'Çocuk için en iyi örnek kitap okuyan anne, baba ve öğretmendir'
'Çocuk için en iyi örnek kitap okuyan anne, baba ve öğretmendir'
Çocuk Vakfı Başkanı Mustafa Ruhi Şirin, "Çocuk için en iyi örnek, kitap okuyan anne, baba ve öğretmendir. O duygu, önünde böyle iyi bir örnek yoksa çocuk daha çok dijital medyalara yöneliyor." dedi.
İSTANBUL - MUSA ALCAN
Çocuk Vakfı Başkanı Mustafa Ruhi Şirin, önünde okuyan anne, baba veya öğretmen örneği olmayan çocukların daha çok dijital medyalara yönlendiğini belirterek, "Aile ortamı içindeki o iletişim kozası, çocuğun dünyasını bir anlamda genişletir ve kendi kozasını örmeye önemli katkıda bulunur. Öğretmen de okuduğu, sevdiği iyi örneklerle öğrencilerini buluşturmalı." dedi.
Her yıl kasım ayının ikinci pazartesi günü başlayan ve tüm yurtta kutlanan "Dünya Çocuk Kitapları Haftası" kapsamında, farklı kurum ve kuruluşlar çeşitli etkinlikler düzenlerken, çocukların kitap okuma alışkanlıklarına da dikkat çekiliyor.
Çocukların sosyal, kültürel ve eğitim bakımından gelişmesine katkıda bulunmak ve çocukluk çağlarının evrelerini dikkate alarak programlar geliştirmek amacıyla 1990'da Çocuk Vakfı'nı kuran Şirin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'nin 1980 sonrası çocuk yayıncılığında çok önemli yol katettiğini söyledi.
Şiir, hikaye ve masalları Arapça, Almanca, Farsça ve İngilizce başta olmak üzere birçok dile çevrilen Şirin, çocuk edebiyatında çeviri kitapların payının fazla olduğunu, Türk çocuk edebiyatının ise son yıllardaki bazı çevirilere rağmen yurt dışına tam olarak ulaşamadığını dile getirdi.
Şirin, Türkiye'de okuma alışkanlığı kültürü çerçevesinde yol alınması gerektiğine işaret ederek, "Bebeklere, erken çocukluk, ilk çocukluk dönemindekilere okunacak kitaplardan ilk gençlik çağına kadar okuma alışkanlığı kazandıracak, nitelikli, pedagojik değeri, görsel ve estetik değeri olan kitaplarla çocuklarımızın buluşması gerekiyor. Bu buluşmayı yapabilmek için de özellikle anne ve babaların, öğretmenlerin yol açıcı olması gerekir. Aslında çocuk için en iyi örnek, kitap okuyan anne, baba ve öğretmendir. Eğer o duygu, önünde böyle iyi bir örnek yoksa çocuk daha çok dijital medyalara yöneliyor. Dolayısıyla okuma sabrı gelişmiyor." ifadelerini kullandı.
Yeni ebeveynlere tavsiyeler
Bütün dünyada çocukların kitap okuma alışkanlığının konuşulduğunu aktaran Şirin, şöyle devam etti:
"Sanki medya, çocuk edebiyatını, okuma kültürünü tek başına engellemiş gibi gösteriliyor. Oysa her dildeki iyi örneklerle çocuklar buluşmuş olsa, bu iyi örneklerle olan yolculukları devam eder. Sadece edebiyat okuru olmaları da gerekmez. Çünkü çocuk kitabı aynı zamanda bir penceredir ve öncelikle o pencereden dışarı bakmayı sağlar. Sonra çocuğun kendisini tanımasına katkı verir. O nedenle çocuk edebiyatı bir aynadır. Çocuk edebiyatı sadece Türkçe eğitiminde değil, bütün derslerle ilişkilidir. Okuduğunu anlama becerisi kazandırmak için özellikle çocuk edebiyatı kültürüne ihtiyacımız var ve bunun için de o iyi örneklerden yola çıkarsak, çocukların yolunu kısaltmış oluruz."
Mustafa Ruhi Şirin, yeni ebeveynlere tavsiyelerde bulunarak, "Bir kere kendi çocukluklarına dönsünler, eğer iyi kitaplarla yolculuğa çıkmışlarsa daha iyi kitapları çocukları için seçsinler. İkinci önerimiz, bu kitapları sesli olarak çocuklarına okusunlar. Aile ortamı içindeki o iletişim kozası, çocuğun dünyasını bir anlamda genişletir ve kendi kozasını örmeye önemli katkıda bulunur. Öğretmen de okuduğu, sevdiği iyi örneklerle öğrencilerini buluşturmalı. Birer edebiyat çemberi kurabilir her öğretmen sınıfta. Bunu sadece Türkçe ya da sınıf öretmenlerinin yapması gerekmez. Matematik öğretmeni de resim öğretmeni de bunu yapabilir." diye konuştu.
Her yaşa farklı kitapların okunması ve okutulması gerektiğine dikkati çeken Şirin, "Önce anne ve babanın iyi kitabı seçme becerisini edinmesi, bu yolda bir birikime sahip olması, öğretmenin de aynı birikimle donanması gerekir." dedi.
"Bu eksiklik çocuğun ya da medyanın değil"
Şirin, çocukların kitaptan çok bilişim ürünlerine teslim olma ihtimalinden bahsederek, "Bu eksiklik çocuğun ya da medyanın değildir. Bu, eksiklik, aile ve okul ortamınındır. Türkiye'de okuyan kuşaklar yetiştirmek istiyorsak öncelikle nitelikli çocuk edebiyatı yayıncılığına yönelmemiz gerekir. Sayı artmış olabilir, bu örnekler içinden o iyi örnekleri nasıl seçeceğimizi öğrenebilirsek okuyan Türkiye hayalimizi çok daha kolay gerçekleştirebiliriz." değerlendirmesinde bulundu.
Yaklaşık 40 yıldır çocuk edebiyatı, çocuk hakları, kültürü ve sanatına yönelik çalışmalar içinde yer alan Şirin, sözlerini şöyle tamamladı:
"Kitap çocukları uçaktan, gemiden, bütün araçlardan daha uzun yolculuklara çıkarabilir. Dünya Çocuk Kitapları Haftası'nda çocukların iyi bir başlangıç yapmasını diliyorum. Sadece çocukların mı? Hayır. Annelerin, babaların ve öğretmenlerin o iyi başlangıcı yapması halinde okuma kültürü kozamızı daha erken örebiliriz ve okuyan Türkiye hayaline hep birlikte ulaşabiliriz."
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.