Cumhurbaşkanı Erdoğan: Üretilen aşı şirketlerin kar hırsına kurban edilmemeli
Tekirdağ
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İsmail Fehmi Cumalıoğlu Tekirdağ Şehir Hastanesi'nin açılış töreninde yaptığı konuşmada, Tekirdağ'da olmaktan büyük bir bahtiyarlık duyduğunu belirtti.
Cumhurbaşkanı olarak şehre beşinci ziyaretleri olduğunu aktaran Erdoğan, daha önce Başbakan olarak farklı vesilelerle şehre geldiklerini söyledi.
Erdoğan, toplu açılış törenleriyle yapımı tamamlanan eserlerin hizmete alındığını ve bunun gururunu hep birlikte yaşadıklarını vurgulayarak, seçim dönemi olsun olmasın hemen her yıl şehri ziyaret ederek Tekirdağlıların derdine, sevincine, hüznüne ortak olduklarını dile getirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Biz birileri gibi yaptıklarımızı ve yapacaklarımızı sağa, sola değil, yabancı medya organlarına hiç değil, doğrudan milletimize anlatıyor, milletimizin icazetini arıyoruz. Ülkemizle ilgili meselelerimizi de yine milletimize danışıyor, onlarla istişare ediyoruz. Seçim meydanlarında ne söz verdiysek göreve geldiğimizde onları tek tek hayata geçirmenin çabası içindeyiz. Girdiğimiz her seçimde bize görev veren, yetki veren, sorumluluk yükleyen vatandaşlarımızın güvenine layık olmak için ter döküyoruz." şeklinde konuştu.
Tekirdağ'ın projelerini bizzat takip ederek, sıkıntılarını, sorunlarını çözüme kavuşturduklarını anlatan Erdoğan, şunları kaydetti:
"Merhum Neşet ustanın dediği gibi 'Dost elinden gel olmazsa varılmaz / Rızasız bahçenin gülü derilmez / Kalpten kalbe bir yol vardır görülmez / Gönülden gönüle giden yar oy.' Biz de ülkemizin 81 vilayetine giderek insanımızla gönülden gönüle kurduğumuz o yolu hep canlı, diri tutmanın derdindeyiz. Girdiğimiz her seçimde bizi zafere taşıyan, 18 yıldır bizi iktidarda tutan sır, 83 milyonun her biriyle tesis ettiğimiz işte bu sarsılmaz bağdır. Ancak 18 yıllık iktidarlarımız döneminde elde ettiğimiz başarıları kömüre, makarnaya, bir torba pirince bağlayanlar oldu. Milletten teveccüh göremeyenler, milletin takdirine mazhar olamayanlar, milleti tahkir ederek kendilerini avutmaya çalıştılar. Bunlar emek vermek, gayret etmek, üretmek yerine, çalışana, üretene, hizmet götürene çamur atmayı marifet zannettiler. Milleti anlamak, milletin derdine ortak olmak yerine, Ankara'daki sırça köşklerinden, gazetelerdeki köşelerinden milleti aşağılamayı tercih ettiler."
"Şehir Hastanesi her bakımdan şehrimizin iftihar kaynağı olacak bir eserdir
Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan, "15 Temmuz gecesi iradesini korumak için tanklara meydan okuyan bu milletin oyunu bir torba kömüre, bir paket makarnaya satmayacak kadar şerefli, onurlu, haysiyetli bir millet olduğunu bir türlü anlayamadılar. Eski Türkiye bakiyesi bu elitist, bu kibirli zihniyetin son günlerde yeniden hortladığını görüyoruz. Unvanı kimi zaman gazeteci, kimi zaman sanatçı, kimi zaman akademisyen, kimi zaman da siyasetçi olan bu kifayetsiz muhterisleri artık biz de milletimiz de çok iyi tanıyoruz. Biz bunlara rağmen ülkemize hizmet vasıtası olarak gördüğümüz siyaseti milletin arasında, yine milletimizle birlikte yapmayı sürdüreceğiz." değerlendirmesinde bulundu.
Uykularından, ailelerinden, vakitlerinden fedakarlık yaparak 81 vilayetin tamamını kalkındırmak için daha çok çalışacaklarını, koşturacaklarını vurgulayan Erdoğan, bugün bu niyetle yeniden Tekirdağ'da olduklarını söyledi.
Erdoğan, partisinin Tekirdağ İl Kongresini başarılı bir şekilde gerçekleştirdiklerini, 2023'e kadar şehre hizmetkarlık yapacak öncü kadroları tespit ettiklerini belirtti.
Şimdi ise Tekirdağlı vatandaşların hasretle bekledikleri, muhteşem bir sağlık tesisinin açılış heyecanını yaşadıklarını dile getiren Erdoğan, "Bugün resmi açılışını yaptığımız veya yapmakta olduğumuz İsmail Fehmi Cumalıoğlu Tekirdağ Şehir Hastanesi her bakımdan şehrimizin iftihar kaynağı olacak bir eserdir." diye konuştu.
"Tekirdağ Şehir Hastanesi toplam 486 yatak kapasitesine sahip"
Erdoğan, hastaneye adını verdikleri İsmail Fehmi Cumalıoğlu'nun 1912 Tekirdağ Hayrabolu doğumlu olduğunu söyledi.
Cumalıoğlu'nun doktor, aynı zamanda da siyasetçi olduğunu aktaran Erdoğan, "Siyasetçiliğinde çok iyi tanıdığımız değerli bir büyüğümüz, ağabeyimiz. Helikopterle yolda gelirken Meclis Başkanımız Mustafa bey dedi ki 'Fehmi Bey, buralı. Aynı zamanda da doktor.' Bakanlık yapmış, partimizin en üst kademelerinde o zaman bulunmuş olan bir ağabeyimizdi. Dedik ki ya ne düşünüyoruz, buraya yakışacak, Fehmi ağabeyimizi de ölümsüzleştirecek olan böyle güzel bir eserdir." diye konuştu.
Cumalıoğlu'nun İstanbul Tıp Fakültesi'ni bitirdiğini, iç hastalıkları mütehassısı olduğunu, Samsun Askeri Hastanesi Baştabipliği ve Samsun Tabip Odası Başkanlığı, 13. Dönem Kayseri, 15. ve 16. Dönem İstanbul Milletvekilliği ile Çalışma Bakanlığı yaptığını ve 3 çocuk babası olduğu bilgisini veren Erdoğan, "Hem siyaset hem devlet adamı olarak bütün bunların yanında aynı zaman da Fehmi ağabeyimiz şairdi. İyi bir şairdi, iyi bir kalemşordü. Şimdi bu hastanemize onun adını vererek burayı bu şekilde inşallah onunla ve Hayrabolulu Fehmi ağabeyle ölümsüz hale getirmiş olacağız. Allah rahmet etsin." ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, hastaneye ilişkin şu bilgileri paylaştı:
"Hastanemiz 102'si yoğun bakım yatağı olmak üzere toplam 486 yatak kapasitesine sahip. Tekirdağ Şehir Hastanesi, 124 poliklinik odası, son teknolojiyle donatılmış 18 ameliyathanesi, laboratuvarları ve diğer özellikleriyle Yunanistan ve Bulgaristan dahil bölgenin en gelişmiş entegre sağlık kuruluşudur. Akıllı bina konseptiyle inşa edilen ısıtma ve soğutma tasarruflu hastanemizde ayrıca taşıyıcı kolonlarının her birine yerleştirilmiş 651 deprem izolatörü de bulunuyor. Bu kadar hassasiyeti olan bir hastanemiz. Helikopter pisti, 1 kilometrelik bisiklet yolu, toplam 1300 araçlık otoparkıyla Tekirdağ Fehmi Cumalıoğlu Şehir Hastanesi inşallah sağlık turizminde de bölgemizin cazibe merkezi haline gelecektir."
Gören herkesin göğsünü kabartan bu muhteşem eserin Tekirdağ'a hayırlı olmasını dileyen ve hastanenin hizmete girmesinde emeği geçen kurumları, yüklenici firmaları, mühendisinden işçisine herkesi tebrik eden Erdoğan, Türkiye'nin yetiştirdiği önemli bir siyaset ve dava adamı olan Dr. İsmail Fehmi Cumalıoğlu'nu da rahmetle yad ettiğini dile getirdi.
"Salgın sürecinde yüzlerdeki makyajlar akmış, hakikatler ortaya dökülmüştür"
Büyük devletin zor zamanlarda vatandaşının yanında olabilen devlet olduğunu belirten Erdoğan, "Tüm dünyayı olumsuz etkileyen koronavirüs salgını bu açıdan bir turnusol kağıdına dönüşmüştür. Salgın döneminde gelişmiş ülkeler dahil dünyadaki tüm devletler gerçek kapasitelerini görme imkanı bulmuştur. Salgın sürecinde adeta 'Takke düştü, kel göründü.' misali yüzlerdeki makyajlar akmış, hakikatler ortaya dökülmüştür. Maskeden solunum cihazına, sağlık personelinin sarf malzemelerinden ilaca kadar üretime dayalı her konuda dünyada ciddi sıkıntılar yaşandı. Kağıt üzerinde maddi bakımdan zengin görünen ülkelerin ne hastane kapasitelerinin ne sağlık personeli sayılarının ne sağlık sigortası sistemlerinin böyle bir yükü taşımada yetersiz olduğu ortaya çıktı." değerlendirmesinde bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul Atatürk Havalimanı'nda ve Sancaktepe'de 1006'şar yataklı, 16'şar ameliyathaneli, tomografisinden MR'ına, ultrasonografisine kadar bütün donanımlarıyla mükemmel iki hastaneyi 45 günde bitirdiklerini hatırlatarak, "Bu dönemde bunları yetiştirdik. Niye? Çünkü bu salgınla savaşımız var. Bu savaşta da uçaklar yurt dışından geldiği zaman rahatlıkla Yeşilköy Atatürk Havalimanı'na inip 3 dakikada hemen hastanede. Sancaktepe'ye inip 3 dakikada hemen hastanede. Bunları yapan güç, kudret hamdolsun bu iktidar." ifadelerini kullandı.
"Sağlık ordumuz bu savaşı açık ve net verdiler, hala da veriyorlar"
Türkiye'nin çok ciddi bir sağlık ordusu olduğuna işaret eden Erdoğan, şöyle konuştu:
"Bu sağlık ordumuzla da bu süreç içerisinde çok ciddi bir savaş verildi. Sağlık ordumuzun içerisinde tabii ölenlerimiz, şehitlerimiz oldu. Allah onlara da rahmet eylesin. İnşallah mekanları da cennet olsun. Onlar da yılmadan, usanmadan bütün bu enfeksiyonla mücadele ettiler. Çekinmediler ve bu mücadeleyi, bu savaşı açık ve net verdiler, hala da veriyorlar. Kolay bir iş değil. Bu mesleğin zaten güzelliği, cazibesi burada. İnanıyorum ki sağlık personelimize karşı bazı yerlerde yapılan haysiyetsiz, terbiyesiz bazı saldırılar, bunların bir defa kadr-ü kıymet bilmeyişlerinin bir alameti farikasıdır. Onlar da bedellerini zaten ama bu dünyada ama ebedi alemde ödeyeceklerdir."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu süreçte insanlık adına kaygı verici görüntülere de şahit olduklarını dile getirerek, "İnsanların dünyada ilgisizlikten öldüğü, sağlık çalışanlarının maske dahi bulamadığı, yaşlı bakım evlerinden hepimizin yüreğini dağlayan görüntülerin yansıdığı durumlarla karşılaştık. Türkiye sahip olduğu güçlü sağlık alt yapısı ve genel sağlık sigortası sistemiyle salgın sürecinde dikkatleri üzerinde toplamıştır. 158 ülkeye maske, tulum, ilaç, elimizde ne varsa gönderdik. Çünkü biz her zaman için nerede bir sıkıntı varsa onların yanında olmayı kültürümüzün, medeniyetimizin bir gereği olarak biliyoruz ve adımları da buna göre attık." diye konuştu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.