Cumhurbaşkanı Erdoğan: İstisnasız herkesin trafik güvenliği hususundaki çalışmalara destek vermesi şarttır

Cumhurbaşkanı Erdoğan: İstisnasız herkesin trafik güvenliği hususundaki çalışmalara destek vermesi şarttır
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin dünyada trafik kazalarındaki can kaybında yüzde 50 azalış hedefini tutturan iki ülkeden biri olduğunu söyledi.

Ankara

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen "2021–2030 Karayolu Trafik Güvenliği Strateji Belgesi ve Eylem Planı ile Trafik Medya Yüzlerinin Tanıtımı ve Trafik Medya Ödülleri Programı"nda konuştu.
 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu belge ve planın hazırlanmasındaki gayretleri, trafik güvenliği meselesinin çözümü için ortaya katkı koyanlara teşekkür etti.

Konuşmasından önce izletilen "Trafik Güvenliği Strateji Belgesi Tanıtım Filmi"nde yer alan "Kazalarda yaralanan insanlar sadece bir istatistiki veri değil, hepsini tanıyoruz" ifadesini yineleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bu cümleyi duyduğumuzda muhtemelen hepimizin aklına trafik kazalarında kaybettiği bir tanıdığımızın yüzü gelmiştir. Çünkü trafik kazalarında evlattan anne-babaya, kardeşten arkadaşa o kadar çok sevdiğimizi kaybettik ki bu acıların tarifi mümkün değildir. Yaralananları, engelli kalanları, maddi manevi çok büyük zararlar görenleri de bu tabloya ilave etmek gerekiyor." ifadelerini kullandı.

Bir dönem her akşam adeta savaş bilançosu gibi trafik kazası haberlerinin televizyonlardan dinlenildiğini anımsatan Erdoğan, şöyle devam etti:

"Her gün sollama yaparken kafa kafaya çarpışan otobüsler, takla atan kamyonlar, paramparça olan otomobiller, 20 ölü, 30 ölü gibi rakamlar rutin hale gelmişti. Çünkü yollar tek şerit gidiş, tek şerit gelişti. Üstelik çoğu da bozuktu. Sollama yapmak yüksek risk almak ve cambazlık yapmayı gerektiren bir işti. En küçük bir hata facia demekti. Bundan 18 yıl önce hükümete geldikten sonra açıkladığımız ilk 6 aylık acil eylem planımızda, 'Bütün yollarımız duble yol olacak' dediğimde birileri bunu dalga konusu yapmışlardı. Tabii biz bunların hiçbirine kulak asmadık, hızla planlarımızı, programlarımızı yapıp kolları sıvadık ve çalışmaya başladık.

Görevi devraldığımız da Türkiye'de çoğu da şehir içi geçiş olmak üzere sadece 6 bin 100 kilometre bölünmüş yol vardı. Allah'a şükür ülkemize bugüne kadar 22 bin kilometre daha bölünmüş yol kazandırarak bu rakamı 28 bin kilometrenin üzerine çıkardık. Tabii aynı şekilde otoyollarımızın uzunluğunu da 2 kat artırdık. Bunun yanında denetimden araç muayenesine kadar her alanda çok önemli atılımlar gerçekleştirdik."

"Trafikle ilgili hiçbir meseleyi ertelemedik"

Göreve geldiklerinde trafik denetleme ekipleri, personel ve araç sayısı ile araç muayenelerinin yetersiz olduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Hızlı ve etkin müdahale için gereken sağlık altyapısı yetersizdi. Tüm bu alanlarda yaptığımız yatırımlarla ülkemize çağ atlattık. Yeni kanunlar, yeni kurallar getirdik. Yeni teknolojiler geliştirdik. Elbette, 'Bütün bunlara ne gerek var? böyle devam etsin' diyenler de oldu ama biz trafikle ilgili hiçbir meseleyi ertelemedik." dedi.

Gecikilen her günün faturasının insan canı olduğu bilinciyle meseleye dört elle sarıldıklarını bildiren Erdoğan, "Sıfır can kaybı, sıfır yaralanma, sıfır maddi hasar' hedefimize ulaşana kadar da inşallah çalışmaya devam edeceğiz. Esasen bu konu her türlü siyasi ve fikri ayrılığın, her tür rekabetin, her türlü tartışmanın üstünde bir meseledir. Dolayısıyla bu ülkede yaşayan istisnasız herkesin, trafik güvenliği hususundaki çalışmalara destek vermesi şarttır." ifadelerini kullandı.

Sadece Türkiye'de değil dünyanın her yerinde trafik güvenliğinin toplumların öncelikleri arasında olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:

"Nitekim 2010'da Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda küresel yol güvenliğinin iyileştirilmesi kararı alındı. Bu çerçevede 2011-2020 yılları arasında trafik kazaları kaynaklı ölümlerin yüzde 50 azaltılması hedeflendi. Türkiye olarak bu deklarasyona biz de imza attık. İlk olarak 2011-2020 Karayolu Trafik Güvenliği Strateji Belgesi'ni, Başbakanlık Genelgesi olarak yayınladık. Ardından da 2017'de bir uygulama politika belgesi hazırlayarak uygulamaya koyduk. Yaya öncelikli trafik düzenine geçtik. Maket trafik araçları, otoyollarda ortalama hız koridoru, trafik ekiplerinin görünürlüğünün artırılması, tuzak radar uygulamasının kaldırılması, makas atanlara yüksek cezalar gibi yenilikler bu plan çerçevesinde gerçekleşti. Trafik yönetimi kapasitemizi de yükselterek son 2 yılda 6 bini Emniyet, 2 bini Jandarma olmak üzere 8 bin yeni trafik personelini göreve başlattık."

"Aldığımız her tedbirin kendine göre sonuçları oldu"

Bugün trafik denetleme faaliyetlerinde toplam 28 bin 700 personel görev yaptığını belirten Erdoğan, şunları kaydetti:

"Trafik birimlerimize içinde motosikletlerden ekip arabalarına, dronelerden helikopterlere kadar çok çeşitli araçların olduğu 8 bin 400 taşıt tahsis ettik. Aldığımız her tedbirin kendine göre sonuçları oldu. Ortalama hız koridoru sayesinde otoyol ağımızda geçtiğimiz yıl kazalar yüzde 25, can kayıpları yüzde 33 azaldı. Drone ve helikopter denetimlerimizde son 2 yılda 215 bin kural ihlali tespit edildi. Yollara yerleştirdiğimiz 790 maket trafik ekip aracı sayesinde 3 kilometre yarıçapındaki alanlarda meydana gelen ölümlü kazalar yüzde 18'e düştü.

Genel olarak baktığımızda ülkemizde 100 bin nüfus başına düşen can kaybı 2010'da 13,4 iken bu sayı 2019'da yüzde 56 azalışla 5,9'a geriledi. Böylece dünyada trafik kazalarındaki can kaybında yüzde 50 azalış hedefini tutturan 2 ülkeden biri olduk. Bu sonuçta etkili olan daha pek çok faktör vardır. Bayramlarda çok ciddi kampanyalar yürüttük, trafik eğitim tırlarımız ülkemizi karış karış dolaştı. Trafik eğitim parkları ile çocuklarımızı bilinçlendirdik. Hava yolu ve demir yolu yatırımlarımız sayesinde kara yollarımız üzerindeki yükü azalttık. Gelişen refaha ve artan üretime bağlı olarak araçların yaş ortalamasını, dolayısıyla teknik kabiliyeti artırdık. Peki işimiz bitti mi? Hayır. Bizim bir defa içimizin soğuması, kalbimizin mutmain olması için görmemiz gereken rakam sıfır kaza, sıfır can kaybı, sıfır acıdır."

"Biz hiçbir işi plan, proje safhasında bırakmıyoruz"

Geçen yıl yapılan Küresel Yol Güvenliği Bakanlar Konferansı'nda tüm taraf ülkelerden 2030 yılına kadar trafik kazalarındaki can kayıplarının bir kez daha yüzde 50 azaltılmasının istendiğini belirten Erdoğan, 2050 yılında da sıfır can kaybı hedefiyle yeni stratejiler oluşturulmasının talep edildiğini vurguladı.

Bu doğrultuda bir yıl boyunca çalışıldığını ve bu amaca ulaşmak üzere 2021-2030 Karayolu Trafik Güvenliği Strateji Belgesi ile 2021-2023 Eylem Planı Belgesi'nin hazırlandığını anlatan Erdoğan, "Biz hiçbir işi plan, proje safhasında bırakmıyor, somut adımlar için gereken takvimlendirmeyi hemen yapıyoruz." diye konuştu.

"Sorumlu kurumların hangisi olduğu belirlendi"

Bu stratejiyi oluştururken iki temel yaklaşım geliştirdiklerine işaret eden Erdoğan, şu değerlendirmeyi yaptı:

"Birincisi 'Güvenli Sistem' yaklaşımıdır. Bu yaklaşımın temelinde 'insan hata yapar, yapacaktır, öyleyse insanın hata yapmasını engelleyen bir sistem kurulması gerekir' bu anlayış var. Bu da beraberinde güvenli yollar, güvenli hızlar, güvenli kullanıcılar oluşturma ihtiyacını getiriyor. İkinci yaklaşım 'Vizyon Sıfır' yaklaşımıdır, yani trafikteki can kayıpları, kazalar ve yaralanmalarda gerçek anlamda sıfırı hedefleyerek hem toplumu hem de ilgili kurumları buna odaklamak istiyoruz. Strateji belgesinin ilk aşamasını oluştururken 2021-2023 dönemi için 41 amaç, 104 hedef, 441 performans göstergesiyle bunların nasıl gerçekleştirileceği, sorumlu kurumların hangisi olduğu belirlendi."

"Öncelikli alanlar" ve "müdahale edilebilecek alanlar" olmak üzere iki ana bölümün oluşturulduğuna dikkati çeken Erdoğan, "Aşırı hızla mücadele, teknik ifadesiyle 'incinebilir yol kullanıcıları' bu şekilde tarif edilen yaya, motosikletli, bisikletli, engelli ve yaşlılar gibi kullanıcıların korunması, en çok kaza olan yerler olarak tarif ettiğimiz kaza kara noktalarının iyileştirilmesi öncelikli alanlarımız arasındadır. Müdahale gerçekleştirilecek alanlar başlığının altında ise trafik güvenliği yönetimi, karayolu alt yapısı ve yol çevresi, araçlar, eğitim, denetim ve kaza sonrası müdahale olmak üzere 6 başlığımız bulunuyor." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu başlıkların altına inildiğinde daha somut alanlar ve eylemlerin tarif edildiğine işaret ederek "Şüphesiz bu mesele toplumun tüm kesimlerinin elini taşın altına koyarak trafik güvenliğini asgari müşterek kabul ederek başarılı olabileceğimiz bir konudur." diye konuştu.

Bu amaçla gerçekleştirilen Trafik Yüzleri Projesi'ne katkı verenlere teşekkür eden Erdoğan, 2020 yılı Trafik Medya Ödülleri'ne layık görülen haber programlarının, dizilerin ve magazin programlarının yapımcı ve oyuncularını tebrik etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Trafik kazalarında kaybettiğimiz tüm vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet, tedavisi süren yaralılarımıza şifalar diliyorum. Başta trafik polislerimiz ve jandarmamız olmak üzere yaz, kış demeden özveriyle çalışan tüm kamu görevlilerine, gönüllülere yine şahsım, milletim adına şükranlarımı sunuyorum. Tüm vatandaşlarıma trafik kurallarına uyma çağrımı tekrarlayarak hepinizi sevgiyle, saygıyla selamlıyorum." ifadelerini kullandı.

Notlar

Konuşmaların ardından farklı kategorilerde ödüllerin takdimi yapıldı. Buna göre, cep telefonu kullanımı konusunda plastik cerrah Prof. Dr. Ömer Özkan, yaya önceliği konusunda milli yüzücü Sümeyye Boyacı, trafikte risk konusunda milli basketbolcu Shane Larkin, kırmızı ışık konusunda milli cimnastikci İbrahim Çolak ve aşırı hız konusunda milli Voleybolcu Hande Baladin medya yüzü olarak sertifika aldı.

Haber programları kategorisinde, TGRT Haber'deki "Hayatın İçinden" programıyla Mehmet Aydın, TRT Haber'deki "TRT Haber'de Dün Bugün" programıyla Selver Gözüaçık ve Ülke TV'deki "Erken Gündem" programıyla Şahin Karakaya ödüle layık görüldü.

TV Dizileri kategorisinde, STAR TV'deki "Sefirin Kızı" dizisinden Hivda Zizan Alp, TRT-1'deki "Şampiyon" dizisinden Tolgahan Sayışman ve ATV'deki "Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz" dizisinden Ozan Akbaba ödül aldı.

Magazin Programları kategorisinde, TV8'deki "Gel Konuşalım" programından Cengiz Semercioğlu, Beyaz TV'deki "Söylemezsem Olmaz" programıyla Bilal Özbilge ve Kanal D'deki "Neler Oluyor Hayatta" programıyla Nur Tuğba Namlı ödüle layık görüldü.

Törene TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile Ankara Valisi Vasip Şahin de katıldı.

 

Kaynak:

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.