Gül, İngiliz devşirmesi ve 'Cemaat imamı'
'Sayın Cumhurbaşkanımız İngiltere'de yüksek lisans yapmış, orada bir süre yaşamış.
İngilizler ve batılılar kendi ülkelerinde okumuş, yaşamış insanları sahiplenir, devşirmeye ve sonra kendi ülkesinde kullanmaya çalışırlar...'
Bu satırlar kime mi ait?
Hanefi Avcı'nın tespitine göre, 'cemaate perspektif veren' bir elemana...
Durun, hemencecik 'kim bu adam, adı gelsin' diye üzerime gelmeyin, kaç gündür sabrettiniz, üç beş satır daha sabredin ki adamın kimliğini sorgularken ne dediğini kaçırmayalım.
Görmüyor musunuz adam gündüz gözüyle ne diyor Allah aşkına?
Türkiye Cumhuriyeti'nin Cumhurbaşkanı hakkında resmen ve alenen 'İngiliz devşirmesi' demeye getiriyor.
Bu nasıl bühtandır ağalar; Coşkun Bekir bile bu kadar tozutmamış, en fazla, 'Benim cumhurbaşkanım değil' demişti.
Ah pardon, günahını almayalım, bir sonraki cümlede şerh etmiş: 'Sayın Gül İngiltere'ye devşirilecek yaşı geçtikten sonra gitmiş...'
Yani?
Sayın Gül yaştan yırtmış!
Biraz daha genç, ne bileyim ilk gençlik döneminde falan gitmiş olsaydı, alimallah yanmıştık.
'Cemaate perspektif veren' eleman kanaatini açık seçik bir şekilde dile getirmekle yüreklerimize adeta ferahlık veriyor.
Diyor ki: 'Öyle bir devşirme olacağına, Gül'ün böyle bir işe girişeceğine de ihtimal vermiyoruz...'
İyi de, madem ihtimal yok neden dillendiriliyor acaba?
Okuyalım: 'Abdullah Gül'ün İngiltere serüveni ve İngilizlerin hiç güven veremeyen geçmişi Gül-İngiliz ilişkilerinin sorgulanmasına neden oluyor...'
Sizce de 'Vay canına!' değil mi?
Şu hale bakın:
Hem Gül'ün devşirme olacağına ihtimal vermiyor hem de 'Abdullah Gül'ün İngiltere serüveni' diye oldukça manidar bir ifadeye yer veriyor.
Manidar da laf mı; 'Cemaate perspektif veren' eleman bakın nasıl devam etmiş: 'Hele bu samimiyet ve ilişki İngiliz derin yapısının ve İngiliz uluslar birliğinin başı (Commonwealt) ve İngiliz uluslararası menfaatlerinin sembolü olan kraliçe ile olunca, insanlar bir hayli huylanıyorlar. Sayın Cumhurbaşkanımız bence daha dikkatli olmalı. (...) İngiltere'de yaşamış olmak, İngiliz muhipliğine, belki biraz komplekse ve ülke menfaatleri konusunda zaafa neden oluyor mudur diye düşünenler çıkabilir...'
Buradaki 'Cumhurbaşkanımız bence daha dikkatli olmalı' cümlesi bana nedense Hrant Dink davası sanıklarından Yasin Hayal'in mahkeme girişindeki, 'Orhan Pamuk akıllı olsun!' tehdidini hatırattı.
Mezkur çağrışımda 'İnsanlar bir hayli huylanıyorlar' ifadesinin hatırı sayılır katkısı var elbette.
'Cemaate perspektif veren' eleman, 'İnsanlar' gibi genellemelerle kendini dışarda tutmaya çalışıyor ama nihayetinde o da bir insan evladı.
Zaten 'Gül-İngiliz ilişkilerinin sorgulanmasına neden oluyor' demekle sonuç itibariyle kendisinin de 'huylandığını' dermeyan ediyor.
'İngiltere'de yaşamış olmak, İngiliz muhipliğine, belki biraz komplekse ve ülke menfaatleri konusunda zaafa neden oluyor mudur diye düşünenler çıkabilir' derken de aynen öyle.
Aynı mantıkla, 'Pensilvanya'da onca yıl yaşamış olmak, Amerikan taşeronluğuna ve ülke menfaatleri konusunda zaafa neden oluyor mudur diye düşünenler çıkabilir...' denileceğini sanırım hiç aklına düşürmemiş.
Zeki ve kurnaz olmak böyle bir şey galiba; 'huylanma hakkını' hep böyle kendinizde görüyorsunuz.
Kendinizi zeki herkesi sersem sanınca...
Kendi ülkenizi İngiltere'ye jurnallemede bir sakınca görmez, Cumhurbaşkanımızın daha evvel İngiltere'de yaşamış olmasından nem kaparsınız.
Sabrınız için teşekkür ediyorum; artık açıklamanın vakti geldi:
'Cemaate perspektif veren' eleman Kozanlı Ömer lakaplı 'Emniyet İmamı'ndan başka biri değil.
Yine Hanefi Avcı'nın demesine bakacak olursak, Yusuf Gezgin müstearıyla Aktif Haber gibi mecralarda yazılar kaleme almış bir şahsiyet.
Bugünkü yazı yolcuğumuzda bol bol iktibas yaptığımız makalesini şöyle nihayete erdirmiş: 'Gül'ü sevdiğinden ve desteklediğinden şüphe duymadığım Aktif Haber de konuyu bir analizinde ele almış...'
Bakıyoruz habere, imza yok; kuvvetle muhtemel kendisi.
Salih Tuna
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.