Basından Sansürün Kaldırılışının 104.Yıldönümü...

Basından Sansürün Kaldırılışının 104.Yıldönümü...
ÇGC Başkanı Cafer Esendemir, sansür ve otosansürün devam ettiği günümüzde basın bayramı kutlanamayacağını söyledi.SANSÜRE DİRENİŞİN 104.YILDÖNÜMÜÇukurova...



ÇGC Başkanı Cafer Esendemir, sansür ve otosansürün devam ettiği günümüzde basın bayramı kutlanamayacağını söyledi.

SANSÜRE DİRENİŞİN 104.YILDÖNÜMÜ

Çukurova Gazeteciler Cemiyeti, Basından Sansürün Kaldırılışının 104.Yıldönümü nedeniyle bir dizi etkinlik gerçekleştirdi. İlk olarak saat 10.30?da Çukurova Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Cafer Esendemir, 2.Başkan Salim Büyükkaya, Mali Sekreter Özcan Aladağ ve Yönetim Kurulu üyesi Basri Baş tarafından Atatürk Anıtı?na çelenk konuldu. Etkinliğe katılan gazeteciler, burada başta Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları ile ebediyete intikal etmiş gazeteciler anısına saygı duruşunda bulundu.

Ardından etkinliğe katılan gazeteciler Basın Anıtı?na geçti. Burada ÇGC Genel Sekreteri Ömer Üney, Yönetim Kurulu üyeleri Mustafa Özke ve Durmuş Ali Başkan tarafından anıta çelenk konuldu. Basın şehitleri anısına yapılan saygı duruşunun ardından Akdeniz TV Kameramanlarından ve ÇGC üyesi Aydın Güçlü anıtta bulunan ÖZGÜRLÜK MEŞALESİ?ni yaktı.

Daha sonra Çukurova Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Cafer Esendemir, günün anlam ve önemini belirten konuşmayı yaptı. Başkan Esendemir, çeşitli gerekçelerle 100?e yakın gazetecinin cezaevlerinde olduğu, binlercesi hakkında çeşitli davalar açıldığını hatırlatarak, gazetecilerin yarınlarından endişe eder hale geldiğini söyledi.

Başkan Esendemir, sansür ve otosansürün devam ettiği günümüzde basın bayramı kutlanamayacağını, basın özgürlüğünün önünde çeşitli engeller bulunduğunu belirterek, gazetecilerin sosyal ve ekonomik haklarının iade edilmesini istedi.

ÇGC Başkanı Cafer Esendemir, yaptığı konuşmada şu görüşleri dile getirdi:

?Bugün 24 Temmuz, basında sansürün kaldırılışının 104 yıldönümü, yani basın bayramı.

Ancak, toz pembe sözler içerisinde kutlanan sözde bir bayram. Çünkü bu bayramın kutlanmasına vesile olacak bir ortam yok. Türk Ceza Kanunu ve Terörle Mücadele Kanunu'ndaki bazı maddeler, basın özgürlüğü önünde engel oluşturmağa devam ediyor.

Bugün 100'e yakın Gazeteci cezaevlerinde çeşitli suçlamalar nedeniyle bulunuyor. Binlerce gazeteci hakkında ise açılan davalar devam ediyor. Görevini fedakarca yapmak isteyen gazeteciler yarınlarından endişeliler.

Yasalardan olumsuz etkilenen gazetecilerin önündeki bir engelde, ekonomik olarak bağımlı oldukları patronlar.

Eskiden flaş haber yakaladıklarında ödüllendirilen gazeteciler, bugün bu haberler patronların çıkarına dokunduğunda kapı dışarı ediliyorlar. Yani gazete patronları da kısmen sansür uyguluyorlar. Sansür ve otosansürün yaygınlaştığı ortamda basın bayramı kutlanamaz. Basın özgürlüğünden de bahsedilemez. Basın özgürlüğü önündeki engeller kaldırılmalıdır.

Bu nedenle de gazetelerin çeşitli ekonomik çevrelere bağımlılığı ortadan kaldıracak girişimlere ihtiyaç duyulmaktadır. Özellikle yerel meydanın masrafları kısmen sübvanse edilmelidir. Yerel gazetelerin tirajlarını artırıcı projeler desteklenmelidir.

Gazeteciler, iktidarların, siyasetçilerin ve patronların oyuncağı değildir.

Son yıllarda gazeteler ve gazeteciler hakkında açılan davalarda bu sansürü tetiklemektedir. Bu nedenle her zaman dile getirdiğimiz gibi; gazetecilerin yazdıkları haberler, yorumlar ve çizdikleri karikatürlerden dolayı cezaevlerinde bulundurulmasını uygun bulmuyoruz. Cezaevleri gazeteci dolu manzara ülkemize yakışmamaktadır.

Türkiye'de basın özgürlüğü ciddi bir tehdit altındadır. Bu nedenle de Anayasa ve yasalarda basın özgürlüğü ile ilgili maddeler acilen bulundurulmalıdır.

Gazetecilerin yıpranma hakları seçim malzemesi yapılmadan geri verilmelidir. Gazetecilerin sosyal ve ekonomik hakları iade edilmelidir.Her şeye rağmen gazeteciler yılmadan görevlerini yapmaktadır. Günümüzde vatandaşlar gizlenmek istenen olayları bile canı pahasına görevlerini, yapan gazeteciler sayesinde öğrenmektedir. Bu nedenle de halkın haber alma özgürlüğünün önündeki engelleri de hep birlikte aşmalıyız ve güçbirliği yapmalıyız. Bu vesileyle basın emekçilerinin sözde de olsa 24 Temmuz Gazeteciler Günü'nü kutluyorum.

Bugün ayrıca, Lozan Antlaşmasının da yıldönümü? Türkiye'nin toprak bütünlüğü ve bağımsızlığı Lozan antlaşması ile güvence altına alınmıştır. Misak-ı milli sınırlarımız bir daha yıkılmayacak şekilde çizilmiştir. Lozan antlaşmansın temelinde kanları bulunan şehitlerimizi bugün bir kez daha anıyor ve onlara Allah'tan rahmet diliyoruz.

YÖNETİM KURULU

TARİHÇESİ:

1908?in yaz aylarında Selanik?ten yayılan İttihatçı İsyanın 40.gününde 24 Temmuz 1908?de Osmanlı Padişahı Abdülhamit tarafından 2.Meşrutiyet İlan edildi. Osmanlı Matbuat Cemiyeti adıyla örgütlenmiş bulunan gazeteciler, Meşrutiyeti sevinçle karşılamıştı. 1876?dan kalma sansür kalkmış, gazetelerin provaları baskı öncesinde görevli memura gösterilmeyecekti. Uzun bir aradan sonra 25 Temmuz 1908 sabahı dağıtılan gazeteler artık çok farklıydı.

24 Temmuz Cumhuriyet Dönemi?nde Türk basınından sansürün kaldırılması ve basın bayramı olarak ilan edildi. Daha sonra kutlamalar ?gazeteciler günü? adı altında yapılmaya başlandı. Ancak günümüzde sansürü aratmayacak uygulamalar ve basının kazanılmış haklarının kaybedilmesiyle birlikte 24 Temmuz artık SANSÜRE DİRENİŞİN YILDÖNÜMÜ olarak adlandırılmaya başlandı.

ÇUKUROVA GAZETECİLER CEMİYETİ

Atatürk Cd. Öğretmenler Sitesi B Blok Asma Kat 01120 ADANA Tlf: (0.322) 457 07 64 - 457 07 65 Fax: 458 62 58

Adana ; 24.07.2012

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.