Ey namussuz adam, isyanım sanadır!

"Erkeklerimize bir haller oldu. Onlara dur demek için iflahım kesilene dek eylemlerim devam edecek! Mangal yürekli isyancılar aranıyor. İsyanımız, geleceğimizi kurtarmak için, amelimiz tamamen salihtir!"

İyi günde, kötü günde, 40 yıldır aynı yastığa baş koyanlara sesleniyorum. Evliliğin el kitabını yazsın biriniz ve lütfen çok satsın.

Ben ne siyah beyaz fotoğraflar gördüm, içinden bir ömür sadakat geçecek gözlerle birbirlerine bakan ve bunu o soğuk makineden bile insanların kalbine geçiren, hemen hepsi, 1970?li yılların öncesinde kalmış? Ve yine ben, incir çekirdeğini doldurmayan sebeplerden dolayı, ne yeminlerin bozulduğuna tanık oldum?.

Boşanmaların çoğaldığı günümüz toplumunda, modernlik adı altında yaşanılan ikili ilişkilerin rüzgârları, sonradan döndürecek başımızı... Nasıl, ne zaman bu kadar sabırsız olduk bizler? Hayatsız kalıyoruz yavaş yavaş, çapsız, çevresiz ve hissiz...

Tek ebeveynli çocuklarımızın aldıkları örneklerle, analı babalı büyüyenlerin arasında, nasıl bir kavram kargaşası yaşanıyor farkında mısınız? Ben farkındayım, acısında ve yasındayım. Karman çorman yaşatılıyoruz artık, bayramsız seyransız, yolsuz yordamsız güdüyorlar geleceğimiz denilen yavrularımızı ve inceden bir sızı beliriyor şakaklarımızda...

Acizliğim tavan yaptı. '' Kapat gözlerini kimse görmesin, yalnız benim için bak yeşil yeşil'' şarkısındaki o büyük sevdanın; ne kokusu ne de dokusu kaldı bu zamanda. Olmadı mı, haydi değiştirelim, yenisini alalım, bulalım kocanın da karının da bir üst modelini!

Şu an için anlamıyoruz ama dünümüz ve bugünümüz arasında büyük yarıklar oluşuyor. Yıllar sonra karadan kopan parçalar, artık bizden olmayacak? Tek eşliliğin kutsallığı; boşanmalarla bozuluyor olabilir ama evlenmek kadar boşanmak da hak. Bu demek değil ki; hayatlarımız yolgeçen hanı olsun. Elbette yalnız yaşlanmayı kimse istemez ama her ihtimali denemeye kalkınca da işin asaleti kalmıyor.

Genel ahlak kurallarımız yerle bir edilirken, bizler gıkımız çıkmadan, en ön sırada izliyoruz bu yalan senaryoyu. Televizyonlara çıkıp, evlenecek aday arayanların sayısını biliyor musunuz? Peki, ya en çok seyredilen programların, izdivaç programları olduğundan haberiniz var mı?

Bir zamanlar; büyüklerimizin evlilik çatısı altında, katlanmış oldukları yoklukların binde birini sırtlanamıyoruz artık. ?Hani nerede o eski bayramlar? dediğimiz gibi artık nerde o eski evlilikler de diyoruz.

?3 çocuğum var, 4 kez evlendim, doğru insanı arıyorum!?

Koca koca adamlar; ekranlara çıkıp, ideal üçüncü, beşinci eşlerinin kriterlerini belirlerken, hanımefendilerimize; önce çiftetelli eşliğinde göbek attırılıyor, sonrasında da ?müstakbel kocam, şöyle olsun böyle olmasın? dedirtiliyor. Ne günlere kaldık ve daha ne günlere gebeyiz!

Alın size bir örnek; 27 sene evli kalmışlar ve sonunda beyinlerinin uyuşmadığının farkına varmışlar! Adamcağız eşiyle boşanmalarını böyle anlatıyordu ekranda. Eski eşiyle aynı yaşta olduğunu söyleyen 55 yaşındaki damat adayı, yeni taliplerinin 30-40 yaş aralığında olmasını şart koşuyordu. ?Gezmeyi sevsin, güzel yemek yapsın, eğlenceli olsun? diye de ekliyordu. Sunucunun; ?eski eşinize haksızlık yaptığınızı düşünmüyor musunuz?? sorusuna, ?hayır, eski eşim çok anlayışlıdır? diye yanıt veren başrol oyuncumuza 4 kişi talip oldu. O kadar mutluydu ki, yüzünde güller açtı garibimin!

?Be adam, madem eski eşin bu kadar anlayışlıydı, neden boşadın o zaman? diye soran bir çalıdikeni bile çıkmadı! Belki ben aramalıydım ve sormalıyım ama olmadı işte!

- ?Amca sen türkü de okur musun??

- ?Okurum tabii  okumam mı? Amanın amaaaaaaaan? diye şovunu da yaptı adayımız ve tüm gelin adaylarının kalbini çaldı. Göbek taksim çalınca, açtı ellerini iki yana, göbecikler bile attı amcam!

Madalyonun öteki yüzünde, 55 yaşında 27 senelik evli, iki çocuk annesi bir kadın vardı. Boşanalı henüz bir ay bile olmamışken, çocuklarının babasını, televizyonda eş ararken izliyordu muhakkak! Eski eşinin, yeni eş adayı pardon adayları belki de kendisinden 25 yaş küçük olacaktı. ?Hani benim gençliğim nerde?? demeyecek miydi bu kadıncağız?

27 sene emek verdikten sonra, iyi ama kötü, kör topal, bir şekilde kavuşmamışlar mıydı her ikisi de bugünlere?  Tam balını kaymağını yiyecek, baş başa oturup, sohbetler edecekken, gezmelere gidecekken, nerden çıktı şimdi bu, '' farklı dünyaların insanlarıyız'' modu? Yabancıların çektiği filmleri izleye izleye deli cesareti geldi bizim insanlarımıza, lakin kazın ayağı öyle değil. Bizim memlekette, günah keçisi olmak da çok kolaydır, kötü kadın madalyasını göğse takmak da!

Ya aynısını 55 yaşındaki o teyzem yapsaydı! Yapabilir miydi sizce? Talibi olur muydu? Boşanalı 1 ay olmamışken, ekranlarda boy gösterseydi0, 30-40 yaş aralığında birileri çıkıp da ?ben sizle izdivacı düşünebilirim? diyebilecek miydi? Abov! Ne ayıp, ne ayıp namussuz kadın!

Sorarım size, namussuz erkek yok mu? İşte bu adam, ?namussuz adam? değil mi? ?Gözü dönmüş ahlaksız adam? değil mi? Evlenme isteği gayet normal olsa da, zamanlaması berbat, açıklaması skandal! Şekli şemali, arzuları istekleri rezalet! Bir de o adama talip olanlar var ki bence onlar da beş para etmez! Sen 27 yıl evli kal, yaşlandığında ?kafalarımız uymuyor? diye boşan! Karşı taraf için ne acı, ne hazin bir hikayedir bu böyle! Çocuklar için de ayrı bir travma konusu?

Konu komşunun ağzına sakız olmayacaklar mı şimdi? Mahallenin bıçkın delikanlısından, dedikoducu kadınına, çoluk çocuğundan, bakkalına kadar bilmeyecekler mi olanı biteni? Kimisi, ?akıllı olaydı da evinin direğini elinde tutaydı?, kimisi de ?yazık bu kadıncağıza? demeyecek mi?

Allah, kimseyi yoldan çıkaracaklarla karşılaştırmasın. Erkeklerimize de bir haller oldu. Güzel ahlakla ahlaklanmak yerine, kargayı takip edenlerden olma gayretindeler! İflahım kesilene dek eylemlerim devam edecek! Mangal yürekli isyancılar aranıyor. İsyanımız, geleceğimizi kurtarmak için, amelimiz tamamen salihtir!

Serdem Çoşkun - Haber 7