Hakkı Çiftçi

Hakkı Çiftçi

Belki de bizim yazgımızda sıradanlık vardır..

Belki de bizim yazgımızda sıradanlık vardır..

hakki-ciftci.jpg

Çok şey istemedik ki; Bir gülen yüz, biraz samimiyet ve biraz da iyi niyet. Sevgimiz mi yetmedi, ilgimiz mi fazla geldi, yoksa çok mu güvendik? Biz neyi fazla yaptıysak, hep azına layık görülenlerdik. Zalim olanların bile, bir tahti varken gönüllerde, biz hep iyi niyetlerinden kaybedenlerdik. Bilmiyorum ki, belki de bu dünyadan ve insanlardan çok şey bekledik

Bugünkü itibarlı kişiler gibi kese doldurmadık, makam peşinde koşmadık. Iç ve dış bankalara para yatırmak, han, apartman sahibi olmak, sağdan soldan vurmak ve milleti kasıp kavurmak emellerine kapılmadık. Bütün kavgamızda, kendimiz için bir şey istemedik.

Belki de bizim yazgımızda sıradanlık vardır..

hakki-ciftci-1.jpg

Çok eski zamanlarda okuduğum bir kitapta tam olarak hatırlamasam da şöyle bir cümle geçiyordu; 'hepimiz bu hayatta çok önemli insanlar olmayabiliriz, çok güzel başarılar elde etmemiş olabiliriz ama hepimiz çok değerliyiz. Çünkü bizler bu hayatın birer parçasıyız, ve parçası olduğumuz bu hayatta bizler çok özeliz.'

Bu kitabı okurken aklımdan bu cümleler geçip durdu. Evet hepimiz, evet hepimiz önemli insanlar olmak istemişizdir bu hayatta, kahraman olmak istemişizdir. Sıradan insanlar değil...

Başarılar elde etmek, sıradan insan olmaktan ziyade ses getirmek istemişizdir. Bunun için bekleriz, bekleriz, bekleriz...

Beklemenin bir zamanı var mıdır?

Beklemenin bir işareti var mıdır?

Yoksa içimizdeki ses mi bizi yönlendiriyor? İçimizdeki ses. O ses belki bizim kaderimizi belirliyor.

O bekleyişler hiç bitmiyor. Hep bir işaret bekliyoruz. Bir şeylerin zamanı gelmiş diyoruz. Ama o ses yok mu? Bizi kararlarımızdan döndüren o ses yok mu o ses? Her şey onun suçu işte. Yoksa bizde zamanı geldiğinde yeniden bir şeylere adım atabilirdik. O değişimden korktu içimizdeki ses. Tek düze giden hayatımızı bozmak istemedik. Çünkü korktuk. Ve bekledikçe daha çok korktuk. Hep aynı giden hayatımızı değiştirmek istemedik. Her sabah kalkıp işe gittik. Aynı yarınları yaşadık hep. Aynı yarınlarda ruhumuzu, bedenimizi yok ettik. Ama farkına varamadık. Yıllar geçiyor, bir zaman sonra bakıyoruz ki saçlarımız da beyazlar... Saçlarımız beyazlayacak herkes gibi. Ellerimiz buruş buruş olacak, o gençlik heveslerimiz kalmayacak. Eskisi gibi kalbimiz heyecanlanmayacak. Böyle böyle yitip gideceğiz belki de. Hiç bir şey başarmadan, o istediğimiz konuma gelmeden. Çünkü bizler hala o sesi dinleyip o sese suç atıyoruz. İçimizdeki sese... korkulara... yeniden başlamanın zor olduğunu söylüyor o ses hep.

Ama bizler değerliyiz değil mi? Kimse için olmasa da biz bu hayat için değerliyiz. Hem belki de bizim yazgımızda sıradan insan olmak vardır. Belki de bizi mutlu eden bu sıradanlıktır. Belki de bizi içimizdeki sesten ziyade böyle bir hayatın varlığı mutlu ediyordur. Sıradanlık bile güzeldir belki de...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hakkı Çiftçi Arşivi