Dr. Şakir Diclehan: Sezai Karakoç ve Aydın Bir Gençlik
Uygarlığın merkezi olan kültür kaynağı ve onu canlı tutan inanç ve umut ateşini yakan entelektüel bir gençliğe ihtiyacımız vardır bugün. Hızlı değişimin baş döndürücülüğünde çağımız insanı, yıkılışlar ve yapılışların her türlüsünü görmekte ve belki de görmeye devam edecektir.
Bu yıkılış ve çözülüşler karşısında idealist, inançlı ve aydın bir gençlik yetiştirmek zorundayız. Genellikle bir neslin yetişmesi için 25 yıllık zamana ihtiyaç olduğunu dile getirenler, pek de haksız değildirler…
Necip Fazıl’ın tespitiyle üç katlı evin alt katında 25’likler, orta katında 50’likler, üst katında 75’likler, birbirini boğazlayan ve kötüleyen nesillerle çatırdadığı bu efsanelik iklimde inanç ve cesaretle, bilgi ve kültürle donanmış yeni bir neslin mayasını oluşturmak ve yoğurmak zorundayız. Bu da ancak klişe cümle ve sloganlardan uzak, Pakistanlı Dr. Muhammed İkbal’ın “Cavid’in Nesli, Mehmet Akif’in “Asımın Nesli”, Sezai Karakoç’un “Diriliş Nesli” dediği bir nesille mümkün olabilir.
Sabır, tevekkül, ümit, iman, çile ve ıstırap olmadan, ayrıca yüz yıldır yetiştirdikleri başıboş, bezgin ve gününü gün etmeye bakan nesilleri, has ve saf ekmeğe çevirmek için var gücümüzle, ayrıca zaman ve mekân müsait midir, değil midir? Demeden çalışmakla yükümlüyüz.
Herkesin madde peşinde koştuğu bir zamanda kıvılcım kıvılcım fezada uçmak ve kendimize yeni bir planette yer aramak… Evet… Geriye ve ileriye, etrafımıza ve içimize göz atıp, ruhumuzdaki mucize ve efsane gücündeki sırdan güç alarak, çağdaş melankoliyi ve boş vermişliği dize getirmek ve yaşama aşkımızı yeniden anlamlandırmak zorundayız. Bunu yapacak olan aydın ve entelektüel gençliğe selam olsun…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.