'Elimizde olsaydı takvimden şubatı silerdik'
Baki
Azerbaycan ile Ermenistan arasında 1992 yılında yaşanan savaşta Ermeni güçlerinin Hocalı'da 613 sivili öldürdüğü katliamdan kurtulanlar, o günlerde yaşadıkları işkenceleri hafızalarından silemiyor.
Ermenilerin kadın ve çocuk ayrımı gözetmeksizin yaptığı katliamda birçok aile tamamen yok olurken, bazı aileler de üyelerinin bir kısmını kaybetti. Katliamdan kurtulanlar, yaşadıkları işkencelerin ve yakınlarını kaybetmenin acısını bugün de hatırlıyor.
Hocalı'da yaşananları dünyaya duyurmak amacıyla faaliyetlerde bulunan "Hocalı Soykırımı Tanıtma Birliği"nin kadın kolları başkanlığını yürüten, katliamın tanıklarından 43 yaşındaki Ayna Allahyarkızı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, o dönemde henüz bir lise öğrencisi olduğunu belirtti.
Çocukluğunun kurşun ve füze sesleri altında geçtiğini söyleyen Allahyarkızı, doğup büyüdüğü Hocalı'nın 26 Şubat 1992'de Ermeni güçleri ve Sovyet ordusu tarafından yerle bir edildiğini anlattı.
Ermenilerin o gece 88 yaşındaki dedesini, dedesinin kardeşinin tüm aile bireylerini katlettiğinin altını çizen Allahyarkızı, Ermenilerin savaş kanunlarını hiçe sayarak kadın, çocuk, yaşlı ayrımı gözetmeksizin önlerine gelen herkesi katlettiğini vurguladı.
Katliamdan kurtulanların bugün de büyük travmalarla yaşadığını ifade eden Allahyarkızı, "7 bin kişilik kasabadan 613 insanımız acımasızca katledildi. Bugün tüm Hocalılar bu dertle yaşıyor. Çünkü Hocalı öyle bir yaradır ki iyileşmiyor, her yıl daha da derinleşiyor. Hocalılılar, insanlık tarihinde görülmeyen vahşetle yüzleşti. Esir düşenlere öyle işkenceler yaptılar ki bugün onlar hayatta olsalar da tam yaşadıkları söylenemez. Adeta 'canlı ölü' gibiler. Elimizde olsaydı takvimden şubat ayını silerdik. Her yıl o soykırımı tekrar yaşıyoruz." dedi.
Kendilerine yapılanların gelecek nesillere aktarılması gerektiğine işaret eden Allahyarkızı, "Çocuklarımızın bize yapılanları bilmesi lazım. Çünkü biz unutkan olduğumuz için yeniden soykırıma uğradık. Şehitlerin ruhlarının bizi affetmesi için topraklarımızı kurtarmamız ve geri dönmemiz lazım." diye konuştu.
Hocalı'da ne oldu?
Karabağ'ın başkenti olarak kabul edilen Hankendi şehrini Aralık 1991'de işgal eden Ermenilerin bir sonraki hedefi, bölgenin tek havaalanına sahip ve stratejik önem taşıyan Hocalı'yı ele geçirmekti. Ermeni güçlerinin ablukaya aldığı Hocalı, 936 kilometrekarelik alana sahip, 2 bin 605 ailenin, toplam 7 bin kişinin yaşadığı bir kasabaydı.
Hocalı'nın etrafındaki bütün köy ve yolları tek tek ele geçiren Ermeni güçleri, kasabanın diğer illerle kara yolu bağlantısını kesti. Hocalı'nın diğer bölgelerle tek bağlantısı olan helikopter ulaşımı, 28 Ocak 1992'de Şuşa Ağdam seferini yapan helikopterin Ermeniler tarafından vurulmasıyla ortadan kalktı. Olayda, çoğunluğu kadın ve çocuklardan oluşan 44 sivil hayatını kaybetti.
Ocak ayının başlarından itibaren elektrik verilmeyen Hocalı'nın savunması sadece hafif silahlara sahip yerel savunma güçleri ve az sayıdaki milli ordu askerinden ibaretti. 25 Şubat 1992'den itibaren Hocalı'ya saldırıya başlayan Ermeniler, bölgede bulunan Sovyet ordusuna bağlı 366. Zırhlı Alayı'nın bütün araçlarını kullanarak şehri iki saat boyunca top ve tank ateşine tuttu. Saldırıdan bir gün sonra ise hafızalardan yıllarca silinmeyecek "Hocalı Katliamı" yapıldı.
Resmi verilere göre, Hocalı Katliamı'nda savunmasız durumdaki 106'sı kadın, 63'ü çocuk 613 Azerbaycan vatandaşı hayatını kaybetti. Katliamdan 487 kişi ağır yaralı kurtulurken, Ermeni güçleri bin 275 kişiyi rehin aldı. Bunlardan 150'sinden haber alınamadı.
Katliamda 8 aile tamamen yok edildi, 25 çocuk her iki ebeveynini, 130 çocuk ise ebeveynlerinden birini kaybetti. Hocalı'nın işgali yüzünden Azerbaycan devletinin maddi zararı ise 170 milyon dolar oldu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.