Binali Yıldırım: Terör örgütünden 'görüşebiliriz, silahları bırakabiliriz' haberleri geliyor
Başbakan Binali Yıldırım, terörle mücadele konusundaki kararlılığa işaret ederek, “Terör örgütünün bugünlerde 'Biz görüşebilir silahları bırakabiliriz, konuşalım' gibi doğrudan, dolaylı haberleri geliyor. Onların uzantılarından bize böyle haberler geliyor. Konuşacak hiçbir şey yok. Konuşacağımız tek şey var, ayyıldızlı bayrağımız” dedi.
'Terörle mücadeleden asla taviz vermeyiz' - Web TV
Başbakan Binali Yıldırım, partisinin kadın ve gençlik kolları merkez yürütme kurulu üyeleri ile gerçekleştirdiği toplantılar sonrası AK Parti'li vekillerle iftar yemeğinde bir araya geldi. Parti Genel Merkezi’ndeki iftar yemeğinde konuşan Yıldırım, dün İstanbul bugün Midyat’ta meydana gelen terör saldırısı sonrası şehit düşenlere Allah’tan rahmet, yakınlarına ise başsağlığı diledi. Dün Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın patlamanın hemen ardından yaralanan vatandaşları hastanede ziyaret ettiğini hatırlatan Yıldırım, “Terör örgütlerinin yaptığı bu saldırılar, insanlığa ve milletimize karşı yapılmış alçakça saldırılardır. Askerlerimizin, polisimizin, korucularımızın amacı milletimizin birliğini, beraberliğini, ülkemizin istikrarını sağlamak. Dolayısıyla yapılan bu saldırılar sadece askerimize polisimize değil, topyekun olarak vatandaşımıza yapılmıştır. Terörle mücadeleden asla ve asla taviz vermeyeceğiz, vazgeçmeyeceğiz. Ne zamana kadar ta ki bütün vatandaşlarımız, yurdun her karış toprağında rahatça, can güvenliği içinde yaşayıncaya, seyahat edinceye kadar, normal hayatlarını sürdürünceye kadar” ifadelerini kullandı.
Başbakan Yıldırım, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Terör örgütünün bugünlerde 'Biz görüşebilir silahları bırakabiliriz, konuşalım' gibi doğrudan, dolaylı haberleri geliyor. Onların uzantılarından bize böyle haberler geliyor. Konuşacak hiçbir şey yok. Konuşacağımız tek şey var ayyıldızlı bayrağımız. Bayrağımız bizim en büyük kutsalımızdır. O bayrağın rengi şehitlerimizin kanıyla, o bayrağın hilali bağımsızlığımızın, o bayrağımızın yıldızı bu vatan uğruna canını veren her bir şehidimizin gökyüzünde parlayan yıldızlarıdır. Onun için bizim vazgeçilmeyenimiz vatanımız, bayrağımız, milletimiz ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti’dir. Vatan toprağının bölünmez bütünlüğüdür. Millet şuuruyla beraber birlikte yaşamasıdır. Bunlar üzerinde konuşacaksanız, buyurun konuşalım. Yoksa, memleketi, milleti terörle korkuyla yıldıracağını zannediyorsanız, kusura bakmayın asla ve asla başaramayacaksınız.”
“BU CİNAYET ŞEBEKELERİNİ TÜRKİYE’NİN GÜNDEMİNDEN ÇIKARACAĞIZ”
“Hele hele Ramazan ayında yapılan bu saldırılar bir şeyi daha göstermektedir ki bu alçak terör örgütlerinin hiçbir kutsal değeri yoktur” diyen Yıldırım, “İnançları uğruna mücadele verdiği hiçbir değeri yok. Bunların inandıkları güç, dışarıda ve içeride bunların sırtını sıvazlayan yandaşlarıdır. Günü gelecek onlara nasıl hesabını sorduysak, onların sırtını sıvazlayan iç ve dış desteklerine de aynı hesabı bu millet soracaktır. Millet olarak kenetleneceğiz, bir ve beraber olacağız. Bu cinayet şebekelerini Türkiye’nin gündeminden çıkaracağız” ifadelerini kullandı.
Ramazan ayının önemine işaret eden Yıldırım, “Ramazan'ın huzurlu barış içinde geçmesini diliyorum. Ramazan ve oruç toplumsal hayatımızın vazgeçilmezleridir. Şükürler olsun ki böyle bir hayat tarzını benimsemişiz. Bu ayda dayanışmamızı en fakirinden en zengine, en üst düzeye çıkarmak, husumetleri hasrete dönüştürmek bizim en büyük şiarımız, hedefimiz olmalıdır. Bütün toplumsal kesimler, birbirinden ayırt edilmeden bu mübarek ayda daha fazla birbirleriyle bulunmalı ve kardeşliği pekiştirmelidir” diye konuştu.
“DAHA FAZLA VATANDAŞIMIZLA BULUŞUN, ELE ELE TUTUŞUN, GÖZ GÖZE GELİN, BUNA İHTİYACIMIZ VAR”
Bizim yönümüzü vesayet odakları değil milletin kendisinin belirleyeceğini anlatan Yıldırım, “Sizden önemli istirhamım, daha fazla vatandaşımızla buluşun, el ele tutuşun, göz göze gelin, yan yana gelin, diz dize gelin. Buna ihtiyacımız var. Zor günlerden geçtiğimiz bu konjonktürde buna her zamankinden daha fazla ihtiyacımız var. Onların sofralarına ortak olun. Soframızı vatandaşlarımızla paylaşalım. Adalet demek, paylaşmak demektir. Bu mübarek ay, bu anlamda bize çok güzel imkanlar sunuyor. Ramazan'ı bir fırsat bilmek, nerede kalbi kırık, gönlü mahzun insanlar varsa arayıp onları bulmamız gerekiyor. Şehit ve gazi aileleri, yetimler, kimsesizler mutlaka ve mutlaka hatırlanmalı, onlarla mutlaka bir araya gelmeliyiz. Bu şefkat ve merhamet ikliminde, veren eli alan elle buluşturmak da bizim inancımızın gereğidir” dedi.
Yıldırım, mazlumlara kucak açmaya devam edeceklerini belirterek, kimsesizlerin kimsesi, sessiz yığınların sesi olacaklarını söyledi.
“BELEDİYELERE ÇOK BÜYÜK İŞLER DÜŞÜYOR”
Belediyelere çok büyük işler düştüğüne dikkati çeken Yıldırım, “Belediyelerimiz yerelde toplumsal hayatın en önemli kurumlarıdır. Belediyelerimizin yaptıkları diğer partilerin yaptıklarıyla kıyaslanmayacak kadar büyüktür. Doğu ve Güneydoğu’da terör nedeniyle ciddi anlamda sıkıntı yaşamış vatandaşlarımıza kardeşlik duygusu içinde gönül köprüsü kurma adına mutlaka bir araya gelecekler, kaynaşacaklar. Acıları, dertleri unutacaklar. Birlik, beraberlik, kardeşlerimiz tekrar teyit edilecek” dedi.
Yıldırım, AK Parti’nin kuruluşundan bu yana geldiği sürece değinerek, “İktidar olmak bizi asla mağrur ve kibirli yapmamalı. İktidar olmanın sorumluluğunu taşıyan AK Parti Allah’a şükür, ülkemize birbirinden güzel hizmetleri, eserleri yapa yapa geliyor” şeklinde konuştu.
Öğrencilik yıllarındaki bir anıyı paylaşan Yıldırım, “Pozantı yolunda bir çalışma var, yıl 1971. 30 yıl geçmiş Niğde-Pozantı-Ulukışla yolunda değişme olmamış. AK Parti iktidara geldi, şimdi o yol çile yolu olmaktan çıktı. Seyahat edenler için keyfe dönüştü. Derdiniz olmazsa, vatandaşın beklentisi sizin uykunuzu kaçırmazsa bunu yapamazsınız. Yolları böleriz ama Türkiye’yi böldürtmeyiz. Ekmeğimizi böleriz, milleti böldürtmeyiz” dedi.
YENİ ANAYASA
Yıldırım, yeni anayasa konusuna işaret ederek, “Son kez diyoruz ki ey siyasi rakiplerimiz gelin şu anayasayı yapalım. Sistemde yaşanan bu tıkanıklığı aşalım. Başkanlık sistemiyse başkanlık sistemi, partili cumhurbaşkanlığı ise partili cumhurbaşkanlığı. Türkiye’yi siyaseten zayıflatmayacak, şartlar ne olursa olsun, güçlü iradeyi hakim kılacak bir sistemi birlikte kuralım. Bu onura bu şerefe gelin siz de ortak olun. Ama biz yokuz diyorsanız, biz bu anayasayı meclisimize getireceğiz, ondan sonrası meclisimizin işi. Meclis kararını verir” ifadelerini kullandı.
“SİZLERLE DERTLEŞMEK İSTİYORUM”
İçtüzük meselesine değinen Yıldırım, “Geçen hafta gördünüz, bir enerji piyasası kanunu çıkaracağız. Maalesef ne kadar zorlandık. Sizlerle dertleşmek istiyorum. Biz, 317 milletvekiliyle büyük bir grubuz. Böyle büyük bir grubun, muhalefetin karar yeter sayısında asla ve asla sıkıntı yaşamaması lazım. Bu bizim grubumuz için çok büyük eksiklik olur. Bir sefer bunu yaşadık, çünkü geçmiş dönemlerden de olan arkadaşlar hatırlar. Bu alanda bir gevşeklik başladı mı, biz Meclis’i çalıştıramayız. Biz Meclis'i çalıştıramayınca ne olur? Vaatlerimiz var, bunları yapmakta gecikiriz. Her şeyden önemlisi, bize oy veren milyonlar, AK Parti’nin bütün muhalefet partilerinin toplamı kadar milletvekili var ama Meclis'i çalıştıramıyor, hesabını millet bizi sorar. Onlar görevlerini yapıyor arkadaşlar, onların işi engellemek. Bugüne kadar siz muhalefetin memleketin meselelerine çözüm için doğru dürüst bir öneriyle geldiğine şahit oldunuz mu? Hep olmazı anlatarak, hep engeller koyarak vatandaşlarımızın beklentilerini geciktirmeye çalıştırdılar. Küçük bir sarsıntı yaşadık ama ondan sonra toparlandık, bir gecede sabaha kadar kanunu çıkardık. Hepinize teşekkür ediyorum” diye konuştu.
“ÖNÜMÜZDEKİ HAFTADAN İTİBAREN ACİL NİTELİĞİNDE KANUNLARIMIZ OLACAK”
“Önümüzdeki haftadan itibaren acil niteliğinde düzenlemelerimiz, kanunlarımız olacak” diyen Yıldırım, “Bu konuda sizlere güveniyorum, inşallah bütün muhalefetin dirençlerini boşa çıkarıp, milletin umudunu gerçeğe dönüştüreceğiz. AK Parti grubuna yakışan budur. Sıkı çalışacağız, zamanı etkin kullanacağız, işimizi tamamlayıp vatandaşımızın içine gideceğiz. Seçmenimizle buluşacağız. Burada bir gevşekliğimiz olursa, yaz tatili de olmayabilir. Tamamen ihtiyaçlarla ilgili, bunu bir tehdit olarak algılamayın. Önümüzde bir gündem var. Bunu bir ayda da dört ayda da yapabilir. Bizi yorma Genel Başkanım biz yavaş yavaş yapmak istiyoruz, tatil bizim neyimize diyorsanız, ona da saygımız var. Yok bir an önce yapalım da gidelim işimize bakalım, zaten biz tatil yapmayız. Bizim grup, sahada, arazide, vatandaşla, seçmenle buluşur. Onlarla hemhal eder” şeklinde konuştu.
ENİSE YAPAR
İHA
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.