Erdoğan: Milletin paralarını Kandil'e gönderenlere müsaade etmeyiz
Erdoğan: Milletin paralarını Kandil'e gönderenlere müsaade etmeyiz
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bu milletin paralarını Kandil'e gönderenlere müsaade etmeyiz. CHP'ye, İYİ Parti'ye gönül verenlere sesleniyorum, bu ülkeyi bölmek isteyenlerle nasıl oluyor omuz omuza oluyorsunuz?" dedi.
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisince Trabzon Meydan Parkı'nda düzenlenen mitingde halka hitap etti.
Erdoğan, HDP'li belediyelerin terör örgütüne destekleri ile ilgili olarak, "Bunlara devlet para verdi. Bu alçaklar ne yaptı? Çukur kazdı. Öyle mi? Bunlar binaları kendi içinden tünellerle birbirine bağladı. Öyle mi? Ya bu paralar size çukur eşin diye mi verildi? Yoksa millete hizmet için mi verildi? Başka ne yaptılar? Kandil'e gönderdiler. Bu milletin paralarını Kandil'e gönderenlere biz bu ülkede müsaade etmeyiz. İşte onun için ne yaptık? Kayyumlar. İşte bak yargılandılar. Bir tanesi yanılmıyorsam 13 sene 15 sene yargı bunlara ceza verdi. İşte devletin bu imkanlarını bu paralarını buralarda harcadıkları için verdi." ifadelerini kullandı.
"Bu tür yanlışları devam ettikçe bunlara bu bedelleri ödeteceğiz"
HDP'li belediyelerin bundan sonraki süreçte de bu tür yanlışlara devam etmesi halinde bunun bedelinin ödetileceğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Asla bunlara kalkıp da iyi yaptınız diyemeyiz." değerlendirmesinde bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, son 17 yılda önlerine çıkarılan her engeli, her türlü badireyi halkın desteği ile aştıklarını vurgulayarak, "Omuz omuza, gönül gönüle verdik, Türkiye'yi hep birlikte tarihinin en büyük başarılarıyla, en büyük yatırımları ile tanıştırdık. Fakat şimdi gene önümüzde kritik bir sınav var. 31 Mart hepimiz için önemli imkan. Adeta bir beka meselesi." diye konuştu.
"31 Mart'ta vereceğimiz dersle geleceğimiz daha aydınlık olacak"
"31 Mart'ta bunlara vereceğimiz dersle inşallah geleceğimiz daha aydınlık olacak" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"4,5 yıl inşallah bu kardeşiniz Cumhurbaşkanı olarak yeni sistemle iş başında. Ve gelecek belediye ile birlikte tüm belediyelerimiz el ele vereceğiz, omuz omuza vereceğiz ve ülkemizi daha güzel günlere taşıyacağız. Fakat şimdiden sizden ricada bulunacağım. Başta İstanbul olmak üzere nerede Trabzonlu hemşehrileriniz varsa hepsini telefonla aramanızı istiyorum. Onlara şunu söyleyeceksiniz. Sizden ricamız şu, İstanbul'da da İzmir'de de aklınıza neresi gelirse, oylarımızı hep beraber Cumhur İttifakı'nda konsolide edelim, AK Parti'de birleştirelim. Bunu başarmaya var mıyız?"
"Allahın izniyle 31 Mart'ta sandıklar bir başka haykıracak"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunun başarılması halinde 31 Mart'ta sandıkların bir başka haykıracağına işaret ederek, "2023 hedeflerimizin önündeki bu son engeli de inşallah hep beraber alnımızın akıyla aşacağız. Bunun için size bize 82 milyonun her bir ferdine sorumluluklar düşüyor. Cumhurbaşkanından, belediye başkanına, meclis üyesinden sandık müşahidine, parti üyesinden bu davaya gönül vermiş tüm kardeşlerimize tam bir dayanışma içinde çalışmamız gerekiyor." ifadelerini kullandı.
Seçim dönemi olsun olmasın tüm Türkiye'yi dolaştıklarını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Dün Ardahan'daydım. Kar boran acayip. Buna rağmen meydan muhteşem. Ordan helikopterimiz kalkamadı. Mecburen kara yoluyla geldik, iki saat ve Artvin'e yetiştik. Maşallah orada da muhteşem katılım ve coşku vardı. Bugün önce Rize. Size Rize'den selamlar getirdim. Şimdi Trabzon'dayız. Yarın Ordu, Samsun'dayız. Durmak yok, koşacağız. Allah çalışana verir, çalışmayana vermez. Ama sadece bu kardeşinizin çalışması yetmez. Hepimizin çalışması gerekir." şeklinde konuştu.
"25 vilayetimizi 9 ilçemizi bizzat ziyaret ettim"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, seçim sürecinde şubat ayından bu yana 25 vilayet ve 9 ilçeyi bizzat ziyaret ettiğini söyledi. Gittiği her yerde 10 binlerce insanla kucaklaştığını anlatan Erdoğan, "Zillet ittifakı hala kendi içinde uğraşıyor. Hala isim kavgasıydı, şu kavgasıydı, bu kavgasıydı, onunla uğraşıyorlar. Ya bunlar seçim kurullarına nasıl müracat edilir bunu bile bilmiyorlar." dedi.
Seçim sürecinde genel merkez yöneticileri, milletvekilleri ve Cumhur İttifakı adaylarının günün 24 saati meydanlarda olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:
"Amacımız 81 vilayetimize 922 ilçemize 50 bin 411 mahalle ve köyümüze ulaşmak. Onlara davamızı icraatlarımızı yaptıklarımızı ve yapacaklarımızı anlatmaktır. Hedeflerimizi milletimizin tüm fertleriyle paylaşmaktır. Bunun için tempoyu daha da arttıracağız. 31 Mart'a kadar uykumuzdan ailemizden vaktimizden fedakarlık yapıp daha çok çalışacağız. AK Parti'ye ve Cumhur ittifakına gönül vermiş herbir kardeşimin de aynı şekilde çalışacağına inanıyorum. Hanımlar hazır mıyız, gençler hazır mıyız? Sizlerden geleceğiniz, evlatlarınızın istikbali için ülkemizin aydınlık yarınları için 31 Mart'a kadar gayret göstermenizi bekliyorum. 'Hizmet sürsün Türkiye gülsün' diyorsanız 31 Mart'ta iradenize sahip çıkmanızı bekliyorum. Ne diyeceğiz 'devam' inşallah diyeceğiz."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bizim kızıl elmamız büyük ve güçlü Türkiye'dir. Bunun için kutuplaşmaya, kardeş kavgasına hayır diyoruz." diyen Erdoğan, milletin arasına nifak sokmak isteyenlere, insanları birbirine kırdırmaya çalışanlara "Hayır" dediklerinin altını çizdi.
Erdoğan, "Bunun için önce millet, önce memleket diyoruz. Biz barışın, demokrasinin yanındayız, istikrar ve huzurun tarafındayız. Gezi'de her tarafı yakıp yıkan bunlar değil miydi? Güneydoğu'da, Doğu'da her tarafı yakıp yıkan bunlar olmadı mı? Bunlar değil miydi şu anda cezaevinde bulunan zatın Diyarbakır'da hep beraber sokağa dediği zaman 53 vatandaşımızın ölümüne neden olanlar. Utanmadan konuşuyorlar. Milleti birbirine kırdırdılar, ırkçılık, bölücülük yaptılar." dedi.
"Nasıl bunlarla omuz omuza oluyorlar"
Konuşmasında "Bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız." sözleriyle vatandaşlarla Rabia işareti yapan Erdoğan, "Bunlar var ya bunlar, bu bölücü terör örgütünü arkasına alanlar, bizim bayrağımızı kongrelerinde salona takmayanlardır. Ey CHP'ye gönül verenler, siz bunlarla kol kola gidiyorsunuz farkında mısınız? Bunlar kongrelerinde bizim İstiklal Marşı'mızı okutmayanlardır." diye konuştu.
"Ey CHP'ye gönül verenler siz bunlarla beraber olduğunuzun farkında mısınız?" diye soran Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bunlar İstiklal Marşı'mızı okutmadıkları gibi bunlarla beraber olan sözde İYİ Parti mensuplarına şaşıyorum. Nasıl bunlarla omuz omuza oluyorlar? Nasıl bunlarla beraber yol yürüyorlar? Bu millet 31 Mart'ta bunun da hesabını soracak. Ben buna inanıyorum." dedi.
İstiklal Marşı'ndaki "Arkadaş, yurduma alçakları uğratma sakın / Siper et gövdeni, dursun bu hayasızca akın / Doğacaktır sana vadettiği günler Hakk'ın / Kim bilir, belki yarın belki yarından da yakın." dizeleri anımsatan Erdoğan, vatandaşlardan yurda alçakları uğratanlara 31 Mart'ta cevap verme sözünü aldı.
"Gerilimi tırmandırmanın kimseye faydası yok"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye ile birlikte tüm gönül coğrafyasında muhabbetin, adaletin, sükunetin hakim olması için çaba harcadıklarını vurgulayarak, Afganistan'dan Yemen'e, Libya'dan Somali'ye, Orta Asya'dan Balkanlar'a kadar bölgede barışın ve istikrarın tesisi için mücadele ettiklerini ifade etti.
Arabuluculuk çalışmaları, ikili münasebetler, telefon diplomasisiyle nerede bir sıkıntı, sorun varsa onu suhuletle çözmenin gayreti içinde olduklarına işaret eden Erdoğan, önceki gün Pakistan Başbakanı İmran Han ile telefonda görüştüğünü, Hindistan ile Pakistan arasındaki gerilimi nasıl düşürebileceklerini istişare ettiklerini anımsattı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Pakistanlıların Türk milletinin kalbinde çok ayrı bir yeri olduğunu, İstiklal Savaşı'nda gönderilen yardımları, Muhammed İkbal'in Türkiye için yazdığı özgürlük şiirlerini asla unutamayacaklarını belirterek Türkiye'nin de deprem felaketinden terörle mücadeleye kadar, kardeş Pakistan'ın hep yanında olduğunun altını çizdi.
Erdoğan, Türkiye'nin hem Pakistan'la hem de Hindistan'la samimi, yapıcı, yoğun ve çok yönlü ilişkilerinin bulunduğunu aktararak şunları kaydetti:
"Sağ olsun Pakistanlı kardeşlerimiz de Türkiye'nin bu müstesna konumunu takdir ediyor, sorunun çözümü için bizden destek bekliyorlar. Biz de kendilerine tansiyonun daha da düşürülmesi konusunda üzerimize düşen ne varsa yapmaya hazır olduğumuzu ifade ettik. Pakistanlı kardeşlerimizin dün rehin aldıkları Hindistanlı pilotu hüsnüniyet göstergesi olarak salıvermeleri takdire şayan bir adımdır. Gerilimi tırmandırmanın, yangına körükle gitmenin kimseye faydası yoktur, olmayacaktır. Temennimiz, Hindistanlı dostlarımızın da bu müspet adıma aynı şekilde mukabelede bulunmalarıdır. Bize düşen katkıları, müdahaleleri yapmaya hazır olduğumuzu tekrar vurgulamak istiyorum. İnşallah Türkiye'nin de diplomatik çabalarıyla bu sıkıntılı dönemin kısa sürede atlatılacağına inanıyorum."
"Ülkemiz içeride güçlendikçe dışarıda da güçlenmiştir"
Artık iç politikayla dış politikayı birbirinden ayrı görmenin mümkün olmadığını, dünyanın her yerinde iç politikanın dış politikayı belirlediğine, dış politikanın da iç politikayı etkilediğine dikkati çeken Erdoğan, şu değerlendirmeyi yaptı:
"Türkiye'nin uluslararası siyasette artık problem çözen, sorunları çözüm üreten bir seviyeye ulaşması iç politikadaki başarılarımızın eseridir. Ülkemizin artık görüşü, duruşu, katkısı aranan bir konuma gelmesi sizinle beraber attığımız ortak adımların sonucudur. Çok açık ve net söylüyorum, ülkemiz son 17 yılda içeride güçlendikçe dışarıda da güçlenmiş, itibar kazanmıştır. Türk ekonomisi büyüdükçe Türk diplomatlarının etkisi büyümüştür. Türk demokrasisi ilerledikçe dış siyasette Türkiye'nin sözünün ağırlığı da artmıştır. İç siyasetteki her hamlemizin, her başarımızın, altını çizerek söylüyorum, her seçim zaferimizin dışarıda da çok müspet yansımaları olmuştur."
Son 17 yılda bunu pek çok kez yaşadıklarını, şahit olduklarını söyleyen Erdoğan, göreve geldiklerinde Türkiye'nin IMF'e 23,5 milyar dolar borcu olduğunu hatırlattı. Erdoğan, "Davos'a gittik. Davos'ta o zamanki IMF Başkanı Strauss-Kahn'la görüşme yaptık. Kendisine dedim ki 'Başkan, sen IMF'nin başkanısın, ben de Türkiye'nin Başbakanıyım. Siz Türkiye'yi yönetemezsiniz, Türkiye'yi ben yönetirim. Sen alacağını tahsil ediyor musun, ediyorsun. Ama Türkiye'nin iç siyasetine, siyasi durumuna sakın ha karışmaya kalkmayın." dedi.
IMF'e olan borcun Mayıs 2013'te sıfırlandığını anımsatan Erdoğan, o dönem Merkez Bankası'nın 27,5 milyar dolar olan döviz rezervinin Başbakanlığı döneminde 136 milyar dolara çıktığını ifade etti. Erdoğan, döviz rezervinin sonra bir düşüşün ardından da tekrar tırmanmaya başlayarak 100 milyar dolara çıktığını kaydetti.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.