Bir Habil Kabil Kıssası
Mustafa Yürekli'nin Poetika ve Şiirleri
Bir kaç kez göründü
El yazması kadim tarih kitaplarında
Ben kaçırmadım hiçbirini
Bir ikindi vakti arkamdan geldi
Gölgesine gölgemi de alıp
Sen Habil'sin dedi bana
Yüreğinde bir demet gülle
Baktı baktı dünyaya
Bir an bakıştık
Bir sevgi bakışı toplayıcısıdır
Başından beri mahcup gülümseyiş toplayıcısı
Kanlı ama ıtır kokulu elleriyle
Şefkatli bakışları tek tek toplar
Mezarının baş ucuna koyar
Sonra altına uzanıverir toprağın
Zaman kaydederken tüm bunları
Ben gökyüzünün kara tenli elleriyle
Yüzümü kapatırım hıçkırarak
Peygamber mirasını çıkardı
O çok sessiz o derin sancıyı
Çevrenine koydu yüreğimin
Elimden zarar gelmez oldu artık
Kovanındaki arıya
Ah yuvasındaki kuşa
Sebepsiz gülüşüm camide
Cuma hutbesi okunurken
Memnuniyetimden
Ben yolcu halinde yaşarım
Sarığımın altında
İçinde cübbemin büzülerek
Ve bu çılgınlık
Can verircesine
İçimden geliyor
Dilsiz değilim susamam
Öyle ölüler gibi
Bu fena dünya ortasında
Ağladığını gördüm
Havva anaya sarılıp bir defasında
Adem babaya sarılıp
Bu Habil'in yinelenen töreniydi
Adlar yenilenip
Yaşlar değiştiriliyordu sadece
Sanki bir pencereden Allah’ı görür gibi
Toprağın altından eleğimsağmadan ve kendimden geçiyordum
Bir başka doğuyordum
Kabil evet o kardeş acısıyla o dehşetle sarsılan
Cesedi nereye gömelim
Diyordu sürekli bunu yalnız sıradaki Habil duyuyordu
Mustafa Yürekli
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.