Erdoğan: Hakkari'de 7 şehidimiz var

Erdoğan: Hakkari'de 7 şehidimiz var

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Hakkari'de son neticelerine ulaştığımız oradaki bir mühimmat depomuzun patlamasında 7 şehidimiz var, bunun dışında 25 yaralımız var." dedi.

İSTANBUL

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Hakkari'de son neticelerine ulaştığımız oradaki bir mühimmat depomuzun patlamasında 7 şehidimiz var, bunun dışında 25 yaralımız var." dedi.

Erdoğan, Fransa'nın başkenti Paris'e hareketi öncesinde Esenboğa Havalimanı'nda açıklamalarda bulundu, gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Konuşmasına vefatının 80. yılı dolayısıyla Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü rahmetle yad ederek başlayan Erdoğan, "Bugün Hakkari'de son neticelerine ulaştığımız oradaki bir mühimmat depomuzun patlamasında 7 şehidimiz var, bunun dışında 25 yaralımız var. Bu yaralılarımızın bir kısmı Hakkari'deki hastanelerde, Van ve ağır olan 4 yaralımızı da şu anda Ankara'ya ambulans uçakla getiriyorlar. İnşallah tedavilerine burada devam edilecek. Rabb'imden yaralılarımıza da şifalar diliyoruz, şehitlerimize rahmet diliyoruz." diye konuştu.

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un daveti üzerine Fransa'ya bir seyahat gerçekleştireceklerini dile getiren Erdoğan, bu seyahatte Birinci Dünya Savaşı'nı sonlandıran ateşkes anlaşmasının 100. yıl dönümü vesilesiyle düzenlenecek etkinliklere Türkiye'yi temsilen katılacağını ifade etti.

Bir asır önce insanlık tarihinin en kanlı savaşlarından birinin sona ermesi dolayısıyla düzenlenen törenlerin bütün ülkelere bir mesaj vermesini dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi:

"Suriye'den Yemen'e kadar bölgemizin kan gölüne döndüğü bir dönemde yapılan bu merasimlerin bu ülkelerdeki çatışmaların sonlandırılması noktasında çok büyük bir önemi haiz olduğuna inanıyorum. Zira bugün şu gerçeği de çok yakından görüyoruz, maalesef ülkemizin içinde bulunduğu coğrafya bir çok açıdan Birinci Cihan Harbi sırasında yaşananları çok daha ileri derecede hatırlatan acı manzaralara, planlara, oyunlara ve zulümlere şahit oluyor."

Bir asır öncesinde olduğu gibi bugün de çıkar ve menfaat odaklı çatışmaların yaşandığına işaret eden Erdoğan, bu çıkar kavgalarının bedelini de yine sivillerin, çocukların, kadınların, mazlum ve mağdurların ödediğini ifade etti.

Erdoğan, "Bugün Suriye'de her ne kadar gizlense de şu ana kadar ölenlerin sayısı 1 milyonu bulmuş durumda. Tabi bize göre tarih her şeyden önce bir ibret vesikasıdır. İnsanın görevi, hatalarından ders çıkartarak bir daha benzer sıkıntıları yaşamamaya ahdetmektir, bunun için önlemler tedbirler almaktır. Biz tıpkı bir asır önce olduğu gibi bölgemizdeki bütün bu çalışmalara bu anlayışla yaklaşıyoruz. Geçmişte olduğu gibi bugün de bölgemizde barışın, huzurun, kardeşlik ve istikrarın tesisi için gayret sarf ediyoruz." dedi.

"Biz savaşın acısını, savaşların sebep olduğu yıkımları çok iyi bilen bir devletiz." ifadesini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:

"Biz, Birinci Cihan Harbi sırasında bağımsızlığı için sadece Çanakkale cephesinde 10 binlerce evladını toprağa vermiş bir milletiz. Kafkasya'dan Kanal'a, Irak, Filistin, Suriye, Hicaz, Yemen, Romanya, Makedonya ve Galiçya'da özellikle bu bölgelerde vatanını korumak için can vermiş, mücadele etmiş bir ecdadın torunlarıyız. Türk milleti olarak barışın ve bağımsızlığın kıymetini çok iyi biliyoruz. Ne vatanımızda ne coğrafyamızda kazanımlarımızın çıkar kavgalarının kurbanı olmasına müsaade etmeyeceğiz. Bu niyetlerle gerçekleştirdiğimiz Paris ziyareti sırasında hem savaşın sebepleri ve sonuçları üzerinde düşünme hem de başta Suriye'de yaşananlar olmak üzere tüm insani dramları ortaya koymanın gayreti içinde olacağız."

Anma törenlerine iştirak eden hükümet ve devlet başkanlarıyla oradaki plan çerçevesinde görüşme gayreti içerisinde olacaklarını belirten Erdoğan, "Sayın Macron'un daveti üzerine icra ettiğim bu ziyaretin hayırlara vesile olmasını diliyorum. Bu vesileyle vatanımız ve bağımsızlığımız için canlarını feda eden tüm şehitlerimize Allah'tan rahmet niyaz ediyorum. Rabbim bizi şehitlerimizin yolundan ayırmasın diyorum." ifadesini kullandı. 

"Bir fırsat tesis etmeye çalışacağız"

Erdoğan, Fransa'da ABD Başkanı Donald Trump ile bir görüşme yapılıp yapılmayacağının sorulması üzerine, Trump'la yakın zamanda yaptığı telefon görüşmesini hatırlattı. Telefon görüşmesinde, "Fransa'da da karşılıklı fırsat bulabilirsek, görüşme imkanı yakalarız." denildiğini aktaran Erdoğan, "Paris'e gidince arkadaşlarımız karşılıklı görüşecekler, bir fırsat tesis etmeye çalışacağız ve bu fırsat çerçevesinde ikili bir görüşmeyi yapacağız." bilgisini paylaştı.

"Faili biliyorlar"

Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı cinayetine ilişkin soruya ise Erdoğan, şu yanıtı verdi:

"Cemal Kaşıkçı ile ilgili olarak şu an itibarıyla elimizde herhangi bir belge, bulgu yok ama bilgi var. Bilgi nedir? Baştan itibaren bunu hep söyledim, buraya gelen bu 15 kişi, şu anda artı 3'le 18 tutuklu. Bu 18 kişi veya daha kısa olarak 15 kişi kesinlikle bir defa hem faili biliyorlar hem de bu cesedin nereye götürüldüğünü biliyorlar. Kaldı ki, daha önce de söyledim, Suudi Arabistan Dışişleri Bakanının açıklaması oldu, şimdi inkar ediyorlar, 'Yapmadık' diyorlar. Neydi o açıklama? Dedi ki, 'Yerel iş birlikçilerle bunu gerçekleştirdik, yerel iş birlikçilere bunu teslim ettik.' Ben başından itibaren, ne dedim, kim bu yerel iş birlikçiler? Bunu açıklamanız lazım, bunu bilen sizsiniz. Siz değilseniz, bu 15 kişi, katil veya katiller bunlar bunu çok iyi biliyorlar."

Tapelerin, konuşmaların, Suudi Arabistan, ABD, Almanya, Fransa ve İngiltere'ye dinlettirildiğini dile getiren Erdoğan, "Bunu çarpıtmaya gerek yok. Kesinlikle bu 15'in içerisinde bunun katili veya katilleri kimdir, bunu onlar biliyor ve Suudi Arabistan yönetimi bu 15'i konuşturmak suretiyle bunu meydana çıkarmayı başarır." ifadesini kullandı.

"İpe un sermek için geldi"

Suudi Arabistan Başsavcısının soruşturma kapsamında yaptığı Türkiye ziyaretini anımsatan Erdoğan, şöyle devam etti:

"Gelen başsavcı ipe un sermek için geldi. İpe un seriyor. Bizim başsavcımızı oraya istiyor. Sen bizim başsavcımızı oraya çağırıp da ne yapacaksın? Olayın işlendiği yer burası. Olayın işlendiği yer burası olduğuna göre, burada ne görüşeceksen görüşürsün. Konsolosluğa da gittin, neyi göreceksen veya görmek istiyorsan onu da zaten orada herhalde elde etmişsindir ama ipe un sermeye gerek yok. Ben hukukçu değilim, bir ekonomistim ama 40 yıllık siyasetçiyim. Bu işin başka izahı olamaz."

"Bu 15 kişi İstanbul'a niçin geldi?" sorusunu yönelten Erdoğan, "Burada ne işleri var? Bu 15 kişi cuma günü ayrı programla ayrı bir grup, pazartesi akşamı, salı günü, o gece ayrı bir program, plan ve bu arada operasyon. Bu işin katilleri kesinlikle bu 15'in veya 18'in içindedir, bunu hiç başka yerde aramaya gerek yok." diye konuştu.

"Şaibeden kurtulmaları lazım"

Yerli iş birlikçinin de açıklanması gerektiğini vurgulayan Erdoğan, "Bunları, bize gönderdikleri özel temsilcilerine de bizzat anlattım. Benim Suudi Arabistan'a giden özel temsilcim de onlara bunları açıkça anlattı. Artık Suudi Arabistan bizim bu iyi niyetimize karşı, kendileri de adaletli davranmak suretiyle bu 18'in içinde bunun olduğunu bilip bu şaibeden kurtulmaları lazım. Aksi takdirde kurtulamazlar."

Hakkari üs bölgesindeki patlama

Erdoğan, Hakkari'deki mühimmat deposunda yaşanan patlamanın hatırlatılması üzerine, dün gece, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ile kuvvet komutanlarının bölgeye gittiğini bildirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:

"Gece ciddi bir faaliyet mümkün değildi. Zaman zaman patlamalar orada devam ediyor. Bütün gece işi takip ettikleri gibi oradaki generallerimiz, bütün bu çalışmalarla birlikte devamlı irtibat halinde olduk. Bir defa mühimmatın miadının dolması diye bir şeyin olmadığını Savunma Bakanım bana bildirdi. Çünkü kısa bir süre önce Kara Kuvvetleri Komutanlığımız orada bir çalışma yapmış, raporlar falan hepsi gelmiş ve bunlardan kullanılmış. Burada sadece topla alakalı şu anda teknik ekip orada, onların bir çalışması var. O teknik ekip, topla ilgili olarak herhangi bir olumsuz, şu veya bu şekilde, ne açıklayacak onu bilemiyoruz, zaten açıkladıkları zaman biz de bunu kamuoyu ile paylaşacağız. Net olarak, 'şundandır' deme durumunda henüz değiliz. Bu işi ciddi şekilde takip ediyoruz, izliyoruz."