Eğer bu iddialar doğruysa kıyamet kopar..

Eğer bu iddialar doğruysa kıyamet kopar..
İnsanın bedeni ve his dünyası yediği ve içtiği gıdalardan etkileniyor. Bu tez bilimsel çalışmalarca kanıtlandı.Coca Cola'nın pazarlama teknikleri,...



İnsanın bedeni ve his dünyası yediği ve içtiği gıdalardan etkileniyor. Bu tez bilimsel çalışmalarca kanıtlandı.

Coca Cola'nın pazarlama teknikleri, reklam yöntemleri vesaire bunların dışında en önemli başarısı nedir diye sorarsanız size şu cevabı veririm:
Coca-Cola'nın en büyük başarısı içinde ne miktarda nelerin olduğu bilinmeyen, hatta içeriği bir sır gibi saklanan bir ürünü
dünyada günde bir milyar şişeden fazla satabilmesidir.
Asıl cevap şu: İnsanlara içinde ne olduğu bilinmeyen bir ürün sundukları halde, insanların bu ürüne güvenmelerini ve dolayısıyla tüketmelerini sağlamaları daha büyük başarıdır.

Bu başarıda en önemli pay insanların yiyip içtikleri gıdalara çok fazla dikkat etmeme alışkanlığıdır.
Yanlış anlaşılmasın, insanlara "Coca-Cola içmeyin" falan demiyorum. İnsanlar bu konuda elbette özgürler. Hiç kimseye telkinde, tavsiyede bulunma pozisyonunda değilim.
Fakat, insanların çoğu, buna kendim de dahilim ne yazık ki yediklerine içtiklerine çok fazla dikkat etmez oldular. Oysa yediklerimizin, içtiklerimizin beden ve ruh sağlığımız üzerinde çok büyük etkisi olduğu bilimsel verilere dayanıyor.

Toplumumuzda domuz etine karşı dini yasaklamadan dolayı ciddi bir hassasiyet hâlâ var, tabii bilinirse. Fakat bunun dışındaki tüketimlerde benzeri hassasiyet gösterilmiyor.

Mehmetçik'e domuz eti


Fakat önceki gün
Zaman'da yayınlanan bir haber bu konuda en hassas olması gereken birimlerin bile hassasiyetlerini kaybettiğini gösteriyor:
"Edirne-Keşan'da 4'üncü Mekanize Piyade Tugayı'nda tüketilen gıdalar askeriyenin laboratuvarlarında incelendi. Ayrı ayrı numune alınarak üç kez yapılan testler, hamburger, tost gibi ürünlerin içinde domuz ve at etinin bulunduğunu ortaya koydu. Rapor ilgili komutanlıklara ulaştırılmasına rağmen bu gıdaların tugayda satışı engellenmedi!"

Düşünün, ordu gibi bir kurumda size domuz eti yediriliyor ve bundan haberiniz olmuyor. Farkına varıldığında ise tedbir alınmıyor. Madem asker bu konuda tedbir almıyor, Tarım Bakanlığı devreye girmeli diye düşünüyorum.
Gerçi darbeye yol açmak için cami bombalamayı bile düşünen insanların yönettiği bir yerde Mehmetçik'e domuz eti de yedirilir, başka şeylerde. O halde bu durum bile ordunun tüm alımlarının ve harcamalarının denetiminin gerekliliğini zorunlu kılıyor.
Amerika'da ve Avrupa'da görünce insan şaşırmıyor da, Türkiye'de İstanbul'da görünce doğrusu şaşırdım. Hatta şaşkınlığım biraz düşününce üzüntüye dönüştü.
İstanbul'dayım ve karşımda "Helal Gıda Satış Noktası" diye bir tabela ve dükkan... Sadece et ürünleri değil her türlü üründe helal-haram hassasiyeti söz konusu artık. Çünkü yiyip içtiğimiz her şey birçok katkı maddesi kullanılarak paketleniyor!

His dünyamızı değiştiriyorlar


Artık her şeyin helalini, temizini, sağlıklısını arayıp bulup öyle tüketmek gerektiği bir zaman diliminde yaşıyoruz. Özellikle genetiği değiştirilmiş gıdalar piyasada kol geziyor. Gözünü para hırsı bürümüş kişiler halk sağlığını hiçe sayıyorlar.

Gıdalarda kullanılan hormonlar, katkı maddeleri beden sağlığına zarar verdiği gibi insanın duygu, düşünce ve his dünyasını değiştirmesine yol açabiliyor.
"Hormon silahı"
diye bir silah var. Bir tür kimyasal silah. Bu silah için ölüme yol açmayan kimyasal silah tabiri kullanılıyor. Siz bir şekilde o zehri alıyorsunuz, bu zehir sizi öldürmüyor fakat duygu ve düşünce dünyanızı değiştiriyor.
Pentagon'un bu tür silahlar üzerinde çalıştığına dair çok haber var mesela. Düşman askerlerini bertaraf etmek, onların savaşma arzularını yok edecek ve hemcinslerine aşırı ilgi duymalarını sağlayacak, yani her bir askeri bir eşcinsele dönüştürecek bir hormon bombası üzerinde çalışmak istemişler ama güya izin verilmediği için yapılmamış.
Pentagon, CBS 5 kanalına olayı doğrulamış. Bu teklifin, 1994 yılında ABD hava kuvvetleri tarafından yapıldığını ancak askeri yetkililerin, bu fikre sıcak bakmadıkları için projenin rafa kaldırıldığını söylemişler.
Bu haber doğru ya da değil. Ama doğru olan bir şey var, yediğimiz içtiğimiz şeylere dikkat etmezsek zamanla duygu, düşünce dünyamızı ve irademizi kullanamaz hale gelme ihtimalinin mümkün olduğudur.


Nuh GÖNÜLTAŞ-BUGÜN GAZETESİ

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.