'Fethin sembolü olan camilerde hutbeye kılıçla çıkma geleneğini bundan sonra devam ettireceğiz inşallah'
İstanbul
Adalet Bakanı Abdülhamit Gül, Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi'nin ibadete açılmasına ilişkin, "Sonunda zincirler kırıldı, Ayasofya açıldı. Hayırlı olsun ülkemize, milletimize" dedi.
Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi, 86 yıl sonra, Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş'ın kıldırdığı cuma namazıyla ibadete açıldı.
Cuma namazını kıldıktan sonra camiden ayrılan Abdulhamit Gül, gazetecilerin soruları üzerine, Ayasofya-i Kebir Camii'nin ibadete açılmasından ötürü duyduğu mutluluğu dile getirdi.
- Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi'nde dua programı başladı
- Diyanet İşleri Başkanı Erbaş: Milletimizin derin bir yürek yarasına dönüşen hasreti sona eriyor
- Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi'nde Kur'an-ı Kerim okudu
- Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi'nin açılışına 7'den 70'e vatandaşlardan yoğun ilgi
- Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi'nde 86 yıl sonra ilk cuma namazı kılındı
- Fethin sembolü olan camilerde hutbeye kılıçla çıkma geleneğini bundan sonra devam ettireceğiz inşallah'
- Ayasofya-i Kebir Camii'nin açılışına gelen vatandaşlar duygularını anlattı
- Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi 86 yıl sonra kılınan cuma namazıyla ibadete açıldı
Bakan Gül, "Danıştay 10. Dairesinin vermiş olduğu bir karar. Sayın Cumhurbaşkanımızın almış olduğu kararla bugün cuma namazımızı kılmış olduk. Sonunda zincirler kırıldı, Ayasofya açıldı. Hayırlı olsun ülkemize, milletimize." ifadelerini kullandı.
"Fethin sembolü olan bu camimizde inşallah nice insanlar ibadetlerini yaparlar"
Camiden ayrılırken basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş da Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi'nin açılmasının hayırlara vesile olması dileğinde bulundu.
Erbaş, "Cenabıhak hem milletimize hem Müslüman alemine hayırlı eylesin. Cemaatini bol eylesin. İçerisinde imamlarımızın müezzinlerimizin, tüm hocalarımızın güzel hizmetler yapmasını ve insanlığı doğru dini bilgiyle doyurma noktasında, güzel tilavetlerle gönülleri coşturma noktasında en güzel hizmetleri yapmasını nasip eylesin." şeklinde konuştu.
Ayasofya'nın, fethin sembolü olduğuna vurgu yapan Erbaş, şöyle devam etti:
"Fethin sembolü olan bu camimizde inşallah nice insanlar ibadetlerini yaparlar. Dini bilgilerini öğrenirler. Her köşede bir cami dersi yaparak geçmişteki o muhteşem dönemindeki Ayasofya medresesinin fonksiyonunu icra eder hale getirmeye çalışacağız inşallah. Camiler aynı zamanda bir mektep, sufledir. Peygamber efendimizin camilerde nasıl ki sahabeyi yetiştirmesi mümkün olmuşsa biz de gençlerimizi, çocuklarımızı camilerde yetiştirmeye çalışıyoruz."
"Hutbeye kılıçla çıkma geleneğini devam ettireceğiz"
Hutbeyi okumak için minbere kılıçla çıkması sorulan Erbaş, "Fethin sembolü olan camilerde bu bir gelenektir. 481 yıl hiç kesintiye uğramadan kılıçla çıkılmıştır. Bu geleneği bundan sonra devam ettireceğiz inşallah." yanıtını verdi.
Bir gazetecinin "İlk hutbeyi okumak size nasip oldu" şeklindeki ifadeleri üzerine Erbaş, "Elhamdülillah. Cenabıhakk'ın nasibi, kısmeti. Bu da bize nasip oldu. Allah'a çok şükür." değerlendirmesini yaptı.
BBP Genel Başkanı Destici
BBP Genel Başkanı Başkanı Mustafa Destici de sağlığında bu günleri gördüğü için hamdettiğini belirterek, şunları anlattı:
"13 yaşında iken 1978 yılında Ankara İmam Hatip Lisesi'ne geldim yatılı öğrenci olarak. Bir yıl sonra da sonbaharda yanlış hatırlamıyorsam Papa'nın bir İstanbul ziyareti vardı. Yaptığımız eylem 'Zincirler kırılsın Ayasofya açılsın' eylemi olmuştu. O gün bizi, hepimizi gözaltına aldılar. 14-15 yaşlarında olduğumuz için erken bıraktılar. Bizden büyük olanları birkaç gün tuttular. 54 yaşındayım. 41 seneden fazla bir zamandır Ayasofya'nın cami olarak ibadete açılması rüyasıyla mücadelesiyle bir hayat geçirdik. Allah'a hamdolsun bugün burada cuma namazını kılmak bizlere nasip oldu."
Danıştay 10. Dairesinin kararını memnuniyetle karşıladığını ifade eden Destici, şunları kaydetti:
"Sayın Cumhurbaşkanımıza şükranlarımı sunuyorum. Bugün burası tarihi bir gün yaşadı. Yurt dışından, ABD'den, Yunanistan'dan gelen sesler var. Elbette bunları dikkate alacak değiliz. 1453'te de Avrupa'dan o şekilde sesler yükselmişti ama Fatih onları dikkate alsaydı bugün İstanbul bu şekilde fethedilmemiş olurdu. Ayasofya, cami olmazdı. O günkü irade bugün de tecelli etti. Ülkemiz ve milletimiz, insanlık için hayırlı olsun."
Öte yandan, Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi'ne gelen çok sayıda vatandaş içeride dua etti. İstanbul Valisi Ali Yerlikaya da Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi'nin içerisinde incelemelerde bulundu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.