Dr. Şakir Diclehan: Sezai Karakoç’un Merceğinden Maraş

Maraşlılara İthaf Olunur:

Sezai Karakoç’un Merceğinden Maraş

Sezai Karakoç, Ortaokulu yatılı olarak Maraş’ta okur. Diyarbakır/Ergani doğumlu olmasına karşılık bazıları, onu Maraşlı sanır. Bir başka neden de Maraşlı “Karakoç” soyadını taşıyan şair Abdurrahim ve Bahaettin kardeşlerle akraba sanılması. Oysaki soyadı benzerliğinden başka Sezai Bey’in Karakoç kardeşlerle bir ilgisi yoktur…
Geçen sene Ankara/ Çankaya semtinde bir kız lisesinde konferans vermiştim. Konuşmamın sonunda okulun müdiresi: “Çok güzel konuştunuz Hocam, fakat Mihriban şiirini okumadınız. O da başkaları gibi Sezai Karakoç’u Abdurrahim Karakoç sanmıştı ve onun “Mihriban” adlı şiirini okumadığım için çok üzülmüştü. Ne diyelim ülkemizin kültür düzeyi!!!! 
Karakoç’un Maraşlılarla ilgili gözlemleri çok ilginç ve çarpıcıdır. Diyor ki: “Maraşlı: şakacı, güler yüzlü, çocukla çocuklaşan, daha doğrusu çocuklaşmak için adeta bahane arayan, yiğit, gönlü temiz bir halk insanıdır. Fazla hesap kitaba yanaşmaz. Katışıklık ve karmaşıklığı kabul etmez. Sık sık «ahov! » larıyla hayretini tatlı bir şekilde belli etmeyi sever.
Maraş, çocuk yüreğimin ateş aldığı yer. Belki ondan önce rüya âlemi gibi bir iç dünyanın sahibiydim. Derinliğe aday bir dünya… Bu, Maraş'ta alev aldı denebilir Uzunoluk Hamamı ve yanı başındaki acemice anıttan Sütçü İmamın, çarşaflı kadınlarımıza sarkıntılık etmek isteyen Fransız askerlerine ateş etmesinin birkaç çizgiyle canlandırılışı, Kalede sallanan bayrağın hikâyesi, Maraş’ın kurtuluş hikâyesi, adeta her an canlı bir hatıra olarak, hüzün dolu gönlümüze bir avuç umut ve hareket tohumu saçan bir İlâhi lütuf rüzgârı oluyordu. 
Aşağıda, ovada, Malik Ejder’in türbesi bir tepenin ucunda, manevi bir işaret kulesi ve merkezi gibi, bütün görüntüyü anlamlandırıyordu. Maraş'ta üç isim en yaygın isimlerdir. Mehmed, Ökkeş ve Ejder.
Biri, Peygamber Efendimizin adı olduğu için, diğerleri de iki sahabe adı olduklarından yaygındılar. Ukkâşe ve Malik bin Eşter adlı sahabelerdi bu iki sahabe. Ukkâşe Hazretleri'nin türbesi de sanırım Maraş’la Antep arasında bir yerde idi. Bu yüzden Ökkeş adı Gaziantep’de de yaygındır.

Dr. Şakir Diclehan, Sezai Karakoç'un Gözüyle NECİP FAZIL KISAKÜREK, iSTANBUL, 2017.
DİCLE YAYINLARI
YERYÜZÜ BASIN YAYIN DAĞITIM
emekkitap.com/bkmkitap.com/kitapyurdu.com