BM uzmanları 'Prens bin Selman'ın karıştığı hack olayının' derhal soruşturulmasını istedi
Londra
Birleşmiş Milletler (BM) insan hakları uzmanları, Suudi Veliaht Prens Muhammed bin Selman'ın Cemal Kaşıkçı'nın öldürülmesinden 5 ay önce, gazetecinin çalıştığı Washington Post'un patronunun telefonunu "hacklettiği" iddialarıyla ilgili derhal soruşturma açılması için çağrıda bulundu.
BM Yargısız ve Keyfi İnfazlar Özel Raportörü Agnes Callamard ile BM İfade Özgürlüğü Özel Raportörü David Kaye'nin ortak açıklamasında, edindikleri bilgilerin Prens Selman'ın, Washington Post'un Suudi Arabistan'a ilişkin haberlerini susturmak ya da en azından etkilemek amacıyla Jeffery Bezos'un izlenmesinde dahli olabileceğini gösterdiği belirtildi.
Bu bilgilerin Veliaht Prens'in 2018'de Kaşıkçı'nın öldürülmesi olayına karıştığına dair iddialarla da ilgisi bulunduğu kaydedilen açıklamada, "Bezos ve diğerlerinin telefonlarının hacklendiği iddiası, ABD ve ilgili diğer makamlar tarafından derhal soruşturulma açılmasını gerektiriyor." denildi.
Açıklamada, Veliaht Prens'in muhalifleri olarak görülenleri hedef alma çabalarındaki "sürekli, çok yıllı, doğrudan ve kişisel dahline" de dikkat çekildi.
Bezos'un telefonunun hacklenmesinde özel bir şirket tarafından üretilen ve yargı kontrolü olmadan bir hükümete verilen yazılım kullanıldığının iddia edildiği belirtilen açıklamada, doğrulanması durumunda bunun casus yazılımların sınırlandırılmamış pazarlama, satış ve kullanımından kaynaklanan zararların somut bir örneğini oluşturacağı ifade edildi.
Zamanlamaya dikkat çekildi
Bezos'un telefonunun hacklenmesi ve izlenmesinin zamanlamasının, Veliaht Prens'in Kaşıkçı'nın öldürülmesindeki rolü konusundaki iddiaların soruşturulmasını daha da güçlendirdiği kaydedilen açıklamada, "Suudi Arabistan, Kaşıkçı cinayetini soruşturmak ve sorumlu olduğunu düşündüğü kişileri kovuşturması gerektiği bir dönemde, Washington Post'un sahibi olduğu için Sayın Bezos ve Amazon'a karşı gizlice büyük bir çevrimiçi kampanya yürütüyordu." denildi.
BM İnsan Hakları Konseyi tarafından görevlendirilen iki uzmanın, Bezos'un telefonuna 1 Mayıs 2018'de Selman'ın şahsi WhatsApp hesabından gönderilen bir video ile sızıldığına ilişkin yapılan adli bir incelemeden 2019'da haberdar olduğu belirtildi.
Analizin detaylarına yer verilen açıklamada, videonun gönderilmesini takip eden aylarda Bezos'un telefonundan büyük ölçekte veri çekildiği kaydedildi.
İddiaların muhaliflerin hedef alındığına dair diğer kanıtlarla da desteklendiği vurgulanan açıklamada, Twitter'ın iki eski çalışanının Suudi hükümetine, aralarında muhalif isimlerin de olduğu kişiler hakkında bilgi vermekle suçlandığına değinildi.
Hack olayından 5 ay sonra Kaşıkçı cinayeti işlendi
İngiliz The Guardian gazetesinin haberinde, bin Selman’ın WhatsApp hesabından gönderilen bir video mesajıyla, alışveriş sitesi Amazon'un da sahibi olan Washington Post gazetesi patronu Bezos'un cep telefonunun hacklendiği iddia edilmişti.
Haberde, hack olayından 5 ay sonra Kaşıkçı cinayetinin işlendiğine, 9 ay sonra da ABD’de yayımlanan bulvar gazetesi National Enquirer'da Bezos’un özel hayatına ilişkin haberlerin yayımlanmaya başladığına dikkat çekilmişti.
Haberde bulvar gazetesinin sahibi şirketin yöneticisi David Pecker ile bin Selman arasındaki yakın ilişkinin de altı çizilmişti.
The Guardian, uzmanların, Suudi Prens'in bu hamleyle Washington Post gazetesinin kendisine yönelik eleştirilerinin önünü kesmeye çalışmış olabileceği değerlendirmesinde bulunduğunu vurgulamıştı.
Kaşıkçı cinayeti
Washington Post yazarı Cemal Kaşıkçı, Suudi Arabistan'ın İstanbul'daki konsolosluk binasında 2 Ekim 2018'de vahşice öldürülmüştü.
Suudi Arabistan'da Kaşıkçı'nın öldürülmesiyle ilgili davada 5 sanık hakkında idam, 3 sanık hakkında ise toplam 24 yıl hapis cezası verilirken, bin Selman'a yakın isimler serbest kalmıştı.
BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği (OHCHR) tarafından haziran ayında açıklanan 101 sayfalık raporda, Suudi Arabistan, Cemal Kaşıkçı'yı kasten ve taammüden öldürmekten sorumlu tutulmuştu.
Raporda, aralarında Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman'ın da bulunduğu üst düzey yetkililerin soruşturulması için güvenilir kanıtlar olduğuna işaret edilmişti.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.