Davutoğlu: Uygun gördüğüm kişilere teklif götürürüm

Davutoğlu: Uygun gördüğüm kişilere teklif götürürüm
  Başbakan Ahmet Davutoğlu seçim hükümetine yönelik açıklamalarda bulundu. Davutoğlu görev verildiği zaman uygun gördüğüm isimlere teklif...

 

 

Başbakan Ahmet Davutoğlu seçim hükümetine yönelik açıklamalarda bulundu. Davutoğlu görev verildiği zaman uygun gördüğüm isimlere teklif götürürüm dedi.

Davutoğlu: Anayasa ne diyorsa onu yapacağım - Web TV

 

Başbakan Ahmet Davutoğlu, “Anayasanın 114 ve 116. maddelerinin uygulaması açıktır. Görevlendirilen Başbakan adayı Meclis Başkanından oranlara göre Bakanların sayılarını aldıktan sonra görevlendirme yapar ve kişisel olarak teklif eder. Orada parti grubuna teklif götürür diye bir şey yoktur. O kişiler teklifi kabul eder veya etmez. Etmemesi halinde yerine tarafsız, bağımsız kişilerden atama yapılır” dedi. 

Başbakan Ahmet Davutoğlu, Alevi Kültür Derneği Genel Merkezi’ne bir ziyarette bulundu. Alevi Kültür Derneği Genel Başkanı Doğan Demir’e Ankara Yolu üzerinde uğradığı silahlı saldırı sonucu geçmiş olsun dileklerini iletmek amacıyla yapılan ziyaret sonrası basın mensuplarının sorularını cevaplayan Başbakan Davutoğlu, “Alevi Kültür Derneği Genel Başkanı Doğan Demir’i ziyaret ettik. Son günlerde maruz kaldığı saldırıya yönelik olarak geçmiş olsun dileklerimi ilettim. Dün de Alevi Ocakları ile görüşmüştük. Anadolu 12 ve 13 yıldan bu yana çok renkli ve insani felsefe ve Anadolu felsefesi anlamında çok köklü bir geleneğe sahiptir. Bu geleneği bugün yaşatıyoruz. Son dönemlerde özellikle Türkiye’deki birliği, kardeşliği hedef alan ve Türk, Kürt, Alevi gibi ayrımlarla bu topraklardaki kardeşlik hamuruna zarar vermeye çalışan bütün faaliyetlere karşı bu görüşmeler omuz omuza güzel bir sembolünü oluşturuyor” ifadelerini kullandı.
Anayasaya göre hükümeti kurmak için 45 günlük sürenin sonunda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın vereceği karara yönelik olarak ise Başbakan Davutoğlu şunları söyledi:

“Demokrasi tarihinde karşı karşıya kalmış olduğumuz bir durum açık söylemek gerekirse. 7 Haziran seçimleri çok çarpıcı bir tablo ortaya koydu. AK Parti olarak az bir farkla tek parti iktidarını kaçırdık. Parlamentoya da 2002 yılından bu yana ilk defa 4 parti birden girmiş oldu. Çok hassas bir diplomatik denge oluştu. Geçmişte de koalisyon hükümetleri oldu ama orada daha parçalanmış bir tablo vardı. Uzun zamandır Türkiye’de koalisyon tecrübesinin olmasından da kaynaklanan belli bir intibak dönemi oldu. 2 ayı geçen bu süre için de olgun bir şekilde bu yeni şartlara intibak etmeye çalıştık. Her şeyin siyasi meşruiyet çizgisinde önemlidir. Anayasa, yasalar ne diyorsa onun yapılması önemlidir. Küçük siyasi hesaplar için Anayasal çerçeveden ayrıldığı zaman hep beraber zarar görürüz. Anayasa diyor ki; TBMM Başkanı seçilir, seçildi. Başkanlık Divanı oluşur, oluştu. Cumhurbaşkanı Başkanlık Divanından sonra en büyük partinin başkanına görev verir, verdi. Partiler arasında koalisyon görüşmeleri yürütülür, yürütüldü ve yoğun bir çabayla bir kez daha CHP Heyetine teşekkür ederim. Sonunda bir koalisyon oluşmamış olması tabi ki bir kayıptır ama kendisi bu sürecin kazanımdır. Daha sonra MHP ile görüşme yaptık ama bir koalisyon olmayınca ben geçtiğimiz hafta içerisinde görevi Cumhurbaşkanımıza verdim. Kimse Türkiye’de bir olağanüstülük var kanaati yaratmaya kalkmasın. Olağan dışı bir durum verilmek istenen her durumda son derece olağan davranmak lazım ve Anayasal çerçeveleri uygulamak lazım.”

23 Ağustos tarihinde bir hükümetin kurulamadığı durumda Cumhurbaşkanının yetkisini kullanacağını ve erken seçim hükümeti için bir görevlendirme yapacağını kaydeden Davutoğlu, “Bu Cumhurbaşkanının takdiridir. Bu takdir çerçevesinde görev bana tebliğ edilmesi halinde yine Anayasa ne diyorsa onu yapacağım. Anayasanın 114 ve 116. maddelerinin uygulaması açıktır. Görevlendirilen Başbakan adayı Meclis Başkanından oranlara göre Bakanların sayılarını aldıktan sonra görevlendirme yapar ve kişisel olarak teklif eder. Orada parti grubuna teklif götürür diye bir şey yoktur. O kişiler teklifi kabul eder veya etmez. Etmemesi halinde yerine tarafsız, bağımsız kişilerden atama yapılır. Yani AK Parti’den yapılmayacak bu atama. Böyle bir durum söz konusu olduğunda yani Meclis Başkanımız bana sayıları verdiğinde ben uygun gördüğüm isimlere teklif götürürüm. O teklif götürülen şahıslar Bakanlık gibi onurlu; bu millete 2 ay değil 2 dakika bile Bakan olarak hizmet etmek büyük bir onurdur. Hele hele böyle kritik bir dönemde Bakanlık görevi üstlenmek milli bir vazifedir. Aynı durumda kendim olsaydım nasıl davranırdım diye düşündüğüm zaman, böyle bir milli görev teklif edildiğinde hayır denmemesini beklerim. Parti gruplarının kararlarına saygı duyarız. Onlar içlerinde her türlü kararı alabilirler. Ama nihayet bu seçime bütün Türkiye, bütün partiler olarak gideceğiz. Eğer bu hükümetin içinde bütün partilerden temsil olursa seçim döneminde toplumda bir rahatlama olur. Perşembe günü akşam Sayın Bahçeli ve Kılıçdaroğlu ile bir araya gelelim. 23 Ağustos’tan önce bir erken seçim ve hükümet kararı alalım. Bu hükümetle gidelim. Böyle olmuş olsaydı çok daha iyiydi. Ben elimden gelen her şeyi yaptığıma inanıyorum. Böyle bir durum olması halinde görev bana tebliğ edilmesi halinde elimdeki imkanları değerlendirerek en uygun isimlere bu teklifleri götürürüm. Kabul etmeleri kendileri için de bir şereftir. Etmemeleri halinde yerlerine ehliyetine güvendiğim ve hiçbir zaman da siyasi bir hesap yapmadan karar vereceğim bakanları atar ve Cumhurbaşkanımızın onayına sunarım. Burada hiçbir anayasa dışına çıkan husus yoktur. Umarım herkes bu ulvi ve milli görev için elini taşın altına koyar” diye konuştu.

Davutoğlu, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’na Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın teklif götürüp götürmeyeceği konusunda ise şunları söyledi:

“Sayın Kılıçdaroğlu’na görevin verilip verilmemesi Sayın Cumhurbaşkanımızın takdiridir. Bu konuda bir yorum yapamam. Bana verilen görev bir hükümet kurmaktı. Elimden geleni yaptım ve hiç vakit kaybetmeden Sayın Cumhurbaşkanımıza görevi iade ettim. Ondan sonrası Sayın Cumhurbaşkanımızın, diğer parti üyelerinin hükümet kurup kurmama imkanlarına göre yapacağı değerlendirmelerdir.” 

TÜZÜK HEYETİNE BU KONUDA ÇALIŞMA TALİMATI VERDİM, AMA TÜZÜĞÜMÜZDE SADECE BU DEĞİL BAŞKA DEĞİŞİKLİKLERİN DE OLMASINI PLANLIYORUZ”

Başbakan Ahmet Davutoğlu, “Hiçbir siyasi aidiyet bağına atıfta bulunmaksızın tek ölçüm var; ehliyet, liyakat ve toplumun temsili bakımından temsil kabiliyetine haiz olmak. Buna herhangi bir bakanlık için böyle bir ehliyete sahip olmaya inandığım isimler, TBMM için de milletvekilleri arasından tetkik ederim ve en doğru ismi bulmaya çalışırım” dedi. 

Başbakan Ahmet Davutoğlu, Alevi Kültür Derneği Genel Merkezi’ne bir ziyarette bulundu. Ziyaret sonrası basın mensuplarının sorularını cevaplayan Başbakan Davutoğlu, “HDP heyetinden teklif götüreceğiniz isimler zihninizde netleşti mi?” sorusu üzerine şu cevabı verdi:

"İsimlendirme konusunda bir noktaya gelmiş durumda değiliz. Çünkü daha görevi almadım. Aldığım anda bunları konuşuruz. Şuana kadar hep şeffaf bir şekilde bu süreçleri yürüttük. 7 Haziran seçimleri ardından bütün senaryolara göre hazırlıkları her zaman zihnimizde yoruyoruz ve ağır bir sorumluluk. O bakımdan benim için tek ölçü odur. Hiçbir siyasi aidiyet bağına atıfta bulunmaksızın tek ölçüm var; ehliyet, liyakat ve toplumun temsili bakımından temsil kabiliyetine haiz olmak. Buna herhangi bir bakanlık için böyle bir ehliyete sahip olmaya inandığım isimler, TBMM için de , milletvekilleri arasında tetkik ederim ve en doğru ismi bulmaya çalışırım. Bu doğru isim kendisi kabul ederse, tabi bu isimler partileriyle istişare edebilir. Ama ben Anayasa aksine kişilere teklif götürüleceğini söylediği için kişilere teklif götürür ve onları objektiflikleriyle değerlendiririz."

“Erken seçim nedeniyle 3 dönem kuralına takılacak isimlerle ilgili bir gelişme var mı?” sorusu üzerine ise Davutoğlu, “3 dönem kuralı AK Parti’nin Sayın Cumhurbaşkanımızın Genel Başkanlığı ve kuruluşundan bu yana öne çıkardığı önemli bir ilkedir. Bu ilkenin temel felsefesi siyasette kan değişimine imkan sağlamak ve statik bir yapıya dönüşmesini engellemekti. Felsefi yaklaşım itibariyle doğru bir ilke olduğunu kabullendik. Ama bu sefer özel bir durum hasıl oldu. Çok kısa bir sürede dönem bitmiş oldu. Bunu dönem olarak saymak bazı arkadaşların tam da siyasete girmiş ve 2 dönemde tecrübe edinmiş arkadaşların birikimlerini kullanmak açısından zorluklar doğurur. Dönem olarak saymamak ise bu sefer 3 dönemlerini doldurmuş olan arkadaşların hakları bakımından yanlışlık olur. Bir heyet oluşturduk. Tüzük heyetine bu konuda çalışma talimatı verdim ama tüzüğümüzde sadece bu değil başka değişikliklerin de olmasını planlıyoruz” cevabını verdi. 

İLKER TURAK-MUSTAFA APAYDIN

İHA

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.