Erol Sevim, “Tarihte Kudüs ve Önemi” adlı konferansın konuğuydu!

Millet Eğitim, Kültür, Sosyal Yardımlaşma ve Hayır Derneği’nin “Tarihte Kudüs ve Önemi” programında bir konuşma yapan Çukurova Üniversitesi Emekli Öğretim görevlisi Erol Sevim, “Kudüs yaralıdır, çalınmıştır. İstanbul’un, Kahire’nin, Bosna’nın, Mekke’nin, Medine’nin be beş kıtadaki Müslüman şehirlerin kardeşidir”.diye başladığı konuşmasına; 

Tarihçi Sevim, Kudüs davası Arap’ın Filistin’in sorunu da değildir. Hepimizin, çilekeş ümmetimizin davasıdır. Kudüs, vahyi ilahi tebliği ve peygamberlik kurumunu temsil etmiştir, kurulduğundan beri Kudüs bir İslam şehridir.

İslam bütün peygamberlerin ortak dini olduğuna göre Kudüs’teki eski peygamberlerden kalma eserlerin tümü İslami mirastır. Kudüs’te bunların dışında çok sayıda İslami eserler mevcuttur. Bu bize Kudüs’ün ne kadar zengin bir İslami mirasa sahip olduğunu ortaya koyar. Bunların dışında çok sayıda camii, medrese, türbe, sebil eserleri vardır, bunlardan birçoğu Osmanlılar tarafından yapılmıştır, dedi.

Sevim, “Osmanlı’ya ihanet eden Arap aşiretlerinin başında Şerif Hüseyin ve Saud ailesi vardı”, diyerek; “Bugün biz Kudüs’ün kurtuluşunu konuşuyoruz ama unutmayalım ki, Kudüs’ü Yahudilere veren İngiltere’dir” diye işaret etti.

Sevim, geçmiş dönemlerle mukayese edildiğinde, bu defa, hem İslam dünyası, hem de diğer dünya insanlığı daha kararlı görünüyor. Suudi Arabistan’da olanla; bu ülkenin BAE,Mısır ve İsrail’le yan yana duruşu dikkatlerden kaçmamıştır. Son zamanlarda olup bitene bakıldığında, yeni kurulmaya çalışılan eksenle, İslam dünyasının, çok tehlikeli bir şekilde, ikiye bölünmek istendiğini görüyoruz: Arap olan Müslümanlarla Arap olmayan Müslümanlar.

Erol Sevim, daha sonra şunlara dikkat çekti;

“Yeni proje bu! Dikkat edilirse, bundan önceki ifsada dayalı bütün hamleler; mezhep üzerinden yapılmaktaydı, şimdi, ilaveten, ırk temelli projeler servis edilmektedir. Peygamberimiz (SAS)’in Miraç hadisesinde Hz. Âdem’den itibaren gelmiş geçmiş bütün peygamberlere imamlık ettiği Kudüs!

Tarihler 1517’yi gösterirken Yavuz Sultan Selim Kudüs’ü fethetti ve Kudüs Osmanlı idaresine geçti. O artık Kuds-ü Şerifti,”dedi.

Öğretim görevlisi Sevim, “Osmanlı’nın “şerif” lakabına layık gördüğü tek beldeydi Kudüs.. Kanuni’nin başta surları olmak üzere, tüm mabet ve tarihi dokularını yenilemesi nedeniyle, Kudüs adeta yeniden inşa edilmişti!”

Şehir bir daha sıkıntıya düşmesin, mabetleri de yaşlanmasın diye, vakıflarla süslenmişti. Diyen Sevim sözlerini “Kudüs işgal altında iken bir Müslüman nasıl olur da gülebilir” diye bitirdi.