Barış sürecine de Erdoğan'a da inanıyorlar

Haber 7, çözüm sürecinde Akdeniz dosyasını Hatay'la kapatıyor.. Mersin, Adana ve Osmaniye'den sonra barış ve hoşgörü kenti Hatay'da da vatandaşlarla çözüm sürecini konuştuk.

Müslüman, Hristiyan ve Musevilerin yüzyıllardır barış içinde yaşadığı Hatay'da barış süreci ilgiyle takip ediliyor.

Barış kelimesinin en güzel anlam kazandığı kentte sürece genel anlamda destek var. Ancak tüm illerde olduğu gibi burada da bazı çekinceler var.

İçeriğini henüz tam olarak bilmeseler de atılan adımın iyi niyetli olduğu ve iyi sonuçlanması her kesimin tek dileği.

Siyasi parti il temsilcileri görüş bildirmekten kaçınıyor. İl başkanları ve yöneticiler ?Parti genel merkezimizin bu konudaki görüşü bellidir' diyerek görüşme teklifimizi geri çevirdi.

Ancak STK'lar sürece olumlu yaklaşıyor ve 30 yıldır süren bu kardeş kavgasının artık son bulmasını istiyor.

HATAYLI VATANDAŞ ÇÖZÜM SÜRECİ İÇİN NE DİYOR?



ÜNİTER YAPIYA DİKKAT EDİLMELİ

Hatay Baro Başkanı Sinan Adnan Akgöl

Ülkemiz adına iyi bir adım. 30 yıldır ülkenin enerjisi kaynağı teröre aktı. Bitirilmesi adına alternatif çözümler olması lazımdı.

Bu adım da olumlu. Ancak içeriği tam olarak bilmiyoruz.

Burada önemli olan mesele çözülürken Türkiye Cumhuriyeti'nin üniter yapısını korumak. Süreçle birlikte tüm ayrıntıları bilmek vatandaşların hakkı.

Sonuçta bu ülke hepimizin. Adım atılacaksa hepimiz bu adımı atmalıyız.

Sonuç olarak atılması zaruri bir adımdı. Hükümet de bu adımı attı.

Bu göz ardı edilemeyecek bir gelişme.

SON AYLARDA ŞEHİT OLMAMASI SEVİNDİRİCİ

Hatay Şehit ve Gaziler vakfı Ayşe Sürer

Savaşı kim ister ki? Bizim yüreğimiz yandı ama artık anneler ağlamasın. Kürt-Türk-Çerkez-Laz biz hepimiz bir vücudun organları gibiyiz. Benim kendi adıma doğulu çok arkadaşım var. Onlarla aramızda bir sorun yok. Nedeni olmayan bir kavganın içinde olmaya gerek yok.

Süreçle ilgili olarak da içeriğini çoğu insan gibi ben de bilmiyorum. Ama taviz verilmesinden yana da değilim. Televizyonu açtığımız da terörist başını ekranda görüyoruz hep. Bu bizi üzüyor.

Getirileri ve götürülerini hesap edip öyle adım gerektiğini düşünüyorum. En azından son aylarda şehit haberi olmuyor. Bu bile sevindirici.

BARIŞ İÇİN ÇİĞ TAVUK BİLE YENİR

İrade Gazetesi İmtiyaz Sahibi Av. Muhammed Çakır

Taraflar çıkar peşinde ?zafer kazanma' hevesi peşinde koşmazsa bu süreç çok iyi işler ve sonuca ulaşır. Aslında tüm kesimler bu sürece bir şeyler katmalı.

Barış için çiğ tavuk bile yenir. Ama bu görüşmeler doğru zamanda doğru kişilerle yapılmalı.

Barış cazibedar bir kelime. Ülkede barışın sağlanması Osmanlı modeli ile olabilir. Osmanlı da onlarca millet Osmanlı çatısı altında yüzyıllarca barış içinde yaşadı.

Teröristle pazarlık olmaz. Teröristle barış konuşulmaz. Devlet küçük düşürülüyor. Bu husus kabul edilebilir gibi değil.

Barış süreci ne olursa olsun desteklenmeli. Sabırla beklenmeli. Zira terörün sonlandırılması için sadece bu yol denenmedi. Denenen diğer yollar 30 yıldır akan kanı durduramadı.

Sürecin başarılı olması için doğru zamanlarda ve zaman kısıtlaması olmaksızın her kesimden samimi, sözü geçen, politik olmayan doğru insanı, kanaat önderlerini, toplum liderlerini ön plana çıkarmalıyız. Samimiyet tek başına yetmeyecektir. Global aktörlerin dikkate alınması ve onların da tüm dünyadaki terörü ve kargaşayı bitirme adına samimiyetle aksiyona geçmesi için Hükümetin çaba sarfetmesi gerekir. Barış ?İslam? demektir. Süreçte bu doğrultuda din kardeşliğinin ön plana çıkarılması gerekir.

GEÇ BİLE KALINMIŞ BİR ADIM

Habib-i Neccar Camii İmamı Fethullah Uğraş

Çok heyecan verici bir süreç. 100 yıllık özlemimiz olan bu barış ortamı, ülkemiz adına da iyi bir fırsat. Geç bile kalındı diyenlerdenim.

Hatanın neresinden dönülürse kardır ama bu adım 90'lı yıllarda atılmış olsaydı Türkiye inanın çok farklı yerlerde olacaktı.

Tabiki zaman gösterecek bu işin sonunu. Şimdiden kestirmek zor.

Karşı çıkanlar şundan endişeli; Kürtler ayrı bir devlet mi kuracak diye. Zaten doğudaki Kürt vatandaşlarımızdan çoğu İstanbul'da aşıyor. İsteseler bile ayrılamazlar. Türk-Kürt birbiriyle evlenmiş. Kim kimi bırakıp nereye gidecek?

Dinimiz bir, kitabımız bir, peygamberimiz bir, en önemlisi vatanımız bir. Bu kadar birlikteliğin olduğu yerde silahlar neden konuşsun..

Heba oldu geçen yıllar. İnsanlarımız öldü, ekonomimiz zarar gördü.

TÜRKİYE SON 10 YILDA BÜYÜK ADIMLAR ATIYOR

Musevi esnaf İbrahim Cemal

Hükümet yanlısı değilim ama bu adımı destekliyorum. Barışa giden her yol güzeldir. Her yol denenmeli. Zaman gösterecek birlikte göreceğiz.

Türkiye gündemi çok çabuk değişen bir ülke.

Bugün doğru gibi görünen bir adım yarın yanlış atılmış bir adım olarak değerlendirilebilir.

Ama şu da var, Türkiye son 10 yılda büyük mesafeler aldı. Barış sağlanır, silahlar susarsa daha da ileri gidecektir.

Türkiye'miz çok iyi yerlere gelecektir.

Hatay yıllardır bizim barış içinde yaşadığımız kent. Kimseyle bir sorumuz olmadı. Ben yıllardır burada esnafım herkes bizi tanır bilir.

Dediğim gib sonunda barış varsa gidilen yol yanlış değildir.

MERHAMETSİZ BARIŞ OLMAZ

Peder Domenico Bertogli - Antakya Katolik Kilisesi

Sonunda barış varsa elbette destek verilmesi gereken bir süreç. Çok geç bile kalındı. Niyet güzel hiç yoktan. Umarım sonu da güzel olur.

Azınlıklar konusunda Türkiye son yıllarda iyi işler yaptı. Önceleri TC vatandaşı Hristiyan gençleri askerlik için terörün yoğun olduğu yerlere gönderirlerdi. Bu sorunu artık görmüyoruz.

Savaşla bir ülke var olamaz. İçten çözülür. Sonu hep ölüm. O ona tokat atmış, o ona atmış bu böyle sürüp gitmez.

Ben İtalyanım. Bu sorunun benzeri bizim ülkede de vardı. Ama taraflar ön yargısız olarak masaya oturdular ve taleplerini ortaya koydular. Çözüm bulundu. Ama ön yargıları masaya getirmemeli.

Hatay, Türkiye'nin kenti. Herkes burada rahat. Dini ve ırk yönünde bir problem yaşanmıyor.

Bizim yeni papamız göreve başlarken ne dedi: Barış merhametsiz olmaz. Barış merhametle olur. Bu söz çok önemli.. Çok şey anlatan kısa bir söz.

ÖCALAN'LA DA GÖRÜŞÜLEBİLİR

Hatay Muharip Gaziler Derneği Şube Başkanı Mehmet Ramiz Bakır

Atatürk, cumhuriyeti kurarken Arap-Türk-Kürt-Laz ayrımı yapmamış. Herkesi eşit vatandaş olarak anayasal güvenceye almış. Kader birliği olmuş. Sarıkamış'ta Çanakkale düşmana karşı savaşırken Kürtler de Türkler de bir olmuş. Ancak hepimizin üst kimliği Türklüktür. Ama diğer tarafını ırkını da inkar etmek olmaz.

Çözüm süreciyle ilgili olarak, bazı tavizlerin verildiği şüpheleri var. Tam olarak bilemiyoruz. Ülkede kan aksın istemeyiz. Herkes eminin bunu destekler.

Ama sorunu çözerken de ulus kavramı zedelenmemeli. Bu çerçevede terör denen illet bitirilmeli.

30 yıldır birbirimizi vurduk. Aileler birbirine düşman. Ölen teröristin annesi Türk askerine, şehit olan askerin annesi doğululara karşı arasına mesafe koydu. Kan davasına dönmek üzere bu gidişat. Bunu sonlandırmak için Öcalan'la görüşme yapılabilir. Ama şehit ve gazilerimizi de kırmaktan sakınılmalı.

Çıkıyor BDP'li bazı vekiller özerklik istiyor. Bunlara prim verilmesin. Türkiye sınırları içinde başka bir devlet kurulmasına karşıyız.

BAŞBAKANA GÜVENİYORUZ

Tunceli'de şehit düşen Ender Mahzenoğlu'nun kardeşi Fatih Mahzenoğlu

Türkiye'nin önünü görmesi için bulunmaz bir fırsat. Benim kardeşim şehit oldu ama başka insanların bu acıyı yaşamasını istemem. Bunu en iyi biz biliriz.

Televizyonlardan takip edebiliyoruz sadece. Başbakan Erdoğan, taviz vermeyeceğiz diyor. Eğer öyleyse sorun yok. Türklük ve bayraktan taviz verilsin istemeyiz.

Kürtler de destek veriyor bildiğim kadarıyla. Bu süreç aslında onlar için bir ödüldür.

Ana dillerinde konuşma bence tehlike değil. Ama bunu kamuda yaygınlaştırmak isterlerse sorun olur. Mesela Almanya, Türkler orada evlerinde Türkçe konuşuyor. Sorun olmuyor. Ama Alman hükümeti, tüm yabancılara Almanca şartı koşuyor. Çünkü ülkenin tek resmi dili olur.

Kısacası Başbakan Erdoğan'a güveniyoruz. Yanlış adım atacağın sanmıyorum.

TÜRKİYE 30 YILINI KAYBETTİ AMA ÖNÜNDEKİ 100 YILINI KURTARACAK

Hatay Eğitim-Sen Şube Sekreteri Hasan Kaplan

Biz olumlu bir gelişme olarak bu adımı değerlendiriyoruz. Hatta geç bile kalındı. Bu süreç 2000'li yıllarda başlasaydı keşke diyoruz.

Çözüm süreci dediğimiz bu gelişmede, iki tarafın da kırılgan olduğu yönlere dikkat edilmeli. Çok zorlama olmadan bu süreç ilerlemeli. İleride ne olur şimdiden bir şeyler demek oldukça zor.

Ama başarıyla tamamlanırsa Türkiye kaybettiği 30 yıldan çok fazlası bence önündeki 100 yılını kurtarır. Çünkü Türkiye'nin en büyük sorunu bu. Ekonomiden bile önemli. Bir ülkede huzur yoksa para olsa ne olur olmazsa ne olur? Önce huzur , barış ve kardeşlik olmalı.

Bu kapsamda akil insanlar heyeti oluşturuldu. Genel olarak olumlu ama eksikler var bence. Vedat Türkali, Orhan Pamuk ve Yaşar Kemal gibi aydınlar da olmalıydı.

Doğu toplumunun sürece katkı sunacağına güvenim tam, batı insanımız da bu sürece ikna edilmeli. Burada da size yani medyaya büyük görev düşüyor.