Selçuk Bayraktar, TEKNOFEST 2024 Roket Yarışması'nı izledi

AKSARAY (AA) - Bayraktar, ROKETSAN yürütücülüğünde, Tuz Gölü Hisar Atış Alanı'nda gerçekleştirilen ve 7 kategoride 80 finalist takımın yarıştığı TEKNOFEST 2024 Roket Yarışması'nın ardından gazetecilere yaptığı açıklamada, TEKNOFEST'in kalbinin 50 farklı alandaki yarışmalar olduğunu aktardı.

• TEKNOFEST, üniversitelerin uzay ve mühendislik bölümlerine ilgiyi arttıracak
• Öğrenciler, astronot Gezeravcı'nın "Zıpkın" adını verdiği roketleriyle birincilik hedefliyor
• TEKNOFEST için ziyaretçi kayıtları başladı
• TEKNOFEST Savaşan İHA Yarışması Adana'da başladı
• Adana'da TEKNOFEST Savaşan İHA Yarışması devam ediyor
• Selçuk Bayraktar, TEKNOFEST 2024 Roket Yarışması'nı izledi

Yarışmanın en heyecanlı bölümün, gençlerin roketlerini tasarlayıp gökyüzüne fırlattıkları an olduğunu anlatan Bayraktar, "Ülkemizin bağımsız ve müreffeh yarınları için TEKNOFEST bir teknoloji festivali olarak geometrik artışla bugünlere geldi. ABD'deki yarışmalarda bir takımımız dünya şampiyonu oldu. Bu bir anlamda yarının uzay teknolojilerinde dünyaya damgasını vuracak eserleri Türk mühendislerinin yapacağının müjdesini veriyor." diye konuştu.

Bayraktar, bütün bu büyük işlerin içinde en kıymetli olanın nitelikli insan kaynağı olduğunu vurguladı.

Bu işleri yapmak için Türkiye'yi tam bağımsız ve güçlü kılacak niyetin olması gerektiğini vurgulayan Bayraktar, "Tek başına donanım da yetmiyor. Nice nesillerimiz dünya çapında işler başardı. Yurt dışına gittikleri yerlerde kalmak zorunda kaldılar. Belki vatan sevgisiyle tutuşuyorlardı ama ülkemizde yeterli imkan yoktu. Türkiye'nin dünyaya damgasını vuracak, geleceğin teknolojisini yapacak nice projesi var. Bu çalışmaların hepsi de bu nesillerin yetişmesi için yapılıyor." ifadelerini kullandı.

Bayraktar, Baykar'ın dünyanın en büyük SİHA üreticisi ve ihracatçısı olduğunu vurguladı.

"Küresel konumlama sistemi inşa ediyoruz"

Zihinlerdeki engellerin kalktığını düşündüğünü aktaran Bayraktar, şunları kaydetti:

"Türkiye'de artık bizler de teknolojik gelişme yaptığımızda dalga geçilebiliniyordu. Artık bu gibi durumlar pek gelmiyor. Özelikle yapılan işler bir anlamda vücut bulması milletimizde de özgüven uyandırdı. Artık 'biz yapamayız' duygusu ortadan kalktı. Artık 'biz nasıl yaparız, dünyada nasıl lider oluruz' üzerine tartışmalar dönüyor. Ülkemizin Milli Uzay Programı açısından bizler de bir girişimle dünyada pek eşine, benzerine rastlanmayacak şekilde küresel konumlama sistemi inşa ediyoruz. Bu sistemler için gerekli finansal kaynağı insansız hava araçlarımızdan elde ettiğimiz gelirle yapıyoruz. İş, beyinlerde ve gönüllerde bitiyor."