'Gezi, ülkemizin istikrarına karşı yapılmış bir darbe provasıdır'

'Gezi, ülkemizin istikrarına karşı yapılmış bir darbe provasıdır'
 Bakanlar Zeybekci, Elvan ve Arslan, Türkiye'ye başta ekonomi olmak üzere her alanda önemli ölçüde zarar veren Gezi Parkı eylemlerinin perde arkasını...

 

Bakanlar Zeybekci, Elvan ve Arslan, Türkiye'ye başta ekonomi olmak üzere her alanda önemli ölçüde zarar veren Gezi Parkı eylemlerinin perde arkasını AA'ya değerlendirdi.

 

İSTANBUL (AA) - Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Kalkınma Bakanı Lütfi Elvan ve Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan Türkiye'ye başta ekonomi olmak üzere her alanda önemli ölçüde zarar veren Gezi Parkı eylemlerinin perde arkasını Anadolu Ajansı'na değerlendirdi.

 

28 Mayıs 2013 tarihinde İstanbul Gezi Parkı'nda başlayan eylemler, Türkiye'ye başta ekonomi olmak üzere her alanda önemli ölçüde zarar verirken, o dönemde dillendirilen dev projelerin durdurulmasına yönelik talepler, halkın gözünde eylemlerin amacına yönelik soru işaretlerini artırmış, bundan sonra olaylar hızla yavaşlayarak gündemden düşmüştü.

 

Gezi olayları ile oluşan kargaşanın, ekonomide ölçülebilen hasarının yanı sıra, gerek yatırımcı gerekse vatandaşlar üzerinde yarattığı psikolojik etkinin parasal değeri ölçülemese de ağır bir faturaya neden oldu. Dev projelerin bu olaylardan etkilenmemesi ve kaldığı yerden devam etmesi yaşanan olumsuzluğu hafifleten unsur olarak öne çıkıyor.

 

AA muhabirinin konuyla ilgili sorularını yanıtlayan Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Taksim’in yayalaştırılması projesi kapsamında birkaç ağacın kesilmesini protesto etmek isteyen gençlerin eylemiyle başlayan Gezi Parkı olaylarının, sonrasında iç ve dış mihrakların kışkırtmasıyla Türkiye tarihinde "kara leke" olarak yer alacak bir hale büründüğünü söyledi.

 

Devletin güvenlik güçlerine saldırıldığı, esnafın kepenk açamadığını, turistlerin İstanbul’dan kaçtığını hatırlatan Zeybekci, "Yabancı kanallar canlı yayınlarla İstanbul’u resmen terörün kol gezdiği bir üçüncü dünya şehri gibi gösterdiler. Hükümetimiz ve güvenlik güçlerimiz olayların sona erdirilmesi için canla başla mücadele etti." ifadelerini kullandı.

 

-"Taksim Platformunun istekleri gerçeği ortaya koydu" -

Zeybekci, olayların bir an önce sona ermesi ve hayatın yeniden normale dönmesi için "Taksim Platformu” adı verilen bir grup ile hükümet yetkilileri arasında görüşmeler yapıldığını belirterek, bu platformun Üçüncü Havalimanı projesinin, nükleer santrallerin, tüp geçit projesinin, Üçüncü Köprünün, Kanal İstanbul’un ve İstanbul-İzmir otoyolunun durdurulmasını istediğini dolayısıyla, Taksim Platformunun bizzat kendi ağzıyla meselenin ağaç olmadığını itiraf ettiğini dile getirdi.

 

Zeybekci, Türkiye'nin bazıları için bir risk haline geldiğini kaydederek, olaylarla Türkiye'yi karıştırıp, millet ile hükümet arasına nifak tohumu ekebileceklerini sandıklarını ifade etti.

 

Mayıs 2013'te o dönem Başbakan olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın güçlü liderliği ve halkın milli iradeye sahip çıkmasıyla, gerçekleştirilen müthiş mitinglere genciyle yaşlısıyla tüm vatandaşların katıldığını hatırlatan Zeybekci, "İşte bu mitingler sayesinde olaylar Türkiye gündeminden silindi. Ama hem Türkiye ekonomisi, hem de dünyadaki Türkiye algısı darbe almış oldu." şeklinde konuştu.

 

-"Ülke istikrarına karşı bir darbe provasıydı" -

Kalkınma Bakanı Lütfi Elvan da, Gezi Parkı olaylarını Türk demokrasi tarihinin kara sayfalarından biri olarak nitelendirerek, "Milletin iradesine, tercihine karşı bir kalkışmadır. Aynı zamanda ülkemizin istikrarına, gelişmesine, kalkınmasına karşı yapılmış bir darbe provasıdır. İşin acı tarafı Türkiye'de milletimizin muhalefet görevi verdiği siyasi partilerin de o dönem 'Gezi'den medet ummasıdır." dedi.

 

-"Türkiye'nin gelişimini durdurmaya yönelikti" -

Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, "Gezi Parkı olaylarının Türkiye'nin IMF'ye borcunu sıfırladığı, Türk ekonomisinin sürekli yükseldiği, turizmin büyüdüğü, yabancı kredi şirketlerinin peş peşe ülkenin notunu yükselttiği, Üçüncü Havalimanı ihalesinin yapıldığı, Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nün temelinin atıldığı, nükleer enerji santrali kurulmasının gündeme alındığı ve çözüm sürecinde en ileri mesafenin kat edildiği bir dönemde meydana geldiğini anımsatarak, "Bunlar Gezi Parkı olaylarının bir kumpas olduğunu açıkça gözler önüne seriyordu." dedi.

 

Arslan, çevreye duyarlılık bahanesi altında Gezi Parkı eylemleriyle adeta bir ayaklanma ve isyana dönüştürülen hadiselerin asıl amacının hükümeti sokak gösterilerini yönetemez hale getirmek suretiyle bir kaos ortamı sağlamak olduğunu söyledi.

 

-"Tüm oyunlara rağmen yatırımlar devam ediyor"-

Arslan, ancak bu mihrakların başarılı olamadığını ve olamayacağını kaydederek, Gezi Parkı olaylarından sonraki 17-25 Aralık darbe girişimlerine ve 7 Haziran seçimlerinin hemen ertesinde eli kanlı terör örgütünün yeniden devreye girmesine rağmen hala tüm yatırımların devam ettiğini bildirdi.

 

Muhabir: Bekir Gürdamar, Uğur Aslanhan, Eda Fatma Topçu

 

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.