İngiltere'nin ev sahipliğinde Ukrayna konulu liderler zirvesi düzenlendi

İngiltere'nin ev sahipliğinde Ukrayna konulu liderler zirvesi düzenlendi
İngiltere'nin ev sahipliğinde başkent Londra'da Ukrayna'ya sağlanacak güvenlik garantileri ve bu ülkede kalıcı barışın sağlanması gibi konuları ele almak üzere yerel saatle 14.00'te başlayan zirve sona erdi.
ANKARA

İngiltere Dışişleri Bakanlığının tarihi Lancaster House yerleşkesinde düzenlenen ve ana gündem maddesi Ukrayna'da kalıcı barış ve Avrupa güvenliği olan zirveye Ukrayna, Fransa, Almanya, Danimarka, İtalya, Hollanda, Norveç, Polonya, İspanya, Türkiye, Finlandiya, İsveç, Çekya ve Romanya'dan devlet liderleri ve bakanlar katıldı.

Katılımcılar arasında NATO Genel Sekreteri Mark Rutte, Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, AB Konseyi Başkanı Antonio Costa ve Avrupa dışından Kanada Başbakanı Justin Trudeau yer alırken Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı temsilen Dışişleri Bakanı Hakan Fidan iştirak etti.

ABD Başkanı Donald Trump ile Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy arasında 28 Şubat'ta Washington'da yaşanan tartışmanın ardından yapılan zirvede, toplantıya katılan bazı temsilcilerin yaptığı açıklamaya göre, ABD'nin Ukrayna'ya desteği ve bu ülkeye sağlanacak güvenlik garantilerinde üsteleneceği rol de masaya yatırıldı.

Katılımcılar, gelecekteki Rus saldırılarına karşı caydırıcı olacak önlemleri de ele aldı.

Von der Leyen, Avrupa'nın yeniden silahlanması konusunu da toplantı katılımcılarına açtığını ifade etti.

02.03.2025

Ukrayna silah üretimi için İngiltere ile kredi anlaşması imzaladı

İngiltere Başbakanı Keir Starmer, zirve öncesinde Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy ile ikili görüşme yaptı. Görüşmede iki ülke arasında bir kredi anlaşmasına imza atıldı.

Zelenskiy, görüşmeye ilişkin sosyal medya paylaşımında, bu anlaşma kapsamındaki kaynağın Ukrayna'da silah üretimine yönlendirileceğini belirterek, şu değerlendirmede bulundu:

"Bu kredi, Ukrayna'nın savunma yeteneklerini artıracak ve dondurulmuş Rus varlıklarından elde edilen gelirler kullanılarak geri ödenecek. Gerçek adalet budur. Savaşı başlatan, bedelini ödemelidir. İngiltere halkına ve hükümetine savaşın başından beri verdikleri muazzam destek için teşekkür ediyorum. Böyle bir stratejik ortağa sahip olduğumuz için ve güvenli bir geleceğin görünüşüyle ilgili aynı vizyonu paylaştığımız için mutluluk duyuyoruz."

İngiltere ve Fransa, savaşı bitirecek bir planı çalışmak üzere Ukrayna'yla anlaştı

Starmer zirve öncesi BBC'ye verdiği röportajda, Trump ile Zelenskiy arasında yaşanan tartışmayı ofisinde izlediğini anlatarak, "Kimse bunu görmek istemez. O gün telefonla hemen Başkan Trump ve Başkan Zelenskiy'yi aradım. Çünkü bana göre Avrupa ve İngiltere'nin de güvenliği ve savunması için önemli olan Ukrayna'da kalıcı barışa odaklanmamız gerekiyor." diye konuştu.

Starmer, ayrıca Fransa ve 1-2 ülkeyle birlikte savaşı bitirecek bir plan üzerinde çalışmak için Ukrayna'yla anlaştıklarını, bunun daha sonra ABD ile de görüşüleceğini ifade etti.

İtalya Başbakanı Meloni: "Eğer ayrışırsak bu, bizi daha zayıf hale getirecektir"

Zirve öncesinde Starmer, İtalya Başbakanı Giorgia Meloni ile de ikili görüşme yaptı.

Meloni, Ukrayna'da kalıcı barışın sağlanması konusunda, "Batı'nın bölünmesi riskini önlememizin çok önemli olduğunu düşünüyorum. Bu noktada İngiltere ve İtalya birleştirici bir rol oynayabilir. Ben de ABD ile Avrupa liderleri arasında bir zirve teklif ettim. Eğer ayrışırsak bu, bizi daha zayıf hale getirecektir." ifadelerini kullandı.

Scholz: Rusya bombardımanının durması, görüşmeler için başlangıç noktası olabilir

Almanya Başbakanı Olaf Scholz, Rusya'nın Ukrayna'ya yönelik bombardımanlarını durdurmasının bir sonraki görüşmeler için başlangıç noktası olabileceğini söyledi.

Olaf Scholz, İngiltere'nin ev sahipliğinde Londra'da düzenlenen Ukrayna konulu toplantının ardından Alman basın mensuplarına konuştu.

Rusya'nın Ukrayna'ya olan saldırılarına işaret eden Scholz, "Burada bu konuda nasıl ilerleyebileceğimizi de konuştuk. İster hava saldırıları ister denizdeki koşullar söz konusu olsun, bombardımanın durması çok faydalı olacaktır. Bu daha sonra devam edebilecek görüşmeler için bir başlangıç noktası olabilir." diye konuştu.

Scholz Avrupa'nın ve özellikle de Ukrayna'nın güvenliğini görüşmek üzere Londra'da bir araya geldiklerini belirterek,"Ukrayna saldırı altında olan ve Rus saldırganlığının kurbanı olan bir ülkedir. Herkes için çok açık olan gerçek budur." dedi.

Bunun anlamının Avrupa'nın bu duruma uygun hareket etmesi gerektiği olduğunu söyleyen Scholz, "Bunun Ukrayna'yı mali ve askeri olarak desteklememiz gerektiği anlamına geldiği de bizim için açıktır. Bugün en büyük destekçilerin ABD ve Almanya olduğunu herkes biliyor. Sadece Almanya Ukrayna'ya toplam 44 milyar avro destek sağlamıştır." diye konuştu.

Ukrayna güçlü bir orduya sahip olmalı

Ukrayna'nın Avrupa'dan verilen desteğe güvenmesinin önemini vurgulayan Scholz, şunları söyledi:

"Çünkü Rusya hala savaşını sürdürüyor. Ve henüz durmuş değil. Bu bakımdan orada bir kopuş olmamalı. Gelecekteki herhangi bir barış düzeninin özünün, Ukrayna'nın kendini savunabilmesi ve güçlü bir orduya sahip olması gerektiğini biliyoruz. Bu da Ukrayna'nın Avrupalı dostlarının yanı sıra, önümüzdeki yıllar ve on yıllar boyunca bunu mümkün kılmaya kararlı olacak olan uluslararası ve transatlantik ortaklarının bir başka görevidir. Tüm güvenlik mimarileri bunun etrafında dönmelidir."

Ukrayna konusunda Rusya'nın perspektifinin kabul edilemez olduğunu kaydeden Scholz, "Rusya her zaman Ukrayna'da kendi istediği gibi dans eden bir hükümet kurmak istemiştir. Bu kabul edilemez. Ukrayna, Avrupa Birliği'ne katılmaya karar vermiş bir Avrupa ülkesidir, demokratik ve egemen bir ulustur. Öyle de kalmalıdır." ifadelerini kullandı.

Ukrayna'nın asker sayısını azaltması gerektiği yönündeki taleplere de değinen Scholz, "Rusya da sürekli olarak bunu talep ediyor ve bu kabul edilemez. Buna karşılık Ukrayna, ülkenin, vatandaşlarının ve hepimizin yaşadığı deneyimler temelinde bir daha saldırıya uğramayacak kadar güçlü olmalıdır. Bu aynı zamanda gelecek için de merkezi bir öneme sahip olacaktır." diye konuştu.

Ukrayna'ya yönelik uluslararası ve transatlantik desteğin, Ukrayna'nın ve Avrupa'nın güvenliği açısından önemini koruduğuna dikkati çeken Scholz, Londra'daki toplantıda bu konuda nasıl ilerleme kaydedebileceklerini konuştuklarını aktardı.

İsveç Başbakanı Kristersson: Toplantıya katılan liderler Ukrayna için daha fazlasını yapmaya hazır

İsveç Başbakanı Ulf Kristersson, İngiltere'de düzenlenen Ukrayna konulu toplantıya katılan liderlerin Ukrayna için daha fazlasını yapmaya hazır olduğunu söyledi.

Kristersson, İngiltere'nin başkenti Londra'da düzenlenen Ukrayna konulu liderler zirvesine katıldı.

Zirvenin ardından ülkesinin resmi haber ajansı TT'ye açıklama yapan Kristersson, ABD'nin Ukrayna'yı desteklemeye devam etmesi gerektiğini belirterek, "Bu desteğe biz de katkıda bulunabiliriz." dedi.

Toplantıya katılan ülkelerin liderlerinde kararlılık gördüğünü aktaran Kristersson, "Toplantıya katılan liderler Ukrayna için daha fazlasını yapmaya hazır. İsveç olarak biz de belirli koşullar altında Ukrayna'ya güvenlik garantileri konusunda yardım etmeye hazırız. Toplantıda belirsizlikler olsa da liderlerin Ukrayna'ya yardım konusunda ciddi ve kararlı olduğunu gördüm." ifadelerini kullandı.

Hollanda Başbakanı Schoof: Birleşmiş bir Avrupa şimdi her zamankinden daha önemli

Hollanda Başbakanı Dick Schoof, İngiltere'nin ev sahipliğinde Londra'da düzenlenen Ukrayna konulu toplantının ardından "Birleşmiş bir Avrupa şimdi her zamankinden daha önemli." dedi.

Schoof, X hesabından yaptığı paylaşımında, "Güvenli bir Ukrayna tüm Avrupa'nın ve dolayısıyla Hollanda'nın da çıkarınadır. Kıtamızdaki güvenliği sağlamada daha büyük bir rol üstlenmeliyiz." ifadesini kullandı.

Paylaşımında "Birleşmiş bir Avrupa şimdi her zamankinden daha önemli." vurgusu yapan Schoof, toplantıda öne çıkan üç konuya dikkati çekti.

İlk olarak, Avrupa kıtasındaki güvenliğin sağlanması için Ukrayna'ya kesintisiz destek sağlanması gerektiğini belirten Schoof, böylece Ukrayna'nın müzakerelerde mümkün olan en güçlü konumda olacağını ve kalıcı barışın sağlanabileceğini vurguladı.

Schoof ikinci olarak, kıtayı Ukrayna dahil olmak üzere korumak ve Rusya'nın olası saldırganlığını caydırmak için güçlü güvenlik garantilerini içeren bir Avrupa planının gerekliliğini vurguladı.

Hollanda Başbakanı son olarak, Avrupa'nın özellikle savunma alanını güçlendirerek kendi güvenliği için daha fazla sorumluluk alması gerektiğini ve bu konuda güçlü transatlantik ilişkilerin vazgeçilmez olduğunu ifade etti.

Schoof, İngiltere Başbakanı Keir Starmer'ın daveti üzerine AB içinden ve dışından mevkidaşlarıyla bir araya geldiği toplantı hakkında, "Bunu birlikte yapmalıyız. Önümüzdeki perşembe günü Brüksel'de olağanüstü Avrupa Konseyi'nde görüşmelere devam edeceğiz." değerlendirmesinde bulundu.

Danimarka, Ukrayna'ya olası asker sevkiyatına ilişkin "açık fikirli" olduğunu bildirdi

Danimarka hükümeti, olası barış gücünün parçası olarak askerlerini Ukrayna'ya gönderme konusunda "açık fikirli" olduğunu duyurdu.

Danimarka Başbakanı Mette Frederiksen, İngiltere Başbakanı Keir Starmer'ın ev sahipliğinde çok sayıda Avrupalı liderin katılımıyla başkent Londra'da yapılan Ukrayna konulu zirvenin ardından Danimarka televizyonu TV2'ye konuştu.

Frederiksen, olası barış gücüne asker gönderme ihtimaline ilişkin "Daha önce de söylediğim gibi, Danimarka hükümeti olarak açık fikirliyiz." dedi.

Devam eden çatışmalara rağmen Avrupa'nın güvenliği konusunda iyimser olduğunu dile getiren Frederiksen, "Kendi kıtamızı güvence altına almalıyız ve ben aslında iyimserim. Liderlik var. Düşmanlarımızın burada buluşmamızdan hoşlanmayacaklarından eminim." ifadelerini kullandı.

Frederiksen, Avrupalı askerlerin Ukrayna topraklarının her santimetresini korumasının zor olacağını söyledi.

Trump-Zelenskiy tartışmasından sonra Ukrayna konusu gündemin ilk sırasında

Trump ile Zelenskiy arasında 28 Şubat'ta Oval Ofis'te yapılan görüşmede tartışma yaşanmış, bunun üzerine daha önceden planlanan ortak basın toplantısı iptal edilerek Zelenskiy, Beyaz Saray'dan ayrılmıştı.

Tartışma sırasında Trump, Ukrayna liderinin tutumunu eleştirirken Zelenskiy de ülkesine yönelik destek beklentisini dile getirmişti.

Tartışma üzerine, nadir toprak elementleri anlaşması da imzalanmamıştı.

Başkan Trump, Oval Ofis'teki hararetli tartışmanın ardından Truth Social hesabından yaptığı açıklamada, Zelenskiy'nin barışa henüz hazır olmadığını savunmuştu.

Zelenskiy, Fox News'a verdiği mülakatta Trump'tan özür dileyip dilemeyeceği yönündeki soru üzerine özür dilemesini gerektirecek yanlış bir şey yapmadığı yanıtını vermişti.

Çok sayıda Avrupalı lider tartışmanın ardından Ukrayna'ya destek paylaşımında bulunmuştu.

Oval Ofis'teki tartışma sonrasında ABD'den ayrılan Zelenskiy, Londra'ya gelmişti.

Beyaz Saray'daki tartışma sonrası Ukrayna konusu ve Londra'da yapılacak liderler zirvesi gündemin ilk sırasına yerleşmişti.

Kaynak:AA

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.