Cumhurbaşkanı Erdoğan: Batıyı veba gibi saran ırkçılıkla mücadelenin yolu güç birliği yapmamızdan geçiyor

Ankara

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesinden 36. ISEDAK Toplantısı Açılış Oturumuna canlı bağlantıyla katıldı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "(Kovid-19) Bu salgın bize din, dil, ırk ayrımı gözetmeden tüm insanlığın aynı kaderi paylaştığını, aynı gemide olduğunu hatırlattı." dedi. 

"Salgının ekonomik etkilerini azaltmak, üretim ve talebin devamlılığını sağlamak için elimizdeki imkanları seferber etmeliyiz." diyen Erdoğan şunları kaydettti:

"Dış ticaretimizin salgın sürecinde ağır tahribat yaşamaması için ticareti teşvik edici ve kolaylaştırıcı önlemleri devreye sokmalıyız. İstanbul Tahkim Merkezi'nin kurumsal yapısını tamamlayabilmesi için gerekli kurulların teşekkülünü hızlandırmalıyız."

Erdoğan, "İslam ve Müslüman düşmanlığı, kimi Avrupa ülkelerinde bizzat devlet başkanı seviyesinde himaye edilen bir politikaya dönüşmüştür. İkinci Dünya Savaşı öncesinde Avrupa'daki Musevilere karşı yürütülen linç ve nefret kampanyasının aynısına Müslümanlar muhatap olmaktadır." diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Milyonlarca insanımızın hak ve hukukunu, kifayetsiz siyasetçilerin ihtiraslarına kurban edemeyiz. Hukuk ve demokrasi içinde uluslararası platformları da kullanarak Batı'yı veba gibi saran kültürel ırkçılıkla mücadele etmek durumundayız. Hiç şüphesiz bunun yolu da güç birliği yapmamızdan geçiyor." dedi.

Erdoğan sözlerini şu şekilde sürdürdü:

"Milli paralarla ticaret gibi, ekonomimiz ve ticaretimiz üzerindeki kur baskısını ortadan kaldıracak özgün çalışmalara hız vermeliyiz. Geleceğin dünyasında faize ve tahakküme dayalı mevcut ekonomik sistem, yerini risk paylaşımının esas olduğu katılımcılığa bırakacaktır."

Erdoğan, "Filistinli kardeşlerimizin refahını artıracak İSEDAK Kudüs Programı'na siz üye ülkelerimizin de gerekli desteği vereceğine inanıyorum. Aramızdaki birlik, beraberlik ve etkin iş birliği, Filistin davasında da diğer alanlarda da başarımızın anahtarı olacaktır"" dedi.