"-Bir gece önce beni aradı. Bağımsızlık ilan ederseniz sizi hemen tanıyacağız" dedi. "O Başbakan Tayyip Erdoğan'dı. Bunu unutamayız."

Kosova'da Başbakan Erdoğan'la bir gün.

Bunları söyleyen kişi, Kosova Başbakanı Haşim Taçi. Limak'ın Fransız ortağı ile birlikte yaptığı ve Kosova bağımsızlık mücadelesinde ailesi ile birlikte şehit edilen Adem Yaşari'nin isminin verildiği havalimanının açılışında konuşuyor.

Öğleden sonra, sırtını dağa yaslamış haliyle ve minareleriyle Bursa'nın minyatür bir örneği olarak Balkanlar'a yerleşen Prizren'de, Tayyip Erdoğan fotoğrafları ve sevgi yüklü afişlerle donatılan Şadırvan Meydanı'ndaki mitingde konuşan Erdoğan, bu güzel hikayenin devamını anlatacak.

-Bakanlar Kurulu toplantısındaydık. Haşim Taçi kardeşimden telefon geldi. 'Bağımsızlık ilanını gerçekleştirdik' diyordu. Ben de kendisine 'Sizi kutluyorum. Bakanlar burada, sizi tanıyan kararımızın altını imzalayacağız' dedim.

Bunları söylüyor ve Şadırvan Meydanı alkış seslerinden inliyor.

Görülecek gündü Prizren'in o günü. Yollara dizilmiş binlerce çocuk. Ellerinde Türk-Kosova Bayrakları, gözler pırıl pırıl. Türkiye Başbakanı Tayyip Erdoğan'ı bekliyorlar. Selamlayacaklar. Bizler, basın mensupları caddeden yürüyoruz, sağdan soldan, çocuklar gençler yaşlılar taa gözlerimizin içine bakıp, "Merhaba, selamünaleyküm. Hoş geldiniz" diye sesleniyorlar. Türkçe, nerede ise ana dil kadar yaygın. "Türkçe biliyor musun" diye sorsanız güceniklikle karşılıyorlar. Nerdeyse "Ayıp ettin" diyecekler.

Siyasetteki başarısının sırrı

Televizyon görüntülerinden tanıyanlar elimizi sıkıp, sevgi gösterisinde bulunuyorlar.

Azerbaycan'dan sonra "İki devlet tek millet" denecek bir başka ülke olarak Kosova var dense yanlış olmaz. Belki aynı kategoriye başka millet-devletler de konulabilir.

Mitingde de, havalimanının açılışında da Başbakan Erdoğan "Bizim İstiklal Marşımızı bir Arnavut bilge adam yazdı, biz sizlerle o kadar iç içeyiz" diyerek, kardeşlik vurgusunun en netini yapıyor.
Kosova gezisinin akışını gösteren kitapçıkta bir paragraf dikkat çekiyor:

-Hacı Salih Ramazanoğlu'nun evinde bir yemek.

Sırrını sonra uçaktaki sohbette öğreniyoruz:

-Yıllar önceden, taa Erbakan Hoca zamanından tanışırız Hacı Salih'le. Çok eskiden bizim çalışmalarımıza katılmıştır. Seçim zamanlarında Türkiye'ye gelir, Arnavut vatandaşlarımızla görüşür ve bize yönelmelerini sağlar. Kosova'ya geleceğimizi duyunca, "Mutlaka evime beklerim" dedi. Günlerce aradı. Gitmesem gönlü çok çok kırılırdı.

Bu, Tayyip Erdoğan'ın siyasi hayatında ilginç bir insani ilişkisi tarzı. İnsana dokunan ve çok samimi dokunan, asla yapmacıklık taşımayan tarafı ve belki de, siyasetteki başarısının sırrı.

Küçük dünyadaki dağınıklık

O hengame içinde çocuklarla ayrıca ilgilenme fırsatı bulmak, Rizeli hemşehrilerinin görüşme, el sıkma arzusunu geri çevirmemek... Bunlar, siyasetin güzel yüzü olarak kayda giriyor.

Başbakan, bütün Kosova gününde "Balkanlar coğrafyasında barış"ın altını çiziyor. "Tarihten ibret alalım, ibret alırsak tarihteki kanlı olaylar yaşanmaz" mesajını veriyor.

Kosova'nın 1 milyon 739 bin 825 kişilik nüfusu var, bunun yüzde 92.93'ü Arnavut. Yüzde 1.08'i Türk. Yüzde 90'dan fazlası Müslüman. Türk nüfusun içinde 3 tane parti, 30 tane dernek olduğunu söyler, diğerlerini de buna kıyas edin dersem, bu küçük dünyada nasıl bir dağınıklık bulunduğunu sanırım anlatmış olurum. Kosova'da yakında mahalli seçim var. Meydanlar seçim afişi dolu.

İnsan manzaraya bakınca, taa yüreğinden daha az siyasi çekişme, daha çok Kosova'nın yücelişi için çaba diyesi geliyor.

Ahmet TAŞGETİREN

[email protected]