Boğaziçi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Bulu, akademik kariyeri ve özel sektördeki çalışmalarıyla dikkati çekiyor
İstanbul
Boğaziçi Üniversitesi Rektörlüğüne atanan Prof. Dr. Melih Bulu'nun, iki üniversitenin rektörlüğünü de kapsayan akademik kariyerinin yanı sıra, savunma sanayisinden hizmet sektörüne kadar birçok alanda girişimcilik, yöneticilik ve danışmanlık deneyimi bulunuyor.
Kırıkkale'de 1970'te dünyaya gelen Prof. Dr. Bulu, yükseköğrenimini 1992'de Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) Endüstri Mühendisliği Bölümünde tamamladı.
Boğaziçi Üniversitesi İşletme Bölümünde finans alanında yüksek lisans, yönetim ve organizasyon alanında doktora eğitimi alan Prof. Dr. Bulu, eğitimini tamamladıktan sonra Ankara'da savunma sanayisinde zırhlı personel taşıyıcı üretimi yapan FMC-Nurol ve F-16 uçaklarının, ATAK helikopterin üretimini yapan Türk Uzay ve Havacılık Sanayi Şirketinde (TUSAŞ) çalıştı.
P&G firmasında fabrika müdürü olarak verimlilik ve maliyet tasarrufu alanlarında görev yapan Prof. Dr. Bulu, ayrıca üretim ve hizmet sektöründe çeşitli firmalara strateji ve yönetim konusunda danışmanlık yaptı.
2002 yılında AK Parti'nin İstanbul Sarıyer İlçe Başkanlığını kuran Prof. Dr. Bulu, AK Parti İstanbul İl Teşkilatında ekonomiden sorumlu il başkan yardımcılığı görevini üstlendi.
Prof. Dr. Bulu, 2004 yılında kurucularından olduğu Uluslararası Rekabet Araştırmaları Kurumunun (URAK) önce genel koordinatörlüğünü, 2017-2019'da ise yönetim kurulu başkanlığını yürüttü. Bulu, URAK çatısı altında Türkiye'nin sektörel ve şehir bazında rekabetçilik analizlerini yaptı.
2009 yılında yapılan yerel seçimlerde Ataşehir Belediye Başkanlığı için AK Parti'den aday adayı olan Prof. Dr. Bulu, 2015 genel seçimlerinde ise AK Parti'den İstanbul 1. Bölge milletvekili aday adayı oldu.
2003-2010'da Boğaziçi ve İstanbul Ticaret Üniversitesinde yarı zamanlı olarak "İş Stratejisi ve Oyun Teorisi" dersleri veren Prof. Dr. Bulu, 2009 yılından itibaren tam zamanlı akademisyen olarak çalışmaya başladı.
İstinye Üniversitesinin ilk 400, Haliç Üniversitesinin ilk 600'e girmesini sağladı
2008 yılında doçent, 2016 yılında profesör unvanını alan Bulu, 2010-2014'te İstanbul Şehir Üniversitesi İşletme Bölümü Başkanlığını yürüttü.
Akademik kariyeri boyunca bölüm başkanlığı, dekanlık, MBA koordinatörlüğü, uluslararası iş birliği koordinatörlüğü görevlerinde de bulunan Prof. Dr. Bulu, 2016-2019 yıllarında İstinye Üniversitesinin kurucu rektörü, 2020'de Haliç Üniversitesi Rektörü oldu.
Bulu, İstinye Üniversitesinin kurucu rektörü olarak da buranın gelişiminde rol aldı. Prof. Dr. Bulu, bu dört yıllık dönemde üniversitenin Times Higher Education Global Impact endeksine göre dünyanın ilk 400 üniversitesi arasına girmesini sağladı.
2020 yılı başında Haliç Üniversitesi Rektörlüğüne atanan Melih Bulu, eğitim dilinin İngilizceye dönüştürülmesi, "araştırma üniversitesi" hedefinin öncelenmesi konularına ağırlık vererek, uluslararası endeksli yayın sayısının bir sene içerisinde yüzde 100'e yakın oranda artmasında ve Haliç Üniversitesinin dünyanın ilk 600 üniversitesi arasına girmesinde liderlik yaptı.
Prof. Dr. Melih Bulu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından 1 Ocak 2021 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan Cumhurbaşkanı kararıyla Boğaziçi Üniversitesine rektör olarak atandı.
Boğaziçi'nde hedef ilk 100
Prof. Dr. Bulu, 8 yılını geçirdiği Boğaziçi Üniversitesine rektör olarak atanması dolayısıyla sosyal paylaşım sitesi Twitter'dan "Merhaba Boğaziçi" başlığıyla önceki gün bir açıklama yapmıştı.
Bulu, şu ana kadar elde ettiği tecrübe ile yaptığı analizde Boğaziçi Üniversitesinin hakkettiği yere gelmesi için üzerinde çalışılması gereken başlıkların birkaçını ise şöyle sıralamıştı:
"1- Dünyadaki yerimiz: Uluslararası üniversite sıralamalarında en etkin iki kuruluşu olan THE ve QS’in verilerine baktığımızda, Boğaziçi'nin artık ilk 500'ün dışına düştüğünü görüyoruz. Bunun en önemli sebeplerinin başında, gerileyen uluslararası yayın performansımız var maalesef. Benim hedefim 4 yıl içerisinde Boğaziçi'nin ilk 100'e giren ve orada kalabilen ilk Türk üniversitesi olmasıdır.
2- Sektörle iş birliği: Boğaziçi'nin kamu ve özel sektörle olan yakınlığı alan kaybetmiş ve boşluğu farklı üniversiteler doldurmuştur maalesef. Bu yarışta yeniden aktif olarak daha çok çalışmamız ve özellikle mezunlarımızın networkünü kullanarak avantaj sağlamalıyız diye düşünüyorum. Bu sayede Boğaziçi öğrencilerinin, iş ve staj bulmaları çok daha kolaylaşacak, yapılan projelerle üniversitemize ek gelir sağlanacak ve akademik araştırmalar için de gerçek problem alanları saptanacaktır.
3 - Girişimcilik: Ülkemizde, son yıllarda hızla yükselen girişimcilik ekosisteminde Boğaziçi'nin hak ettiği yerde olmadığını düşünüyorum. Sadece öğrencilerimizin değil, hocalarımızın da ürettikleri yeni bilgiyi ticarileştirecek ekosistemin geliştirilmesi, önümüzdeki 4 yılda önem vereceğim bir konu olacaktır. Boğaziçi adresli 'start up'ların önünü açacak bir ortamı oluşturmak için elimden geleni yapacağımdan emin olabilirsiniz.
4- İnovasyon ekosistemi: Routhledge tarafından basılan ve editörlüğünü yaptığım 'Urban Knowledge and Innovation Spaces' başlıklı kitabımda, inovasyonun mekan ile ilişkisinin çok önemli olduğunu bilen biri olarak üniversitemizdeki mekanların, bizleri sürekli inovasyon yapmaya teşvik edecek hale gelmesini çok önemsiyorum. Bu bakışla mekanların yeniden gözden geçirilmesi ile sizlerin artık Boğaziçi'ne girdiğinizde içinde olmaktan çok daha büyük mutluluk hissedeceğiniz bir hale gelmesi yönünde çalışacağımı belirtiyorum."
"Taraf olmadığı problemlere malzeme yapılması Boğaziçi'ne zarar verir"
Açıklamasında, sorunların şeffaf bir şekilde konuşularak çözülebileceğine inanan bir yönetim tarzı olduğunu ifade eden Prof. Dr. Bulu, şunları kaydetmişti:
"Boğaziçi'nin taraf olmadığı problemlere malzeme yapılması en çok Boğaziçi'ne zarar verir. Unutmayalım ki hepimiz aynı gemideyiz. O sebeple üniversite olarak bizi asıl işimiz olan bilimsel üretimden uzaklaştıracak her türlü girişime de birlikte karşı gelmemiz gerekir diye düşünüyorum."
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.