Çavuşoğlu: Teröristler ve sivillerin ayrışması için stratejimizin olması lazım
ASTANA
Kazakistan'ın başkenti Astana'da yapılan Suriye konulu dışişleri bakanları toplantısının ardından düzenlenen ortak basın toplantısında Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, bir yılın değerlendirmesini yaptıklarını ifade etti.
"Soçi ruhunu devam ettirmek istiyoruz." diyen Çavuşoğlu, bir sonraki zirvenin 4 Nisan'da İstanbul'da gerçekleşeceğini anımsattı.
Çavuşoğlu, Soçi'deki Ulusal Diyalog Kongresi'nde karar verilen anayasa komitesinin bir an önce çalışmasına başlamasında fayda gördüklerini belirtti.
Bakan Çavuşoğlu, "Bu süreci kolaylaştırmak konusunda tüm çabayı birlikte göstereceğiz. Özellikle hem rejimin hem muhalefetin gereken desteği vermesi gerekiyor. Bu hususta biraz önce de söyledim üç ülke de aynı görüştedir." diye konuştu.
Sahadaki şiddetin azaltılmasına değinen Çavuşoğlu, "Özellikle Doğu Guta'daki durum insani bir felaket düzeyindedir. Doğu Guta'da rejimin neden olduğu durumu iyileştirmek için iki dışişleri bakanı arkadaşımla konuştuk. Teröristleri sivillerden ayırmak gerektiğinin altını çizdik." ifadesini kullandı.
Alıkoyulanlarla ilgili çalışma grubu
Çavuşoğlu, alıkonulanların serbest bırakılması, cenazelerin teslimi ve kayıp kişilerin aranması konularında ortak çalışma grubunun dün ilk toplantısını yapmasından duyduğu memnuniyeti dile getirerek, bu grubun çok iyi değerlendirilmesi gerektiğini söyledi.
Bakan Çavuşoğlu, Doğu Guta'da sivillerin öldürülmesinin önlenmesiyle ilgili Türkiye'nin beklentilerinin sorulması üzerine, şu yanıtı verdi:
"Sadece Doğu Guta değil, buna Fua Kefreya da dahil, Fırat'ın doğusu da dahil, siviller konusunda hassasiyetimiz var. Afrin operasyonu sırasında azami hassasiyet gösteriyoruz. Bugüne kadar sivillerin ölmemesi de bizim hassas davranışımızdan kaynaklı. Doğu Guta'da ise daha önce İdlib'de de oldu, 7 yıldır maalesef değişik bölgelerde de oldu, terörle mücadele etme bahanesiyle sivillerin öldürülmesine karşıyız biz.
Teröristleri etkisiz hale getirme konusunda özellikle sivillerin ağırlıklı yaşadığı yerlerde değişik stratejilerimizin olması lazım. Sivillerin etkilenmemesi gerekiyor. Doğrudan teröristleri hedef almamız ve etkisiz hale getirmemiz lazım. Teröristler ve sivillerin ayrışması için de etkili bir stratejimizin olması lazım. Teröristlerin baskısı altında, teröristlerden korkan insanların teröristleri uzaklaştırmasını beklemememiz lazım. Tüm teröristlerin İdlib'e gitmesine de karşıyız. Orada da halka, muhalefete ve hepimize karşı tehdit oluşturuyorlar."
Üç bakanın ortak bildirisi
Üç bakanın hazırladığı ortak yazılı bildiride, Suriye'deki krizin çözümüne ve etnik ve mezhepsel farklılıkların azaltılmasına olumlu etki yapacak görüşmelerin devam etmesine karar verildiği ifade edildi.
Geçen yıl içerisinde özellikle DEAŞ varlığının bitirilmesindeki uluslararası terörle mücadelede gösterilen ortak çabaların vurgulandığı bildiride, sahadaki şiddetin azaltılması için koordine çabaların sürmesi gerektiği belirtildi.
Bildiride, Suriye'nin egemenliği, bağımsızlığı, birliği ve toprak bütünlüğüne güçlü bağlılığa dikkat çekilerek, hiçbir aktörün ilgili BM kararları, Suriye'nin farklı kesimlerinin temsilcilerinin Soçi'deki Ulusal Diyalog Kongresi'nde ifade ettiği prensiplerin dışında hareket etmemesi gerektiğinin altı çizildi.
Ortak bildiride, Soçi'deki kongrenin BM gözetimindeki siyasi sürece ivme kazandırdığı, özellikle anayasa komitesi kurulması ve Cenevre'de çalışmalara başlaması gerektiğine değinildi.
Üç bakanın ortak yazılı bildirisinde, Astana'daki 8 toplantıda kaydedilen ilerlemeden memnuniyet duyulduğunun belirtilerek, taraflar arasında güven oluşturulması, insani durumun iyileştirilmesi ve siyasi çözüm bulma çabalarına ivme kazandırılması gerektiği de vurgulandı.
Ortak bildiride, gerginliği azaltma bölgelerine saygı duyulması gerektiğine işaret edilerek, bu bölgelerin ülkenin bütünlüğüne zarar vermeyeceğine de dikkat çekildi.
Üç bakanın bildirisinde, DEAŞ, Nusra Cephesi ve El Kaide ile ilişkili tüm diğer terör gruplarıyla mücadelenin süreceğine değinildi.
Halen devam eden çatışmalardan etkilenen bölgelere insani erişimin hızlı, güvenli ve kesintisiz şekilde ulaştırılması ihtiyacının da ifade edildiği bildiride, ateşkesin garantörü olarak üç ülkenin gözlem görevlerini de hızlandıracakları değerlendirmesi yer aldı.
Bildiride, BM'nin Doğu Guta, Yermük, Fua ve Kefreya, İdlib, kuzey Hama, Rukban ve Rakka ile ilgili olarak aldığı 2401 sayılı kararın memnuniyetle karşılandığı vurgulandı.
Üç ülkenin ortak bildirisinde, insani mayın temizliği, sosyal ve ekonomik tesisler gibi temel altyapı değerlerinin ve tarihi mirasın korunmasının önemine de atıf yapılarak, alıkonulanların serbest bırakılması, cenazelerin teslimi ve kayıp kişilerin aranması konularında ortak çalışma grubunun dün ilk toplantısını yapmasından memnuniyet duyulduğu ve toplantılarına devam edeceği belirtildi.
Bildiride, Astana'da gelecek toplantının mayıs ayı ortasında yapılmasına karar verildiği açıklandı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.