"Bergen'in aklını annesi çeldi"

"Bergen'in aklını annesi çeldi"
"Bergen kezzap olayından sonra şöhret oldu" Bergen'i öldüren eşi: "Bin defa aynı hatayı yapsa yine öldürürüm"

"Bergen'i değil annesini öldürmek istedim"

"Bergen'i değil annesini öldürmek istedim"

Şarkıcı Bergen'i öldüren eşi Halis Serbest: "Pişman değilim"

 

Bir dönemineşarkılarıylavehayatıiledamgavuranBergen'i öldüren eski eşi Halis Serbest, CRI TÜRK’ten Tülin Tonkuş’a çarpıcı açıklamalarda bulundu.

“Bergen” deyince insanların aklına ilk kezzap saldırısı sonucu gözü kör olan ve o gözünü saçıyla kapatan, daha sonra da eski eşi tarafından öldürülen bir kadın gelir. Hatta konunun içinde bazı şehir efsaneleri de vardır. Tüm bunlarla birlikte şarkıcı Bergen’i öldüren eski eşi Halis Serbest’in neden kezzap attığı ve neden Bergen’i öldürdüğü ile ilgili net bir açıklaması yok. CRI TÜRK’ten Tülin Tonkuş bu konunun netliğe kavuşması gerektiğini düşünerek, yıllar geçmesine rağmen kamuoyunun aklında kalan tüm soru işaretlerini gidermek için Halis Serbest ile özel bir röportaj gerçekleştirdi.

 

 

"Bergen’e her akşam 15-20 çelenk yolluyordum"

 

Halis Serbest, Bergen ile nasıl evlendiğini şöyle anlattı: “Ben Adana'da yaşıyorum o zaman gençlik de vardı, hızlı bir yaşantımız vardı. O gazinonun sahibini de tanırdım ben. Adana'da Atatürk caddesinde Kuyubaşı Gazino vardı. Oraya annesiyle gelir, program yaparlardı ve giderlerdi. Benim de misafirlerim vardı. Bir akşam gittim, dinledim, hoşuma da gitti. Hakkında bilgi edindim; ‘annesiyle gelir, program yapar ve gider’ dendi. ‘Nasıl tanışırız’ dedim, ‘bilmiyorum ki’ dedi, o arada İstanbul'a gidiyorum, işim vardı. O arada çiçekçim vardı. ‘Her gün 15-20 çiçek, çelenk göndereceksin, isim olmayacak ve her gün 1 kova gül döktüreceksin’ dedim ve ben İstanbul'a gittim. Ama annesi ve kendi bir anlam veremiyor, ‘kim bu’ diyorlar. Daha sonra ben İstanbul'a gittim ve geri geldim. Yine gittim gazinoya, oturduk. Beni tanırlar, dikkat çeken bir masam olduğu için... Döndü bana baktı ama ben bakmadım kendisine. Daha sonra programı bitirdi, kulise çağırdı; “söyle” dedi. “Beş dakika görüşmek istiyorum” dedim. Orada bir görüşmemiz oldu. ‘Ben telefon edebilir miyim’ dedim, numaralarımızı aldık, sonra telefonlaştık ve ilerleyen zamanlarda yemeğe çıktık. Sonra her gün yemeğe çıkmaya başladık. Sevdim ama o da sevdi beni. Daha sonra dedim ki; ‘artık aşk, sevgi, ateş bacayı sardı. Çalışmak mecburiyetinde misin’, ‘Tabi’ dedi. ‘Çalışmasan olmaz mı’ dedim. ‘Mesela nasıl’ dedi, ‘mesela benle berabersin’ dedim, ‘Yok çalışacağım’ dedi. Daha sonra bir nişanımız oldu.”

 

 

"Bergen'in aklını annesi çeldi"

 

Bergen’in eski eşi Halis Serbest, CRI TÜRK’ten Tülin Tonkuş’aBergen ile evlendikten sonra eşinin sahneleri bırakmasını ve evinin kadını olmasını istediğini ama annesinin Bergen’in aklını çeldiğini söyledi. Serbest, “Bergen’in annesi bir şeytandı” dedi:

 

“Nikah olduk. Adana'ya geçtik. Ziya Paşa Bulvarı'nda çok güzel ev yaptım, çok mutluyuz ama sahne tozu tutmuş ya, onu mahrum bırakmıyorum yemeğe götürüyorum, aile yerlerine götürüyorum. Daha sonra bunun annesi Ankara'dan bir gün geliyor akşam eve. Annesi bir şeytandı. Çünkü annesi de gazinoda çalışmış. Daha sonra ‘Annem geldi’ vs demedi. Sabah baktım biri gelmiş, ‘Kim geldi’ diye sordum, ‘annem geldi’ dedi. ‘Bana niye haber vermedin, bir yemeğe götürürdük’ dedim. ‘Yok geldi, gitti’ dedi ve bakıyorum değişmeye başladı. Annesi, sahneden kopsun istemiyor. Bergen de annesini çanta gibi yanında taşıyor ama annesine hiç saygısı da yok. Annesi bu ara devamlı telefon edermiş buna. Bu arada Bergen her gün alkol almaya başladı. Ağzı da bozuldu. ‘Sen böyle değildin’ dedim. Neyse benim Adana'daki kız kardeşim de Bergen'in değiştiğini fark etti. O ara hasta oldu. Hastaneden çıktı değişti. ‘Ben burada yapamıyorum, benim ailem Mersin'de’ dedi. Bu arada sahneye çıkmıyor. Mersin'e gittik, oranın en nezih semtinde ev yaptık. Bir gün eve geldim ki evde kimse yok, bomboş. Orada oturdum bir müddet, çıktım, her yeri arattırdım ama yok. Bu Ankara'ya ordan İzmir'e gitmiş. Tabi buldurduk yerini. Cengiz Özşeker'in gazinosunda işe başlamış. Cengiz Özşeker'i çağırttım, ‘sen nasıl bunu çalıştırıyorsun bu nikahlı ben müsade etmesem çalışamaz’ dedim. Daha sonra Bornovalı Nuri vardı. Lunaparkta çiçekçisi vardı. Onun oraya annesini çağırttık. ‘Bakın tamam bir hataydı, hatayı ben yaptım, nikah olayını. Bana şimdi bir vekalet verin, boşanalım. Ondan sonra çalışsın naparsa yapsın. Ama benim nikahım altında devam ederseniz iyi olmaz’ dedim. Hiç unutmam Avukat Mehmet İnan vardı, Kozan'dadır.”

 

Bergen’e sahneye çıkacaksan boşanalım dedim, istemedi

 

Halis Serbest, CRI TÜRK’ten Tülin Tonkuş’a yaptığı açıklamada eşi Bergen’in sahneye çıkması üzerine ondan boşanmak istediğini ama Bergen’in bunu kabul etmediğini söyledi. Serbest, boşanma isteğinin nedenini ise şöyle açıkladı:

 

“Bize yakışmaz, benim aileme de yakışmaz, ki ben baştan konuştum; ‘bırakacaksan benimle beraber olursun’ dedim. Biz öyle şey bilmeyiz. Allah’a şükür durumum çok iyi, benim bir sorunum yok. Bu hep kaçıyor. Annesi sürekli ‘ben ölümden korkmam’ diyor. ‘Yahu ben ölümden bahsetmiyorum tek isteğim var, bana vekalet verin, ben gideyim boşanayım’ dedim. Ne benden kopuyor, ne sahneyi bırakıyor. Afedersin kim p.. ? Olur mu öyle şey. Bizi tanırlar, bilirler. ‘Halis Serbest'in karısı sarhoşu doyuruyor’ Var mı öyle şey!”

 

"Kezzabı adamım attı, O kezzap da değildi, ölümdü"

 

Halis Serbest, CRI TÜRK’e yaptığı özel açıklamada eşinin boşanmak istememesi üzerine Bergen’e kezzap attırdığını söyledi. 

 

“Evet ben yaptırdım, zaten ben azmettirmekten ceza aldım. Benim adamım yaptı. Bir tanıdığım adamımdı. Zaten o kezzap da değildi, ölümdü. Sonradan kezzaba dönüştü.” diyerek Bergen’in bir gözünü kaybetmesine neden olan kezzap olayını nasıl gerçekleştirdiğini anlatan Halis Serbest, bunun nedeninin ise Bergen’nin boşanmak istememesinin olduğunu söyledi:

 

“Şimdi benim yerimde siz olun, onun yerinde de ben olayım. Sen geliyorsun, diyorsun ki; ‘gel, vekalet ver ayrılalım. Ne yaparsan yap, bana yakışmaz’ diyorsun. Ben p.. değilim kardeşim, böyle bir şey var mı? Hem benim nikahımda olacaksın, hem çalışacaksın, pislik yapacaksın. Olmaz! Ben kabul edemem kardeşim. Ben kimseyi tehdit etmem. Çocukça şeyler. Haksızlık yapılmışsa onu düşünürüz. Bizim hayatımızda zaten çok kavga gürültülerimiz oldu, hep Ali, Veli için. Bizim aksi bir şeyimiz olmaz. Bergen boşanmayı kabul etmeyince karar verdik. Dedim ki; “Atın ulan kezzabı” O sıra ben İstanbul'dayım.” Halis Serbest Bergen’e atılan kezzaptan sonra Bergen’in bir gözünü kaybetmesi üzerine üzüldüğünü de belirterek, “Duyunca üzüldüm tabi. Yani olmasaydı dedik” dedi.

 

O sıra hastanede tedavi gören Bergen’i aradığını da söyleyen Serbest, “Ben o zaman hastaneyi bir defa aradım, durumunu öğrenmek istedim. Kendisiyle görüşmedim. Bir hoca vardı. ‘Durumu nasıl’ dedim, o da izah etti. Daha sonra ben teslim oldum. O zaman üzerimde çok duruyorlardı, emniyet vs. gündemdeydim, sonra azmettirmekten 13 yıl 11 ay ceza aldım. O cezayı da kamuoyu baskısından aldım. Daha sonra girdik cezaevine. İzmir'de de iki ağabeyim var. Hiçbirinin haberi de yok, utanıyordum Bergen ile nikahlı olduğumu söyleyemiyordum. Bir tek Adana'daki kız kardeşim biliyordu.” ifadelerini kullandı.

 

"Bergen cezaevine ziyaretime geldi"

 

Halis Serbest cezaevinde olduğu sırada Bergen’in kendisini ziyaret ettiğini şu sözlerle anlattı: “Bir gün ‘ziyaretçiniz var’ dediler, bir baktım Bergen'i gördüm. Bu kalktı, sarıldı bana. Allah var onu o halde görünce üzüldüm, ama buz gibiydim. ‘Hata benim. Ben haketttim bunu’ dedi. ‘Buna ne gerek vardı, ne güzel mutluyduk, ne zaman annen geldi beynine girdi. Olmaması gereken birşeydi’ dedim. Hatta davacı olmadı kendisi. Ama nikah devam ediyor. Ben cezaevinden boşanma davası açtım.”

 

 

"Bergen kezzap olayından sonra şöhret oldu"

 

Halis Serbest, “Ben cezaevindeyken Bergen hep çalıştı. Zaten kezzap olayından sonra ünlü oldu. Çok afedersin bir eşeği çıkar üç ay anırsın, şöhret olur; az gelişmiş ülkelerde bu normal bir şeydir. Medeni ülkelerde, gelişmiş ülkelerde bu olmaz.” diyerek Bergen’in şöhret oluşunu da eleştirdi.

 

"Bergen’i değil annesini öldürmek istedim"

 

Arabesk şarkıcısı Bergen’in eski eşi Halis Serbest Bergen’i asla öldürmek istemediğini asıl amacının Bergen’in annesini öldürmek olduğunu şu sözlerle itiraf etti: “İki ya da üç kurşun sıktım. Benim asıl hedefim annesiydi. Annesi ölecek ya, o ölmemiş, öteki (Bergen) ölmüş. Ama ikisi de ölseydi hoştu. Annesi, bir şeytandan önce dünyaya gelmiş bir kişi. Arabaya bindim, Adana'ya geldim, iki gün geçtikten sonra Suriye'ye geçtim. Beni Türkiye'de kimse yakalayamadı. Suriye'den Beyrut'a geçtim. O ara keşif uçağı düştü bizim. Oradan gidemedik. Geri döndüm ama bir ara soğudu hava ama çok arıyorlardı beni. Daha sonra İstanbul'a geldim. Yurtdışına çıkacağım... Bulgaristan, Romanya oradan Doğu Berlin ve Almanya. Almanya'da 6 ay geçti, ihbar etmişler beni. Orada yakalandım. Ama orada demokrasi var. Hemen almıyorlar seni. Adamlar toplamış tüm delili ondan sonra aldılar beni. 11 ay yattım Almanya'da. Ben kırmızı bültenle aranıyordum. Sonra Tarsus'a geldim” diyerek Bergen cinayetinden sonra nasıl kaçtığını anlattı.

 

 

"7 Ay Yattım: Turkish!"

 

Halis Serbest, cinayetten sonra Türkiye’de 7 ay cezaevinde yattığını söyledi ve ironik bir dille bunu “Turkish” diyerek eleştirdi; “Bergen cinayetini işledikten sonra Tarsus’ta yattım ama az yattım; 7 ay kaldım cezaevinde. Turkish! Şimdi az gelişmiş ülkelerde hangi ülke olursa olsun güçlüysen olay bitmiştir.”

 

"Cezaevinden çıktıktan sonra Bergen’in mezarına gittim"

 

Halis Serbest, cezaevinden çıktıktan sonra Bergen’in mezarına gittiğini söyledi.  “Hapisten çıktıktan sonra mezarına gittim. Özünde iyi bir insandı, alkolü aldığı zaman tamamen değişiyordu. ‘Bir dua edeyim, bir geçmişim var’ dedim, o yüzden mezarına gittim.” diyen Halis Serbest Bergen’in mezarına giderken üzüldüğünü de itiraf etti. Serbest, Bergen’in mezarına daha sonra birkaç kez daha gittiğini belirterek, “Bir kaç kez gittim. Hatta baktım, demirler kötüydü, “Kapıyı mapıyı boyayın, gereğini yapın” dedim oradakilere.” dedi.

 

 

"Pişman Değilim"

 

Halis Serbest “Bergen’i öldürdüğünüze pişman mısınız?” şeklindeki soruya bir süre düşünerek “Vallahi pişman da değilim. Zaman zaman üzülüyorum yani. O olay şimdi dahi olsa melek bile tahrik olur. Tahrik etmeyeceksin bir erkeği. Allah kimsenin başına vermesin. Yine iyi insandı ama annesi şeytandı.” şeklinde yanıt verdi.

 

"Bin defa aynı hatayı yapsa yine öldürürüm"

 

Halis Serbest, “Bergen'in yaptıklarını düşündüğüm zaman çok kızardım. Bir gün Adana’da bir yayından aradılar. Sevgililer günüymüş, canlı yayında ‘Sevgililer gününde Bergen hakkında ne düşünüyorsunuz?’ diye sordular. ‘Bin defa kalksın mezardan, bin defa aynı hatayı yapsın, yine öldürürüm’ dedim. ‘Efendim, canlı yayındayız’ dediler, canlı yayındayız diye yalan mı söyleyeceğim?” dedi.

 

Kaynak:

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum