Dr. Özlem Çağasar: Sağlık çalışanlarının sırılsıklam olduklarını insanlarımız görse daha duyarlı olurlar

Dr. Özlem Çağasar: Sağlık çalışanlarının sırılsıklam olduklarını insanlarımız görse daha duyarlı olurlar
Pandemi hastanesine dönüştürülen Malatya Turgut Özal Üniversitesi EAH'de görevli doktorlar hastalarını hayata bağlamak adına tüm güçleriyle yoğun emek sarf ediyor.

Malatya'da yeni tip koronavirüsle (Kovid-19) mücadelede en ön safta yer alan doktorlar, virüse yakalanan hastaların hayatını kurtarabilmek için canla başla çalışırken insanlardan daha dikkatli olmalarını bekliyor.

Pandemi hastanesine dönüştürülen Malatya Turgut Özal Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesinde görevli doktorlar, salgınla mücadelede hastaları iyileştirebilmek için büyük çaba sarf ediyor.

Türkiye'de kararlılıkla yürütülen Kovid-19 ile mücadelede ön cephede yer alan, görevini en iyi şekilde yerine getirebilmek için gayret gösteren sağlık personeli, vatandaşların maske, sosyal mesafe ve temizlik kurallarına uyarak tedbiri kesinlikle elden bırakmamasını istiyor.

Hastanenin Başhekim Yardımcısı Anestezi ve Reanimasyon Uzmanı Dr. Leman Acun Delen, AA muhabirine yaptığı açıklamada, marttan bu yana zorlu bir süreç yaşadıklarını söyledi.

kovid-19-001.jpg

Delen, pandemi sürecinde yoğun bir çalışma temposuna girdiklerini dile getirerek şöyle devam etti:

"Bu süreçte önceki alışkanlıklarımızdan ve çalışma şeklimizden çok şey değişti. Önceki dönemden çok daha yoğun çalışıyoruz, ciddi iş yükümüz mevcut. Yoğun bakımlar açısından bu hastalık çok önemli ve biz de yoğun bakım ayağını desteklediğimiz için ciddi iş yükümüz mevcut. Yoğun bakımlar ekip işi, ekip başı olan bir hekim, hemşire arkadaşlarımız ve yardımcı sağlık personeli arkadaşlarımızla bu süreci götürmeye çalışıyoruz. Aktif klinikte çalışan ve nöbet tutan arkadaşlarımız her ihtimale karşı, virüsü bulaştırmamak adına ailelerinden feragat edip başka yerlerde kaldı. Hastalara müdahale ederken kendileri virüs kapıp bu sürede tedavi ve tetkiklerinin tamamlayıp tekrar işlerinin başına dönen arkadaşlarımız var. Her bir hekim ve hemşire arkadaşımızın virüse yakalandığını duyunca yüreğimiz sızlıyor. Bu sadece bizim mücadelemizle değil halkın bilinçlenmesiyle de kontrol altına alınabilecek bir şey."

"Pozitif olan ama hiçbir şikayeti olmayan hastalarımız da çok"

Virüse karşı daha duyarlı olunması gerektiğini anlatan Delen, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Toplu yerlerde bulunmama, maske, mesafe ve hijyen kurallarına önem vermek hastalığı kapan sayısında azalma gösterecektir. Bu da bizim iş yükümüzü biraz da olsa azaltacaktır. Şu an da yoğun bakımda yatan hastalarımızın çoğu ileri yaş. Bu da ileri yaştaki vatandaşlarımızın dışarı çıkmamasının ne kadar önemli olduğunu gösteriyor. Testi pozitif olan ama hiçbir şikayeti olmayan hastalarımız da çok. Bu da herkesin kendisini korumasını, en azından hem kapmamak hem de hastalık varsa karşısındakine bulaştırmaması açısından çok önemli. Vatandaşlarımızı bu konuda duyarlı olmaya davet ediyorum."

"Arkadaşlarımız başkalarının hayatları için mücadele ederken virüsü kaptı"

Dr. Leman Acun Delen, yakından tanıdığı çok sayıda arkadaşının enfekte olduğunu aktararak, "Ciddi kas ağrıları, ateşle mücadele ettiler. Hastanemizde 200'ün üzerinde hekim ve hemşire ve yardımcısı arkadaşlarımızdan enfekte olan arkadaşlarımız var. Bu çok üzücü bir durum. Arkadaşlarımız başkalarının hayatları için mücadele ederken virüsü kaptı." diye konuştu.

Hastalıkla mücadele ederken yaşadıklarını anlatan Delen, şunları kaydetti:

"Salgının ilk başladığı dönemlerde İstanbul'dan gelen bir amcamız ve teyzemiz vardı. Önce teyzemizi hastaneye yatırdık daha sonra amcayı da yoğun bakıma aldık. Yan yana iki odada yattılar ama birbirlerinden habersizlerdi. Haber veremedik, sürekli birbirlerini sorarlar ve Allah korusun bir kayıpta demoralize olurlar diye. Teyzemizi şifayla taburcu ettik ama amcamızı kaybettik. O gün çok üzülmüştüm. Burada yakınları da yoktu. İstanbul'dan gelmek için bizden süre istediler. Amca yalnız başına teyze yalnız başına, gerçekten çok etkiledi. Ayrıca bir hastamızın da 3 kere kalbi durmuştu. Ciddi kalp yetmezliği olan bir hastamız vardı. Umutlarımızın tükendiği anda amca toparlandı. Entübeydi, solunum cihazından ayırabildik ve taburcu ettik. Şimdi de aralıklı olarak bizi arayıp selamlarını iletiyor."

Herkesin dikkat etmesi gerektiğini vurgulayan Delen, "Bu toplumsal bir mücadele, hepimizin elimizi taşın altına koymamız gerekiyor. Maske, mesafe, hijyen kuralına çok dikkat etmek lazım." dedi.

"Tulum, gözlük, bone, maske ve ayak koruyucularla saatlerimizi geçiriyoruz"

Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Özlem Çağasar ise salgının herkesi derinden etkilediğini belirterek mücadelede halkın duyarlılığının büyük önem taşıdığını söyledi.

Çağasar, herkeste bu vicdani sorumluluğun olması gerektiğini dile getirerek, "Sadece kendimizden sorumlu değiliz. Burada bir toplum sağlığı söz konusu. Toplum sağlığını düşünerek, kendimiz, sevdiklerimiz ve çevremiz için mutlaka elimizden gelen her şeyi yapmamız gerekiyor. Maske, mesafe ve hijyene dikkat edildiği zaman bulaşma oranı engellenmiş olacaktır. Eğer sevdiklerimizi düşünüyorsak herkesin bu konuda duyarlı olması gerekiyor." diye konuştu.

Sağlık çalışanları olarak büyük fedakarlıklarla hastalıkla mücadele ettiklerini vurgulayan Çağasar, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Keşke bir kamera olsa ve 24 saat içerisinde hastanede görev yapan sağlık çalışanlarının neler yaptığını insanlar görse. İnsanlar onu gördükten sonra emin ki hareketlerini biraz daha kontrol altına altına alacaklardır. Günümüzde insanlar uzun kollu kıyafetlerle ciddi sıkıntı yaşarken burada sağlık çalışanları tulum, gözlük, bone, maske, ayak koruyucularla saatlerini geçiriyor. Sağlık çalışanlarının hasta bakımlarını bitirip tulumlarını çıkardıktan sonra nasıl sırılsıklam olduklarını insanlarımız görse bu konuda biraz daha duyarlı olur."

"İnsanlar 'Biz gencin bize bir şey olmaz' demesin"

Çağasar, Kovid-19 hastalarının nefes alamamasının çok acı olduğunu aktararak, "Şu an düzgün bir nefes alabiliyorsak bu bizim için çok büyük bir nimet. Hastalarımız nefes alamıyor. Nefes aldığı zaman akciğerlerine cam parçası varmışçasına battığını, hastaların oksijen açlığı içerisinde nasıl çırpındıklarını görüyoruz. Kovid-19'lu hastalar değişik semptomlar gösterebiliyor. İnsanlar 'Biz gencin bize bir şey olmaz.' demesin. İnanın ki genç olup makineye bağlanan hatta maalesef kaybettiğimiz hastalar var. İnsanlar gençliklerine güvenmesinler, altta yatan bilmedikleri hastalıklar olabiliyor." diye konuştu.

"Toplu yerlere gitmememiz gerekiyor"

Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Esma Ceren Cantepe de yaklaşık 10 yıl hekimlik geçmişi bulunduğunu anlatarak hiç bu kadar yoğun bir dönem geçirmediğini söyledi.

Zor bir süreç geçirdiklerini bildiren Cantepe, şöyle devam etti:

"Hem psikolojik hem de fiziksel olarak çok yorulduğumuz bir dönem yaşıyoruz. Biz böyle canla başla savaşıyoruz, çok fazla yoruluyoruz ama insanlar kurallara çok fazla dikkat etmiyor. Örneğin Malatya'da geçen ay hastaneye gelenler düğüne ve taziyeye katılan kişilerdi. İnsanlar dikkat etmediği için biz çok fazla yoruluyoruz. Gençler dikkatli olmadığı için yaşlılar vefat ediyor. Sosyal hayattan uzak kalmak çok zor ama bir şekilde sabretmemiz lazım. Sosyal hayatımızı en aza indirmemiz, toplu yerlere gitmememiz gerekiyor."

Cantepe, anne ve babasının da Kovid-19 testinin pozitif çıktığını belirterek insanlardan maske, mesafe ve hijyen kurallarına uymalarını beklediklerini sözlerine ekledi.

 

Kaynak:

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.