D. Mehmet Doğan: “Mehmet Âkif yılı” niyetler ve gerçekler
Türkiye’nin bir çok şehir merkezinde yine merhum şairimizi yâd maksadıyla belediyeler ve gönüllü kuruluşlar tarafından toplantılar düzenlendi.
Başbakanımız partisinin gençlik kolları toplantısında güzel bir konuşma yaptı ve 2011’in “Mehmet Âkif yılı” olacağı müjdesini verdi.
2011 İstiklâl Marşı’nın TBMM tarafından kabulünün 90. Yıldönümü...
Sahih bir millî mutabakat metnimiz olan İstiklâl Marşı’nın kabul yıldönümünün şanına lâyık şekilde kutlanması için hazırlıklara çok önceden başlanması gerekirdi. 2007’de kabul edilen Kanun’a ve bu kanuna dayalı olarak çıkarılan yönetmeliğe göre oluşturulan kutlama kurulunun 2010 yılının mayıs ayında yapılan toplantısında konuyu gündeme getirdik.
2011 yılı İstiklâl Marşı’nın kabulünün 90. , büyük şairimizin vefatının 75. Yıldönümü. Bu iki yıldönümü münasebetiyle 2011 yılının “Mehmet Âkif Yılı” olarak ilânını, yapılması düşünülen 3. Boğaz köprüsüne Mehmet Âkif adının verilmesini, yıl dolayısıyla geniş kapsamlı anma faaliyetleri gerçekleştirilmesini teklif ettik. “Mehmet Âkif yılı” ile ilgili 13 sayfalık bir proje teklifi verdik.
Kurul’da tekliflerimiz görüşüldü, genel kabul gördü. Toplantıya başkanlık eden Millî Eğitim Müsteşarı yakın ilgisini gösterdi ve ekim ayı başında tekrar toplanılması kararlaştırıldı. Ekim ayı yaklaşırken, Millî Eğitim müsteşarı değişti, toplantı yapılamadı. 2 ay sonra, aralık ayının başında yapılan toplantıda, havanın tamamen değiştiğine şâhit olduk. Bürokrasi 12 Mart kutlamalarını mümkün olduğu kadar hafif atlatmak yönünde temayül ortaya koyuyordu.
Biz de fikirlerimizi açıkça söyledik.
Türkiye’de resmî bayramlar ve millî günler, askerî mahiyettedir. 29 Ekim ve 23 Nisan’da dahi bu hissedilir. Bürokrasi, sivil bir millî günün kutlanması konusunda ayak sürçmek- tedir. Bunu üç yıllık uygulamalarda gözlemledik.
Peki ne yapacağız? 12 Mart’ı, Mehmet Âkif’imizi bürokrasinin keyfine göre düşük düzeyli mi anacağız?
Elbette bu işi bürokrasinin keyfine bırakılmamalı. Hem İstiklâl Marşı’nın 90. Yıldönümünün kutlanması için, hem Mehmet Âkif’in vefatının 75. Yıldönümünde lâyıkıyla anılması için gönüllü kuruluşlarla dayanışma içinde bir seferberlik başlatılmalı idi...
Bu satırları, Mehmet Âkif yılının tamamlanmasına bir ay kala yazıyoruz:
2011 maalesef, büyük şairimizin, şahsiyetimizin şanına lâyık bir yıl olmadı.
90 yıl sonra, İstiklâl Marşı’nın yazılmasını zorunlu kılan o şartları hatırlamalıydık. Bu zor şartlarda ümit ve iman telkin eden Koca Mehmet Âkif’i, bizim için binlerce yıllık geçmişten bir aidiyet sembolü çıkaran şairimizi, gerçek bir millî mutabakat metnini bize armağan eden benzersiz büyük şahsiyetimizi, şanına lâyık şekilde anmalı idik.
Mehmet Âkif yılında, Türkiye Yazarlar Birliği’nin gerçekleştirdiği Mehmet Âkif bilgi şölenlerinin beşincisi, 30’dan fazla ilim ve fikir adamının bildiri ile katıldığı gerçek bir ilim ziyafeti oldu. “Milletlerarası” veya “uluslararası” ibaresi kullanılmamakla beraber, beşinci şölenin Azerbaycan, Makedonya, Kosova ve Sancak’tan katılımcıları vardı.
TYB, 5. Şöleni yaparak ve kitabını kıt imkânlarıyla yayınlayarak 5 ciltlik benzersiz bir Mehmet Âkif Külliyatı ortaya koydu. Bundan sonra yapılacak Mehmet Âkif araştırmaları için vazgeçilmez bir kaynağı ilim ve kültür âlemine kazandırmaktan mutluluk duyuyoruz.
Bu şölenleri, gönüllü kuruluşlarımızın destekleri ile yaptık. Son şölen, son desteğimizin de sahayı terk etmesi ile zor şartlarda tamamlandı.
5. bir şölen yapabilecek miyiz?
Bu soruya şölenin kitabını sekiz ay sonra yayınlarken, maalesef olumlu bir cevap veremiyoruz.
Türkiye Yazarlar Birliği'nin vefatının 90. yılında Âkif'i anmak için düzenlediği bilgi şöleninin tebliğlerini içeren kitap, TYB'nin 45., Mehmet Âkif Ersoy Araştırmaları Merkezi'nin 6. kitabı...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.