler sokak mücadelesini seslendiriyorlar.

Bütün bu görüntüler, yaşanan sistem sancısında, statükonun eğitim alanına ne kadar abandığını gösteriyor.

Yeni bir toplum üretilecekti.

Eğitim onun manivelası idi.

Olmadı, toplum direndi ve çok partili hayatta, kendi taleplerini, sınırlı da olsa sisteme enjekte etmeyi başardı.

Olmadı, CHP kendisine iktidar sağlayacak bir toplum tabanı üretemedi.

Aksine CHP'nin tabanı eriyor.

Eğitim konusundaki tansiyon yüksekliği, CHP adına gerçekten dramatik bir mücadele verildiğinin göstergesidir.

21'inci yüzyılda CHP hâlâ eğitimi kontrol altında tutabileceğini zannediyor.

Gerçekten militan sözcüleri var.

Ama bu militan sözcülerin toplumda karşılığı yok.

Şunu net olarak ifade etmek isterim: Eğitim konusunda CHP'ye düşen hem "halka rağmenci" tek parti yılları için hem 28 Şubat sürecindeki çarpık ilişki için toplumdan özür dilemektir. Başkası değil.

Ahmet TAŞGETİREN

[email protected]