Cumhurbaşkanı Erdoğan: Türkiye artık enerjide muhtaç olan değil, enerji ihraç eden olacak
Antalya
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Antalya mitingi
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin Kepez Turgut Özal Spor Salonu önünde düzenlenen mitinginde vatandaşlara hitap etti.
"Deniz kenarında kar mı olurmuş? Meydana çıkmayan er mi olurmuş? Deli gönül başka güzel arama, Antalya'dan güzel yar mı olurmuş? Bize, Antalya'dan güzel yar olmayacağını bilerek, bu şehri hep gönülden sevdik." diyen Erdoğan, Antalya'yı turizmiyle, tarımıyla, ticaretiyle geliştirmek, zenginleştirmek için gece gündüz çalıştıklarını söyledi.
Antalya'nın da girdikleri her mücadelede, attıkları her adımda yanlarında olduğunu ifade eden Erdoğan, Türkiye Yüzyılı'nın inşası için hazırlandıkları dönemde bir kez daha Antalya'ya olan sevgilerini ifade etmek, Antalya'nın desteğine talip olmak için Antalya'da bulunduklarını dile getirdi.
Antalya'nın, elindeki değerleri kazanca dönüştürmeyi, çalışmanın ve üretmenin değerini çok iyi bildiğini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:
"Bu şehir, ayrımcılığın hiçbir çeşidine itibar etmez. Denizini, toprağını, dağını kendisi ve vatanı için berekete dönüştürür. Ülkemizin ve dünyanın neresinden gelirse gelsin, huzur arayan herkese kucağını açar. Sermayesini ve alın terini akıtarak, burada yeni bir hayata başlamak isteyen herkesi kucaklar. Ama aynı zamanda bu şehir, mesele ülkesinin bütünlüğü, milletinin birliği, evlatlarının geleceği olduğunda kimsenin gözünün yaşına da bakmaz. Biz, bunun için Antalya'yı ayrı bir seviyoruz. Bunun için Türkiye Yüzyılı hayalimizi en iyi sizlerin anlayacağına inanıyoruz."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'yi bugüne kadar nasıl büyütüp, güçlendirip, zenginleştirdilerse, Türkiye Yüzyılı'nı da beraber inşa edeceklerini anlattı.
Fotoğraf: Murat Kula/AA
Eser ve hizmet siyasetiyle bugünlere getirdikleri Türkiye'yi daha ileriye taşımak için ter döktüklerini, şu anda karşısında 100 bini aşkın Antalyalı olduğunu ifade eden Erdoğan, şöyle konuştu:
"Birileri ise ülkenin birikimlerini önce 6'lı olarak başlayan masada paylaşmaya niyetlendi, sonra pazarlığın kızıştığı bir anda ortaklardan biri yerinden kalkıp, sonra geri otururken, masanın altındaki gizli ortak HDP de bu cümbüşteki yerini aldı. Baktılar 7 ortakla da bu iş olmayacak, 2 büyükşehir belediye başkanını da dahil edip, ortak sayısını 9'a çıkardılar. Masada kendileri için de yer olduğunu gören ülkenin ve milletin yeminli düşmanları PKK ve FETÖ durur mu? Onlar da hemen seslerini yükselttiler. Oldu mu size 11 ortak. Daha DHKP-C'sini, Avrupa ve Amerika'da masanın akıl hocalığına soyunan tefecileri, simsarları, STK görünümlü istihbarat aygıtlarını saymıyorum bile. Aslında ağlanacak halimize gülüyoruz. Türkiye, siyasetine ve yönetimine dönük böyle bir oyunu asla hak etmiyor.
Kılıçdaroğlu'nu cumhurbaşkanı adayı olarak karşımıza diken bir mekanizma var. Bu mekanizma, CHP tabanının da ittifaktaki diğer partilerin tabanlarının da hassasiyetlerini zerre kadar umursamıyor. Ne diyordu bay bay Kemal? 'Tıpış tıpış gidip oy vereceksiniz' denilerek, bu nobranlık açıkça da ifade ediliyor. Çünkü bunların derdi, seçimlerde yönetimi değiştirirken, sonra Türkiye'nin kaldığı yerden yoluna devam etmesi değildir. Bunların derdi, Türkiye'yi siyasetiyle, ekonomisiyle, savunmasıyla, diplomasiyle en az yarım asır daha kendine gelemeyeceği bir çukura itmek, bir bataklığa saplamaktır. Ama inşallah başaramayacaklar."
Fotoğraf: Orhan Çiçek/AA
"Türkiye Yüzyılı için doğru adımlarla yola devam ediyor muyuz?"
Seçimlere iki haftadan daha az vakit kaldığını belirten Erdoğan, alandakilere yönelttiği, "Antalya, 14 Mayıs'ta çocuklarımızın geleceğine sahip çıkıyor muyuz?", "21 yıllık kazanımlarımızı daha da ileriye taşıyor muyuz?", "Türkiye Yüzyılı'nın inşası için 'Bismillah' diyor muyuz?", "Türkiye Yüzyılı için doğru adımlarla yola devam ediyor muyuz?" sorularına "evet" yanıtını aldı.
Erdoğan, meydandaki ekranlardan izletilen bir videoda yer alan, eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın 6-8 Ekim olaylarındaki açıklamalarına da işaret ederek, şunları söyledi:
"İzlediniz. Her şeyiyle terörist Selo Diyarbakır'da 51 kardeşimizin ölümüne neden oldu. Şimdi bu Selo, cezaevinde. Şimdi ne diyorlar, 'Selo'yu çıkaracağız.' Ondan sonra da Selo'yu Öcalan'ın yerine getireceklermiş. Buradan şu anlaşılıyor, bay bay Kemal'in demek ki parlamentoda yaptığı görüşme işte buydu. Açıklayabildi mi? 'Açıkla' dedik kaç kere, açıklayamaz. Çünkü her şey fırıldak, düzgün bir şey yok. Eğer gerçek siyasetçiysen çıkarsın açıklarsın. Ama açıklayamaz. Hayatı yalan, hep fırıldaklarla dolaşıyor."
Bu nedenle 14 Mayıs'ta, milletin bu yalana, talana, dolana "evet" demeyeceğini söyleyen Erdoğan, "Onun için şu 10 günde durmak yok yola devam. Cumhur İttifakı olarak sandıkları patlatmaya var mıyız?" diye konuştu.
"Defalarca seyrettiğimiz bu filmin senaristlerini de oyuncularını da iyi tanırız"
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu üzerinden ülkeye dayatılan bu filmle ilk defa karşılaşılmadığını, milletçe bu filmin daha önce defalarca seyredildiğini belirten Erdoğan, şunları kaydetti:
"Tek parti döneminde insanlarımızın hak ve özgürlükleri çiğnenirken, sanayi kuruluşlarının kapısına kilit vurulurken de seyrettik. Her on yılda bir maruz kaldığımız darbe ve muhtıralarla, siyasi ve ekonomik bedeller öderken seyrettik. Ömürleri bir yılı bulmayan koalisyon hükümetlerinin yönetiminde, güven ve istikrar iklimini kaybederken seyrettik. Kardeşi kardeşe düşman eden ideolojik kavgalarda, köken ve mezhep kışkırtmalarında seyrettik. Bizimle aynı şartlarda yola çıkan ülkeler küresel ligin zirvesine tırmanırken sürekli yerimizde sayarak, hatta gerileyerek seyrettik."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, defalarca seyrettikleri bu filmin senaristlerini de oyuncularını da iyi tanıdıklarını, finalini de çok iyi bildiklerini anlattı. Erdoğan, şöyle devam etti:
"Ülkeyi bir avuç sapkın ideoloji mensubunun, evlatlarımızın maddi ve manevi varlığına göz diken ihtiraslarına teslim etmek istiyorlar. Ülkeyi, köken ve mezhep ayrışmasını derinleştirerek, yeniden kamplara bölmek, kardeşi kardeşe düşman etmek istiyorlar. Ülkeyi, tasmaları emperyalistlerin elinde olan terör örgütlerinin cirit alanına çevirmek istiyorlar. Velhasıl bunların derdi bizimle değil, Türkiye'yledir, Türk milletiyledir, Türkiye'nin kazanımlarıyladır.
Sizlerle bir şeyi paylaşmak istiyorum, Kandil'den, ne diyordu birisi. Bunların bayrağı var mı, bunların ezanı var mı, bunların dini var mı? Ne diyor, 'Bizim desteğimiz Kılıçdaroğlu'yladır.' Şimdi dini olmayan, diyaneti olmayan, bayrağı olmayan, ezanı olmayan kimler destekliyor bay bay Kemal'i, bu teröristler. İşte, 'Söyle bana arkadaşını söyleyeyim sana kim olduğunu.' Bay bay Kemal, senin arkadaşın Kandil ve onlarla beraber bu yoldasın. Ama bay bay Kemal, 14 Mayıs'ta bu aziz millet, benim bu sevgili vatandaşlarım sana sandıkları mezar edecek. Buna hazır mıyız?"
"Onların bay bay Kemal'i desteklemeleri doğru yolda olduğumuzun ifadesidir"
Türkiye'yi 21 yıldır eğitimden sağlığa, güvenlikten adalete, enerjiden tarıma, sanayiden turizme, her alanda kalkındırdıklarını, dünyayı hayran bıraktıklarını ve Türkiye'yi dünyanın devler ligine taşıdıklarını belirten Erdoğan, kendilerine olan husumutlerin sebebinin de bu olduğunu söyledi.
Erdoğan, "Eğer bizden öncekiler gibi vesayete 'eyvallah' etseydik, darbecilere teslim olsaydık, terör örgütlerinin başını ezmeseydik... Cudi'yi bu teröristlere mezar ettik mi? Gabar'ı bu teröristlere mezar ettik mi? Tendürek'i bunlara mezar ettik mi? Bestler Dereler'i bunlara mezar ettik mi? İşte şimdi bu terör örgütünün parlamentodaki uzantıları AK Parti'yi kabul edebilirler mi? Kandil'den ne diyor? 'AK Parti'yi, bunları destekleyemeyiz, biz Kemal Kılıçdaroğlu'nu destekleyeceğiz.' Şimdi bu güzel bir ifade, onların bay bay Kemal'i desteklemeleri bizim doğru yolda olduğumuzun ifadesidir." diye konuştu.
"Tipik bir teslimiyetçi, eski Türkiye politikacısıyla karşı karşıyayız"
Türkiye'nin altyapısını güçlendirdiklerini belirten Erdoğan, Antalya'nın havalimanını, Antalya-Alanya yollarını kimin yaptığını, Antalya'yı turizmde patlama yapar hale kimin getirdiğini sordu.
Antalya'nın her geçen gün altyapısıyla üstyapısıyla güçlendiğini belirten Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, şunları kaydetti:
"İşte bu, 'İş bilenin, kılıç kuşananın' anlayışıdır. Çünkü bize bu yakışırdı, Antalya'ya bu yakışırdı ve bunu da yaptık. Türkiye'yi bugünkü seviyesine getirmeseydik emin olun bize kimse ilişmezdi. Ne terör örgütlerinin saldırılarına uğrardık ne de darbecilerin silahları üzerimize çevrilirdi. Ne ekonomik tuzaklara maruz kalırdık ne aleyhimizde yürütülen küresel kampanyaların muhatabı olurduk. Ama o zaman da milletimizin karşısına böyle başımız dik, alnı açık, sesi gür bir şekilde çıkamazdık. Biz teslim olmayı değil, mücadele etmeyi seçtiğimiz için hedefteyiz. Biz emperyalistlerin suyuna gitmeyi değil, Türkiye'nin gücünü tarihinden alan duruşuna layık olmayı seçtiğimiz için hedefteyiz.
Kılıçdaroğlu'nun verdiği sözlere bakın, destek istediği yerlere bakın, onu destekleyenlere bakın... Tamamı da işte bu duruşun tam tersidir. Tipik bir teslimiyetçi, eski Türkiye politikacısıyla karşı karşıyayız. Eskiden adeta cennet vaadiyle gelip size cehennemi yaşatanlar vardı değil mi? İşte Kılıçdaroğlu tam da böyle bir tiptir. Ağzından çıkanı kulağı duymaz, vaat diye söylediği şeylerin bir kısmı ülkeyi tanımadığı için zaten yapılmış olan işlerdir. Söylediği şeylerin bazılarının ucunun nereye gideceğini kendi de bilmez veya bilir ama diyet borcu gereği onu söylemek zorundadır."
"Milletimize şükran borcumuzu da yaptığımız eserlerle, verdiğimiz hizmetlerle ödedik"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun yaptıkları her şeyi yıkacağını, kurumları kapatacağını, bürokratından iş insanına, polisinden öğretmenine, doktoruna, hepsini tasfiye edeceğini ifade ettiğini söyledi.
Erdoğan, "Daha doğrusu, bay bay Kemal, HDP ve PKK ne diyorsa kendisi de onu söylüyor. FETÖ ve gizli-açık tetikçileri ne diyorsa Kılıçdaroğlu onu söylüyor. Amerika'daki, Avrupa'daki mahfillerde kulağına neler üflenmişse Kılıçdaroğlu onu söylüyor. Arada bir kendi fikrini söylediği oluyor elbette. Onları da hep beraber mizah niyetine izliyor, gülüp geçiyoruz. Elbette bu zatın kendisini ciddiye almıyoruz. Bizim ilgilendiğimiz bu zatın, hangi hesabın temsilcisi olarak karşımıza dikildiğidir." diye konuştu.
Bunu anlamak için çok derin analizlere gerek olmadığını vurgulayan Erdoğan, şöyle konuştu:
"Masanın etrafında oturanlara ve çevresinde dönenlere bakınca her şey ayan beyan ortaya çıkıyor. Buna rağmen şunu düşünmeden de edemiyoruz. Hangi insan kendi ülkesine, kendi devletine, kendi milletine bu kadar büyük kin duyabilir. Bay bay Kemal, Amerika'da bir benzin istasyonunda, bakıyorsunuz bir restorana giriyor. Orada neler çevirdi, o da belli değil. Açıkla... Açıklayamıyor, çünkü Pensilvanya'nın uzantılarıyla orada sohbetini bayağı koyulaştırıyor. Hangi insan ekmeğini yediği, suyunu içtiği, havasını soluduğu vatanına böylesine büyük nefret besleyebilir. Bu duygunun gerisindeki sebepleri biz bilemiyoruz. Bize düşen bunun kasıtlı bir niyetin ürünü olmadığını, sadece gafletten kaynaklandığını ümit etmektir, bu iyi niyetimizdir. Tam 15 seçimdir biz, önce Allah'ımıza, sonra milletimize güvenerek girdiğimiz hiçbir mücadeleden boynu bükük ayrılmadık. Milletimize şükran borcumuzu da yaptığımız eserlerle, verdiğimiz hizmetlerle ödedik."
"Bu bay bay Kemal'in bir referansı var mı?"
Türkiye'ye bugüne kadar yaptıkları yatırımlara ilişkin meydandaki ekranlardan izletilen video gösteriminin ardından Erdoğan, 14 Mayıs'ta aynı eser ve hizmet aşkı, hissiyat, azim ve kararlılıkla milletin huzuruna çıkacaklarını söyledi.
Antalya'dan da kendisine yakışanı beklediklerini dile getiren Erdoğan, "Bu bay bay Kemal'in bir referansı var mı? Yani 'Ben şunu yaptım' diyebileceği bir eser var mı? On tane Büyükşehir Belediye Başkanı var CHP'li, Allah aşkına bir de onlara bakın. Başta Antalya'dan bakın. Şu Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı veya başkanlığı Antalya'mıza ne kazandırdı, bir sorun. İstanbul, Ankara, İzmir, Muğla ne kazandırdı, sorun. Velhasıl hiç birisinde bir şey yok. Çünkü bunların derdi başka. İstanbul'u sel alır götürür. Bay bay Kemal'in adamı nerede? Bodrum'da. Bodrum'dan çıkmazlar. Aynı şekilde diğerleri de öyle ama biz hizmet ehliyiz." ifadelerini kullandı.
Ziya Paşa'nın "Eşek ölür kalır semeri, insan ölür kalır eseri" sözlerini anımsatan Erdoğan, alandakilere, "Antalya'ya, cumhuriyetimizin bir asırlık kazanımlarına sahip çıkmak yakışır mı? Antalya'ya son 21 yılda kurduğumuz güçlü altyapının üzerinde Türkiye Yüzyılı'nı inşa etmek yakışır mı? Antalya'ya yarım kalan işleri tamamlamak için yola çıkanlara yoldaş olmak yakışır mı? Antalya'ya milletimizi hayallerine kavuşturacak şahlanış döneminin öncülüğünü yapmak yakışır mı? Antalya'ya Cumhur İttifakı'yla birlikte olmak, cumhurbaşkanlığında bu kardeşinin yanında yer almak yakışır mı?" sorularını yöneltti.
Alandakilerin "evet" yanıtını vermesi üzerine Erdoğan, "Öyleyse 14 Mayıs'ta Antalya'dan rekor bir destek bekliyoruz. Söz mü? Ben size inanıyorum. Sizleri Allah için seviyorum. Hiç yalnız bırakmadınız. İnanıyorum ki 14 Mayıs'ta da yalnız bırakmayacaksınız." dedi.
"Kimsenin kökenini, meşrebini, mezhebini sormadık"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'de 21 yıldır sadece eser ve hizmet siyaseti yaptıklarını ifade ederek, "Ülkenin her karış toprağını yatırımlarla donatırken kimsenin kökenini, meşrebini, mezhebini sormadık. Ne diyor bay bay Kemal? 'Ben Aleviyim' diyor. Ya eyvallah. Yani biz sana Alevi misin, değil misin, bunu sormadık ki. Ve bugüne kadar bunu niye söylemedin de şimdi söylüyorsun? Demek ki oradan bir şey bekliyor. Bu ülkeyi Alevi-Sünni diye ayrıma tabi tutanlara lanet olsun." diye konuştu.
Sadece asırlık ihmalleri telafi edip, ülkeyi büyütmenin, sıkıntılarını çözerek milleti mutlu etmenin çaresine baktıklarını anlatan Erdoğan, eksikler olabileceğini ancak kimsenin bu ülke için samimiyetle çalıştıklarını inkar edemeyeceğini kaydetti.
Erdoğan, eğitim alanında yaptıkları hizmetleri anımsatarak, "İlkokuldan üniversiteye kadar sıraların üzerine kitapları koyduk mu? Şimdi benim yaşıtım olanlar bilirler. Biz bu kitapları göremedik. Biz teksir kağıtlarıyla yapılan o kitaplarla okuduk, öyle mi? Ya kırtasiyeci dükkanında sıraya girerdik, bize bir hafta, 10, 15 gün sonraya gün verirlerdi. Böyle okuduk, böyle yaşadık ama dedik ki 'Bizim çektiğimizi yavrularımız çekmesin.' Ve bu yavrularımız şu anda kitaplarını kuşe kağıtla sıralarının üzerinde buluyor mu?" diye konuştu.
Türkiye'de 76 olan üniversite sayısını 208'e yükselttiklerini belirten Erdoğan, "81 vilayetin tamamında üniversiteler var mı? Artık Muş'tan, Iğdır'dan, Hakkari'den yavrularımız İstanbul'a, Ankara'ya gelmiyor, oraya profesörler gidiyor, doçentler aynı şekilde, oraya gidiyor. Niye? Artık hocalarımızın, öğrencilerinin ayağına gitmek suretiyle bir eğitim sistemi, bunu getirdik. Ve artık eğitim bu noktada yerinde yapılıyor, 81 vilayetin tamamında yapılıyor, modern üniversitelerimizde yapılıyor. Batı'yla, Avrupa'sı, Amerika'sı, hepsiyle yarıştayız." ifadelerini kullandı.
"1 milyon 300 bin konut yaptık"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ankara ve İstanbul'daki şehir hastanelerinin modern hastaneler olduğunu ve kısa zamanda yapılarak vatandaşın hizmetine sunulduğunu ifade etti.
İnsandan daha değerlisinin olmadığını, halkın bu değerine Kanuni'nin devleti feda ettiğini dile getiren Erdoğan, bu anlayışla yola devam ettiklerini, millete kazandırılan bu eser ve hizmetler için sadece gönülden kopup gelen "Allah razı olsun" duasından başka bir şey beklemediklerini söyledi.
Geçen 21 yılda Antalya'ya 145 milyar lira tutarında yatırım yaptıklarını belirten Erdoğan, "Seviyoruz Antalya'yı, bu yatırıma layık. Sormak lazım bay bay Kemal, senin Büyükşehir Belediye Başkanın acaba Antalya'ya ne yaptı? Olay bu kadar açık." dedi.
Eğitimde 10 bin 138 yeni derslik inşa edildiğini, üçü vakıf biri devlet olmak üzere dört yeni üniversite kurulduğunu anlatan Erdoğan, 19 bin 106 kişi kapasiteli yükseköğrenim yurtları açıldığını, 33 bin seyirci kapasiteli bir stadyum dahil 116 spor tesisi inşa edildiğini belirtti.
Antalyalı ihtiyaç sahiplerine yaklaşık 7 milyar lira sosyal yardım aktarıldığını, 2 bin 447 yataklı 22 hastane dahil 63 sağlık tesisi yapıldığını söyleyen Erdoğan, aralarında 1000 yataklı şehir hastanesinin de olduğu 2 bin 100 yataklı sekiz hastanenin yapımının sürdüğünü, şehir hastanesinin de yakında hizmete açılacağını bildirdi.
TOKİ vasıtasıyla 4 bin 690 konutun tamamlanıp hak sahiplerine teslim edildiğini hatırlatan Erdoğan, 2 bin 88 konutun yapımının sürdüğünü kaydetti. Erdoğan, şöyle devam etti:
"Bay bay Kemal yeni bir şey daha söylemiş, TOKİ'yi kapatacakmış. Neyi kapatıyorsun? Benden önce TOKİ çok daha fazla üretmiş. Ben göreve gelmeden önce TOKİ'deki üretim sayısı 40 bin konuttu, şimdi ise 1 milyon 300 bin konutu biz yaptık. 40 nere 1 milyon 300 bin nere? Bay bay Kemal TOKİ'yi sana bu millet yedirtmez. İşte depremde TOKİ'nin neler yaptığını gördük. Antalya'da yangın ve sel felaketlerinde hep buradaki insanlarımızın yanında olduk. Manavgat'ta evi yanana, Kumluca'da evi selde yıkılana yenisini yapıp verdik. Eşyası, dükkanı, serası, ahırı zarar görenlere destek sağladık. Antalyalı kardeşlerimizin en zor günlerinde gösterdiği kadirşinaslık örneklerini hayatımız boyunca unutmayacağız. Bu ülkenin, bu milletin mayasının sağlam olduğunu felaket anlarında ispatlayarak hepimizin, bilhassa da gençlerimizin geleceklerine güvenle bakabilmelerini sağladınız. Sizlerin 6 Şubat depremlerinde evlerini kaybeden vatandaşlarımıza nasıl kucak açtığınızı gördük."
"Antalya Havalimanımızın kapasitesini yıllık 80 milyona çıkartıyoruz"
Antalya'da konut sıkıntısı olduğunu dile getiren Erdoğan, bunun için Antalya'ya "İlk Evim" ile 7 bin 150 konut inşa edileceğini, "İlk Arsam" ile 23 bin konutluk altyapılı arsa verileceğini belirtti.
Antalya'daki 24 bin 258 bağımsız bölümde kentsel dönüşüm gerçekleştirildiğini ifade eden Erdoğan, "Yeni konut projeleriyle, hukuki yaptırımlarla kiralarda yaşanan fahiş artışların yol açtığı sıkıntıyı da yine biz çözeceğiz." dedi.
Erdoğan, atık su arıtma tesislerinin sayısının iki katına çıkarılarak belediye nüfusunun tamamına hizmet verir hale getirildiğini, şehirdeki altı millet bahçesinden ikisinin tamamlandığını, diğerlerinin çalışmalarının sürdüğünü kaydetti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 195 kilometre olan bölünmüş yol uzunluğunun 700 kilometreye çıkarıldığını belirterek, şehir meydanı, havalimanı, EXPO tramvay hattının hizmete alındığını söyledi.
Antalya Havalimanının iç ve dış hatlar terminalleriyle büyütülerek yıllık 35 milyon yolcu kapasitesine ulaştırıldığını aktaran Erdoğan, Gazipaşa Alanya Havalimanının da açıldığını ifade etti.
Erdoğan, "Antalya Havalimanımızın kapasitesini yıllık 80 milyona çıkartıyoruz. Ayrıca Konya-Antalya güzergahını 1 saat kısaltacak 5 bin 68 metrelik Demirkapı Tüneli ve 34 kilometrelik yolunu tamamladık hizmete açıyoruz." şeklinde konuştu.
"Attığım imza ile doğal gaz bu ay bedava"
Antalya'ya 21 baraj, 62 sulama tesisi, 104 taşkın koruma tesisi, 3 gölet, 1 yer altı depolama tesisi ve 20 hidroelektrik santrali inşa edildiğini bildiren Erdoğan, tamamlanan projelerle Antalya'da 534 bin dekar zirai arazinin sulamaya açıldığını, çiftçilere 2 milyar lira tarımsal destek verildiğini kaydetti.
Erdoğan, 2 yeni organize sanayi bölgesi, 2 teknopark, 17 araştırma geliştirme merkezi ve 1 tasarım merkezi kurulduğunu ifade etti.
Aksu, Döşemealtı, Kepez, Konyaaltı, Muratpaşa, Korkuteli ve Serik'e doğal gaz arzı sağlandığını belirten Erdoğan, gelecek dönemde Alanya, Demre, Elmalı, Finike, Gazipaşa, Kemer, Kumluca ve Manavgat'a da doğal gaz arzı sağlamayı planladıklarını bildirdi.
Karadeniz doğal gazının çıkarıldığını anımsatan Erdoğan, "Çıkarırız dedik. Yaptık mı? Şu anda attığım imza ile doğal gaz bu ay bedava, ücretsiz." dedi.
"Bay bay Kemal sana bu yolu açmaz benim milletim"
AK Parti'nin iktidarındaki icraatların yer aldığı videonun izletilmesinin ardından Erdoğan, "Yapacaklarımız bunlar, yaptıklarımız da zaten bunun referansı. Biz hem devam eden yatırımlarımız yarım kalmasın hem de Antalya ile birlikte ülkemizin kalkınma atılımı hedefine ulaşsın diye 14 Mayıs'ta sizden güçlü bir destek istiyoruz. Çünkü biliyoruz ki karşımızdakilerin hiçbirinin de eserle, hizmetle, yatırımla uzaktan yakından ilgisi yok. Onların derdi başka." diye konuştu.
En çok da CHP'ye, CHP ile birlikte hareket eden diğer partilere gönül vermiş insanlara seslenmek istediğini dile getiren Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bay bay Kemal CHP'yi öyle bir yere getirdi ki, bu parti kurucusu olduğu cumhuriyete ve kurucusu olan Gazi Mustafa Kemal'e hakaret edenlerin yuvasına dönüştü. Kılıçdaroğlu'nun yönetimi altında CHP, marjinal örgütlerin, LGBT savunucularının, küreselcilerin, mezhepçilik fitnesi çıkarmaya çalışanların koçbaşı haline geldi. Ne diyor? 'Yüz yıllık cumhuriyeti değiştireceğiz.' diyor. Diyen kim? HDP'li. Bu masada bu da var. Yüz yıllık cumhuriyetimizi değiştireceklermiş... Bay bay Kemal sana bu yolu açmaz benim milletim. 14 Mayıs'ta bu hesabı benim milletim sana soracak. Sormaya hazır mıyız?"
"14 Mayıs'ta tercih doğrudan yana yapılmalı"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, cumhuriyeti değiştirmekten, Ankara'yı yenilgiye uğratmaktan, vatan topraklarını bölmekten, milleti birbirine düşürmekten söz edenlerin hepsinin cumhurbaşkanlığı için Kılıçdaroğlu'ndan bahsettiğini söyledi.
Bunun kendilerini rahatsız ettiği gibi milleti de rahatsız ettiğini bildiğini belirten Erdoğan, şunları kaydetti:
"Kılıçdaroğlu'nu cumhurbaşkanı yapacağız.' diyenlerin her gün millete, vatana, bayrağa, kısaca can feda edilecek değerlerimize yaptıkları hakaretleri daha ne kadar sineye çekeceksiniz? Hadi şimdi sineye çektiniz, yarın öbür gün devletin tüm kurumları bunlara teslim edildiğinde ortaya çıkacak vahim tabloyu nasıl kaldıracaksınız? Bu vebale ortak olduğunuz için size dönüp 'Niçin?' diye soran, 'Değer miydi?' diye soran evlatlarınızın yüzüne nasıl bakacaksınız?
Kendinizin ve evladınızın geleceğini bu kavga masasına emanet eder misiniz? Ülkenizin güvenliğini, huzurunu, akıbetini kendi deyimleriyle bu kumar masasına emanet eder misiniz? Türkiye'nin birliğini, bütünlüğünü, kardeşliğini bu terör örgütleri destekli taviz masasına emanet eder misiniz? Hanımlar bakkala süt almaya bile göndermeyeceğiniz birine ülkeyi emanet eder misiniz? Beyler dükkanınızı, atölyenizi, tezgahınızı 5 dakikalığına bırakamayacağınız birine ülkeyi emanet edebilir misiniz? Gençler dersinize yardım etse verdiği bilgilerin doğruluğuna inanmayacağınız birine, kendi geleceğinizi teslim edebilir misiniz? Çiftçi kardeşlerim önüne 5 keçi katsanız akşama hepsini de kaybedip geleceğini bildiğiniz birine ülkenizin geleceğini teslim edebilir misin? İşveren kardeşlerim kendi müessesenizde, vasıfsız eleman olarak dahi çalıştırmayacağınız birine ülkenin geleceğini emanet edebilir misiniz? Emekli kardeşlerim oturduğunuz apartmana yönetici olarak seçmeyeceğiniz birine ülkenin geleceğini emanet edebilir misiniz?"
14 Mayıs'ta tercihin doğrudan yana yapılması gerektiğini dile getiren Erdoğan, cumhurbaşkanlığı seçimlerinde kendisini, milletvekili seçimlerinde Cumhur İttifakı'nı destekleyenlerden, seçim gününe kadar dostlarını, arkadaşlarını, komşularını ikna etmelerini beklediğini söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet, bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız. Hep birlikte Türkiye olacağız" sözleriyle konuşmasını sonlandırdı.
Mitingden notlar
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Antalya'ya gelişinde vatandaşların sevgi gösterileriyle karşılandı. Erdoğan, otobüsten kendisini bekleyenleri selamladı.
Miting alanına, "Türkiye Yüzyılı için doğru adam doğru zaman, Antalya seninle her zaman", "Söz uçar, eserler kalır, sevdamız Antalya", "Karada Togg, havada Kızılelma, denizde TCG Anadolu milletimizin gururu oldu, teşekkürler Cumhurbaşkanım" pankartları asıldı.
Eşi Emine Erdoğan'la miting alanına gelen Cumhurbaşkanı Erdoğan, platformdan Antalyalıları selamladı.
Erdoğan'ın konuşmasının ardından AK Parti Antalya milletvekili adayları sahneye tek tek çağrılarak vatandaşlara tanıtıldı. Erdoğan, milletvekili adaylarıyla vatandaşları selamladı.
Mitinge Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ve Sağlık Bakanı Fahrettin Koca da katıldı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.