Başbakan Yardımcısı İşler: ?İsrail şımarıyor?
Başbakan Yardımcısı Emrullah İşler, ?Bütün Batı dünyası, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi dahi İsrail?i kınama yönünde, dur deme yönünde bir adım atmadı. Bundan dolayı İsrail şımardıkça şımarıyor? dedi.
Medrese Alimleri Vakfı (MEDAV) tarafından Kürt sorunu ve çözüm süreci konulu çalıştaya katılmak üzere Bitlis?in Tatvan ilçesine gelen Başbakan Yardımcısı Emrullah İşler, ilk olarak Kalyoncu ailesi tarafından ilçede yaptırılan Mehmet Onbaşı Kalyoncu Camii?ni ziyaret etti. Daha sonra iftar yemeği ve çalıştaya katılmak üzere Kardelen Oteli?ne geçen İşler, burada MEDAV?ın bölge kanaat önderleri, STK temsilcileri ve değişik üniversitelerden onlarca akademisyenin katılımıyla verdiği iftar yemeğine katıldı. İftar yemeğinde konuşan Başbakan Yardımcısı İşler, ?Böyle mübarek bir günde bir araya gelmenin mutluluğunu yaşıyoruz. Ama böyle mübarek bir günde bu mutluluğumuza gölge düşüren acı olaylar var maalesef. Suriye?de, Irak?ta kan akmaya devam ediyor. Son iki haftadır Filistin?de, Gazze?de İsrail bombardımanı altında can veren Filistinli masum çocuklar var. Kundaktaki bebekler var. Hanımlar var, yaşlılar var ve orda ölen mazlumlar var. Bugünde haberlere baktığımızda hiç iyi haberlerle karşılaşmıyoruz. İsrail?i bu katliamından dolayı, bu soykırımından dolayı kınıyor ve lanetliyoruz, Rabbimden dua ediyoruz. Filistinli kardeşlerimizin yardımcısı olsun? dedi.
?Bütün Batı dünyası, Amerika, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi dahi İsrail?i kınama yönünde, dur deme yönünde bir adım atmadı. Bundan dolayı İsrail şımardıkça şımarıyor? diyen İşler, ?Özellikle mübarek ramazan ayında orada yaşayan Filistinli kardeşlerimize son yıllarda acılar çektiriyor. Onları çeşitli sebeplerle öldürüyor. Bugün de yine bir katliama imza attı. Fakat bizler tarafından üzücü olan İslam dünyasının, özellikle Müslüman ülkelerin hükümetlerinin bu olaylara sessiz kalması maalesef bizleri üzmektedir. Müslüman halklar, Müslüman ülkelerde yaşayan halklar cuma namazından sonra protestolarını yapıyorlar, gösteriyorlar, ortaya koyuyorlar. Ama maalesef hükümetlerde doğru düzgün bir ses çıkmıyor. Hükümet olarak biz sesimizi çok yüksek çıkarıyoruz. Sesimizi yüksek çıkarıyoruz diye bizi eleştirenlere itibar etmiyoruz, etmeyeceğiz. Bizim öteden beri bir geleneğimiz var, sürekli mazlumların yanında durmuşuz. Zalimlere karşı olmuşuz. Bu geleneğimizi burada da sürdürüyoruz, bundan dolayı mazlum Suriye?nin yanında olduk, zalim Esed rejimine karşı olduk. Burada da zalim İsrail?e karşı da tavrımızı net bir şekilde koyuyoruz? diye konuştu.
?ÜLKEMİZ TERÖR BELASINDAN 30 YIL ÇOK ÇEKTİ?
Türkiye?nin terör belasından 30 yıl çok çektiğini ifade eden Emrullah İşler, ?Bu topraklarda çok canlar kaybettik. 40 bine yakın gencimizi toprağa verdik ve ülke olarak biz kazanmadık, kaybettik. Kaybeden, kazananlar başkalarıydı. Silah tüccarları kazandı, başkaları kazandı ama biz hep kaybeden olduk. İşte iktidara gelir gelmez ilk işimiz hemen burada 3 Kasım?da seçimler oldu. 2002 yılında 30 Kasım?da bu bölgedeki en acil talep olan olağanüstü hali derhal kaldırdık ve o günden beri yola koyulduk. Ondan sonra da buradaki sorunun adını koyduk. Başbakanımız Diyarbakır?da Kürt sorunu meselesinin adını koydu ve ret, inkar politikalarına son verdik. Ondan sonra da sizinde çok iyi bildiğiniz adımları teker teker attık. Kürtçe artık okullarda okunur hale geldi. Televizyon dili haline geldi. Kürtçe propaganda yapabilmektesiniz, yine aynı zamanda bu bölgede Arapça, Zazaca ve başka dillerde de insanlar çıkarmış olduğumuz yasalarla artık hür bir şekilde kendi ana dillerini rahatlıkla konuşabilmekte, baskılara ve zulümlere, ret ve inkara son verdik. Demokratik açılımlarımızı yaptık ve en son demokratikleşme paketini yakın zamanda gerçekleştirdik ve çok ciddi adımlar atıldı. Bunları on yıl önce hayal dahi edemezdik. Çok şükür bu adımlar atıldı, artık bu topraklarda kanın ve gözyaşının durması gerekir dedik. 2009?da milli birlik ve kardeşlik projesini başlattık ve şimdi de çözüm sürecini başlattık, onun bir ayağı olan demokratik paketini açıkladık. Şimdi de çözüm süreciyle ilgili 6 maddelik bir yasa çıkardık. Artık bu topraklarda silahları ilelebet toprağa gönderip ve gençler dağa çıkmasın, sorunlara siyaset yoluyla çözüm bulunsun diye bu yasayı çıkardık ve insanların önünü açtık ve artık herkes istediği şekilde siyasetini yapıp, derdini halka anlatıp, oy alıp seçilirse Meclis?e gelip hakkını arar savunur. Ama biz çok şükür AK Parti olarak Türkiye?yi ileri demokrasiye kavuşturma vadinde bulunduk. 2023 hedeflerini açıladık, bu hedefler arasında Türkiye ileri demokrasiler seviyesine ulaşacak inşallah. Her bir vatandaşımız kendisini birinci sınıf vatandaş hissedecek, hiç kimse bundan sonra kendisini ötekileştirilmiş hissetmeyecek? dedi.
?BU MİLLETİN EN BÜYÜK ACISI OLAN BAŞÖRTÜSÜ SORUNUNU ÇÖZMEK BİZE NASİP OLDU?
?Bu milletin en büyük acısı olan başörtüsü sorununu çözmek bize nasip oldu? diyen İşler, ?Bu milletin en büyük acısı başörtüsü sorunu vardı. O sorunu da çözmek bize nasip oldu. Artı buna ilave olarak da kamuda başörtü sorununu çözerek, artık bu sorunu da, bu meseleyi de bir daha gündeme getirmemek üzere rafa kaldırmış olduk. Bunun dışında her zaman bir ihtilal olduğunda hep imam hatiplerle uğraşılırdı, Kur?an kurslarıyla uğraşılırdı. Bunlara artık bir yerde son verdik. En önemlisi 4+ 4+ 4+ 4 yasasıyla beşinci sınıftan itibaren imam hatiplerin önünü açtık ve Kur?an-ı Kerim?i seçmeli ders olarak okullarımıza ders olarak koyduk. Böylece bütün ülke genelinde bir normalleşmeyi de sağlamış olduk, artık bütün bunların sonucu olarak bu ülkede huzur hakim olmalı, barış hakim olmalı diyoruz. Kardeşlik hakim olmalı diyoruz. Çünkü biz Çanakkale?de birlikte mücadele verdik. Omuz omuza savaştık, istiklal mücadelesini birlikte yürüttük. Bizim ayrımız gayrımız yok, bize aramıza ayrılık tohumları ekenlerin artık o fırsatlarını tamamen toprağın altına gömdük. Artık onlar o topraklarda inşallah çıkamayacak. Bundan sonra el ele, kol kol kola yeni Türkiye?yi inşa etmek için gayret etmemiz lazım? şeklinde konuştu.
CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİ
Yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı seçimlerine de değinen İşler, şöyle konuştu:
?Önümüzde bir cumhurbaşkanlığı seçimi var. Bu seçimde de bir bakıyorsunuz bir taraftan yeni Türkiye?yi temsil eden yeni Türkiye?nin başbakanımız cumhurbaşkanlığına aday oldu. Diğer taraftan da ise çatı aday adı altında statükonun savunucusu ve eski Türkiye taraftarlarının adaylar olarak bir zatı karşısına çıkardılar, birde üçüncü aday var. Gerçekten adaylar arasına baktığımız zaman dünya ölçeğinde bir lider olan, siyaset adamı olan sayın Başbakanımız, halkın seçeceği ilk cumhurbaşkanı olmaya en layık ve en yakışan insan olarak karşımıza durmakta. İnşallah sizlerinde desteği ve duasıyla 10 Ağustos?ta cumhurbaşkanımızı seçmiş olacağız ve milletimiz ilk defa doğrudan cumhurbaşkanının kendisi seçmiş olacağız. Eğer bu değişikliği yapmamış olsaydık yine bir takım dayatmalarla karşı karşıya kalacaktık. Ama Türkiye sürekli bir şekilde normalleşiyor ve bundan sonra bu ülkede millet ne diyorsa o olacak. Karar da, sözde milletin olacak, yetki de milletin olacak ve milletimiz kararını sandıklarda ifade edecek, ortaya koyacak. İnşallah böylece güçlü Türkiye?yi, zengin Türkiye?yi elbirliğiyle inşa edeceğiz. Etrafımız kan gölü gibi her yerde ateş var ve o insanlar oradaki mazlum gariban insanların hepsinin gözü Türkiye?de. Bizim onlara dostluk elimizi uzatmamız için bir olmamız ve beraber olmamız lazım. Daha fazla zengin olmamız lazım ve bütün bu mazlum coğrafyalarla sadece insanlık bakış açısıyla insanlık penceresinden ilgilenmemiz lazım. Bizler İslam coğrafyası olarak hepimizin 20. yüzyılın kaybedeniyiz. Ama şuan 21. yüzyılda sadece Türkiye, 21. yüzyılın son 14 yıldır kazananı durumunda. Biz sadece bencillik yapıp biz kazanalım, başkaları ne olursa olsun demiyoruz. İstiyoruz ki bütün kardeşlerimiz, dost ve kardeş ülkeler de birlikte kazanalım. Onun için elimizi uzatıyoruz. Herkesle çok iyi siyasi ticari ilişkiler geliştirdik. İnşallah bu bölgedeki yangın durduğu zaman, söndüğü zaman da Allah nasip ederse göreceksiniz her şey daha güzel olacak. Türkiye dostluk, kardeşlik elini idaresini bütün kardeşlerimize uzatacağız ve onların da 21'inci yüzyılın kazananı olması için elimizden gelen gayreti göstereceğiz. Bunun için her türlü desteği elimizden geleni yapacağız.?
HAKAN OKAY-İHA
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.