Dinayet'ten cezaevinde kandil programı

Dinayet'ten cezaevinde kandil programı
Mevlid Kandili Türkiye'nin tüm camiilerinde coşku ile kutlanırken Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, Ankara Açık Cezaevi'nde kandil dolayısıyla düzenlenen...



Mevlid Kandili Türkiye'nin tüm camiilerinde coşku ile kutlanırken Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, Ankara Açık Cezaevi'nde kandil dolayısıyla düzenlenen programa katıldı.


Dinayet'ten cezaevinde kandil programı
Mevlid Kandili Türkiye'nin tüm camiilerinde coşku ile kutlanırken Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, Ankara Açık Cezaevi'nde kandil dolayısıyla düzenlenen programa katıldı.


Diyanet İşleri Başkanı Görmez, Açık Cezaevinde düzenlenen Mevlid Kandili programını hükümlülerle birlikte izledi. Kandil programı sonrası hükümlülere Kuran-ı Kerim ve şeker dağıtıldı.
Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, ''modern zamanlardaki ceza sisteminin sadece kusuru işleyeni değil, onun etrafındaki bütün aile efradını, bütün çocuklarını da cezalandıran bir sistem olduğunu'' ifade ederek, ''Buradan özellikle sivil toplum örgütlerine seslenmek istiyorum. Bunlardan bir kısmı bir şekilde yanlışlık yapmış, bir şekilde düşmüş insanların ailelerine, çocuklarına, yakınlarına yardımcı olmak için seferber olmak durumundadır'' dedi.
Görmez, Ankara Açık Ceza ve İnfaz Kurumunda gerçekleştirilen Mevlit Kandili programına katıldı.
Programın başında Cezaevindeki programda bulunma nedenini açıklamak istediğini dile getiren Görmez, ''Bu mübarek Mevlit gecesinde, birkaç saatliğine de olsa sizlerle birlikte hükümlü olmaya geldim'' dedi.
Hapishanelerdeki mahkumlardan ve ailelerinden mektuplar aldığını anlatan Görmez, şöyle devam etti:
''Bu mektuplar bana şunu gösterir. Yüce dinimizin bir prensibini hatırlattı bana. Önce insanoğlunun düşmemesi için elinden gelen her türlü gayreti sarfeder. Önce aklına hitap eder, sonra gönlüne hitap eder, sonra dünya hayatında başına gelebilecek sorunlardan söz eder. Sonra ebedi hayatta karşılaşılabileceği sorunları nakleder ama bütün bunlara rağmen bizim inancımız bize bir şeyi daha öğretir. Düştükten sonra hepimize onun elinden tutup kaldırmayı öğretir. Ama düştükten sonra onun elinden tutup kaldırmak gerekiyor.''
-''Öyle mahkumlar var ki, aslında hürdür''-
Filozofların hürriyeti üçe ayırdığını, bunların cismani ve bedeni hürriyet, siyasi ve medeni hürriyet, ahlaki ve vicdani hürriyet olduğunu anlatan Görmez, sözlerini şöyle sürdürdü:
''En büyük hürriyet bu hürriyettir. Ahlaki ve vicdani hürriyetini kaybeden insanlar, siyasi ve medeni hürriyetini de cismani ve bedeni hürriyetini de kaybediyorlar. Öyle insanlar var ki Kızılay Meydanı'nda özgürce dolaşırlar ama mahkumdurlar. Öfkelerine, kin ve intikamlarına mahkumdurlar. Orada bir hürriyet yok. Öyle insanlar vardır ki, cezaevinde dört duvar arasında mahkumdur ama hürdür. Çünkü gönlünü, kalbini hürleştirmiştir. Çünkü gönül dünyasında hürriyeti arar. Onun için kim mahkum, kim mahkum değil, kim hür, kim hür değil? bu tartışılır.
Sizin şahsınızda tüm hükümlü ve tutuklu kardeşlerimize sesleniyorum. Yüce Rabbimiz bir an önce kendi ailelerinize eşlerinize özgürce kavuşmayı nasip etsin.''
-''Modern ceza sistemi, aileyi de cezalandırıyor''-
Tutuklu ailelerinden aldığı mektupların kendisine birşeyler öğrettiğini ifade eden Görmez, ''Bizim modern zamanlardaki ceza sistemimizin sadece kusuru işleyeni değil, onun etrafındaki bütün aile efradını, bütün çocuklarını da cezalandıran bir sistem olduğunu gördüm'' diye konuştu.
Bu konu üzerinde çalıştıklarını dile getiren Görmez, şunları kaydetti:
''Buradan özellikle sivil toplum örgütlerine seslenmek istiyorum. Bunlardan bir kısmı bir şekilde yanlışlık yapmış, bir şekilde düşmüş insanların ailelerine, çocuklarına, yakınlarına yardımcı olmak için seferber olmak durumundadır. Türkiye'deki bütün hayırseverlerin hatta Adalet Bakanlığının da öncülük yaparak bir sistem kurarak verdiği cezanın şahsi olmasını sağlayarak özellikle aile efradını da içine almaması için tedbirler almak gerekiyor.
Aile reisi 10-20 yıl mahkum oldu. Geride kalan insanlar, eğer ailede üreten tek insan anne ya da baba ise geride kalan bu insanlar ne olacak. Bunlara sahip çıkacak bir sistem kurmamız gerekiyor. Ama asıl hedef ne olmalı. Hiç hükümlü olmamalı. Bütün cezaevleri boş olmalı. Bütün cezaevlerinin boş olduğu bir Türkiye niyaz ediyorum bu mübarek Mevlit kandilinde...''
-''Geçmiş geride kaldı''-
Hz. Muhammed'in affetmeyi, bağışlamayı öğrettiğini de anlatan Görmez, şöyle devam etti:
''Sizin şahsınızda hükümlü bütün kardeşlerimize sesleniyorum. Geçmiş geride kaldı. Gelecek bizim meçhulümüzdür. Bizim üzerimize düşen şu anı çok iyi değerlendirmektir. Kardeşinize selam vermeniz, tebessüm etmeniz sadakadır. Kalktığınızda dostunuza elinizi uzatarak (bugün nasılsın kardeşim) diyerek ona sevinç taşımanız bir hayırdır, güzellik, iyiliktir. İnancımız gereği içinde bulunduğumuz hali hayra iyiliğe dönüştürmek...İnancımızın bize öğrettiği her an bir iş ve oluş içinde olmak ve bir güzelliği gerçekleştirmektir.''
Tövbe etmenin de dinin önemli bir prensibi olduğunu dile getiren Görmez, tövbe ettikten sonra asla bir daha aynı hatanın tekrarlanmaması gerektiğini, öbür yandan da Allah ile baş başa kalarak yalvarmak gerektiğini söyledi.
Böyle olduğunda Allah'ın bütün hataları, kusurları ve kötülükleri bağışlayacağını belirten Görmez, ''Günah şahsidir ve şirk olmadıktan sonra yani Allah'a eş koşulmadıktan sonra yapılan bütün günahları Yüce Yaratıcı affediyor'' diye konuştu.
-Her hükümlüye bir kitap gönderecek-
Hükümlü ve tutuklulara, Mevlit Kandili vesilesiyle Hz. Muhammed'in hayatını baştan sonra okumalarını tavsiye eden Görmez, ''Kitaplar benden. Her hükümlü ve tutukluya sevgili peygamberimizin hayatını anlatan bir kitabı göndermek benden olsun. Yarın buradaki bütün kardeşlerimize benden imzalı peygamberimizin hayatını anlatan bir kitap göndereceğim. Bu gecenin anısına okuyalım ve onu okuduğumuzda hayatımızın nasıl değiştiğini göreceğiz'' dedi.
Diyanet İşleri Başkanı Görmez, konuşmasının sonunda, cezaevindekilere Allah'tan ferahlık dilerken, yakınlarına da sabır temenni etti.
Anadolu Ajansı'ndan canlı yayımlanan kandil programında, Kur'an-ı Kerim, Mevlid-i Şerif'ten bölümler ve ilahiler okundu.
BURSA'DA ULU CAMİİ DOLTU TAŞTI
Bursa'da vatandaşlar, Mevlit Kandili dolayısıyla başta Ulucami olmak üzere kentteki tarihi camilere akın etti.
Mevlit Kandili dolayısıyla Bursa'daki tüm camilerde akşam özel programlar düzenlendi.
Camilerdeki programlara vatandaşlar büyük ilgi gösterdi.
Bursalılar, başta Ulucami olmak üzere, Yeşil ve Emirsultan gibi tarihi camileri tercih etti.
ŞANLIURFA'DA CAMİİLER DOLDU TAŞTI
Şanlıurfa'da, Mevlit Kandili dolayısıyla vatandaşlar tarihi Balıklıgöl'deki camilere yoğun ilgi gösterdi.
Yatsı namazıyla Hz. İbrahim'in doğduğu ve ateşe atıldığı yer olarak rivayet edilen Balıklıgöl'deki dergah makamı ile yerleşkedeki camilere giden vatandaşlar burada Kur'an-ı Kerim okuyup, namaz kıldı ve dua etti.
Bazı vatandaşlar ise namazın ardından Mevlit'i Halil Camisi'nde okunan mevliti dinledi. Hz. Eyyüp'ün çile çektiği mağaranın bulunduğu Eyyüp Peygamber Camisi de kandil dolayısıyla gün boyunca vatandaşlar tarafından ziyaret edildi.
Bu arada, Balıklıgöl ve Eyyüp Peygamber Camisi'nde okutulan mevlitin ardından bazı vatandaşlar, lokum ve şekerleme dağıttı.
Selimiye Camisi'nde Mevlit Kandili programı düzenlendi
Kandil dolayısıyla çok sayıda inanan, Selimiye Camisi'nde namaz kıldı, dua etti. Camide, namazın ardından mevlit okundu.
Edirne Müftüsü Ömer Taşcıoğlu, gecede, İslam aleminin kandilini tebrik etti.
Taşcıoğlu, camiye gelenlere mevlit duası da yaptırdı.
Van'da, depremlerde yaşamlarıni yitirenlen için 1001 hatmin duası yapıldı
Van ve Erciş'teki depremzedeler, Mevlit Kandili dolayısıyla camilere giderek, depremlerde yaşamını yitirenler yakınları için dua etti.
Van Diyanet Mensupları Dayanışma ve Yardımlaşma Derneği tarafından, depremlerde yaşamını yitiren 644 için Boyalar Camisi'nde düzenlenen kandil programında 1001 hatmin duası yapıldı.
Programa katılan vatandaşlara cami çıkışında kandil simidi ikram edildi.
İstanbul'daki camiler kandil programı
İstanbul'da başta Eyüp Sultan, Sultanahmet, Firuzağa, Süleymaniye ve Fatih camileri olmak üzere kentteki önemli camilerde kandil programı düzenlendi Mevlit Kandili kutlandı.
Mevlit Kandili dolayısıyla, ''Mavi Cami'' olarak da bilinen Sultanahmet Camisi'nde düzenlenen programda konuşan, İstanbul İl Müftüsü Doç. Dr. Rahmi Yaran, Mevlit Kandili'nin Hazreti Muhammed'in dünyaya geldiği gece olduğunu hatırlatarak, Hazreti Muhammed'in rahmet ve merhamet Peygamberi olarak geldiğini vurguladı.
Yaran, Müslümanlığın merhameti öğrettiğini ifade ederek, tüm Müslüman aleminin hoşgörü ile birbirine sarılması gerektiğini dile getirdi.
Sultanahmet Camisi'ndeki programa Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış da katıldı. Camideki programda, Kuran-ı Kerim ve ilahiler okunarak, dualar edildi.
Bu arada, İstanbul'da çok sayıda vatandaş, Sultanahmet, Eyup Sultan, Süleymaniye, Fatih ve Firuzağa camileri olmak üzere, kentteki camilere giderek, ibadet ve dualarla Mevlit Kandilini kutladı.
Öte yandan, Van'dan İstanbul'a kandil için gelen Behzat Işık da, A.A muhabirine, ailesiyle birlikte Van'dan İstanbul'a Mevlit Kandili için geldiklerini dile getirerek, kandili dualarla Sultanahmet Camisi'nde geçirdiklerini söyledi. Işık, ''Bu gece tüm İslam aleminin tek yürek olduğu bir gecedir. Peygamberimizin bize geldiği, bizi onurlandırdığı gecedir. Vatanımızın birliği için dua edip, af dileyeceğiz'' dedi.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.