Bakan Işık, terörü bitirme konusunda net konuştu

Bakan Işık, terörü bitirme konusunda net konuştu
 Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, Konya’da AK Parti İl Başkanlığı 46. İl Danışma Meclisi toplantısına katıldı. Bakan Işık, teröre...

 

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, Konya’da AK Parti İl Başkanlığı 46. İl Danışma Meclisi toplantısına katıldı. Bakan Işık, teröre karşı taviz vermeden mücadele edileceğini söyledi.

Konevi Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen toplantıya; Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme eski bakanı Lütfi Elvan, AK Parti milletvekilleri, Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Akyürek, AK Parti Konya İl Başkanı Musa Arat, ilçe belediye başkanları, il gençlik ve kadın kolları ve çok sayıda partili katıldı.

Toplantıda konuşan AK Parti Konya İl Başkanı Musa Arat, gelecek seçimlerde en iyi şekilde çalışacaklarını söyledi.
Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Akyürek ise 46. AK Parti İl Danışma Meclisi’nin hayırlı olmasını diledi.

"ÖYLE GÖZÜKÜYOR Kİ BU TOPRAKLARIN VATAN OLARAK KALMASI İÇİN ÖNÜMÜZDEKİ SÜREÇTE ŞEHİTLER VERMEYE DEVAM EDECEĞİZ"
Bakan Fikri Işık, toplantıda yaptığı konuşmada, gelen şehit haberlerine değinerek, “Bugün Konya’da bir şehidimiz var. Yine Şanlıurfa’dan 2 şehit haberi daha geldi. Her şehit haberi içimize ayrı bir acı düşürüyor. Her şehit haberi bizim yüreklerimizi biraz daha dağlıyor. Ama şunu da biliyoruz ki üzerinde bulunduğumuz topraklar bize vatan olması için bundan önce çok şehitler verdik. Öyle gözüküyor ki bu toprakların vatan olarak kalması için önümüzdeki süreçte de bu şehitleri vermeye devam edeceğiz. Rabbim tüm şehitlerimize rahmet eylesin” dedi.

“TERÖRLE MÜCADELE TAVİZ VERİLMEDEN SÜRDÜRÜLECEK TA Kİ TERÖR ÖRGÜTÜ DİZ ÇÖKENE KADAR”
7 Haziran seçimleri sonrası oluşan tabloyu birilerinin özellikle hükümet zaafı olarak algıladığını ifade eden Bakan Işık, “Hele hele böyle tek parti hükümeti kurulamadığı dönemde şu anda görev başında olan hükümetin terörle mücadele edemeyeceğini düşünerek terörü azdırarak devlete, hükümete diz çöktürmek istediler ve yanlış hesap yaptılar. Ama yanlış hesap Kandil’den döndü. Şimdi savaşı Tayyip Erdoğan başlattı diyorlar. Direk Sayın Cumhurbaşkanımızı hedef göstererek. Allah’tan korkmaz kuldan utanmazlar… Türkiye Cumhuriyeti gibi bir ülke kendi kamu düzenini sağlamak için görev yapan iki polisini yatakta haince şehit eden terör örgütüne karşı sessiz mi kalacaktı? Aman ha çözüm süreci var bunu yutalım mı diyecekti? Türkiye Cumhuriyeti’nin operasyon kabiliyetini çok hafife aldılar. Onlar zannettiler ki 90’lı yıllardaki gibi bazı batılı ülkelerin ‘Benim silahımla operasyon yapamazsın’, ‘Aman ha benim mühimmatımı kullanamazsın’ şunu yapamazsın, bunu yapamazsın diyerek Türkiye Cumhuriyeti’nin elini tutacaklar. Son saldırıda kendi milli imkanlarımızla geliştirdiğimiz silah ve mühimmatı kullandık. Göktürk2 ile Kandil’de ne yapılıyor her gün izledik. İnsansız hava araçlarımızla günlük istihbaratımızı yaptık. PKK’nın Türkiye’nin bilmediğini zannettiği tüm hedefleri imha ettik. Türkiye ile bilek güreşi yapılamayacağını gördüler. Kimi Kandil’e, kimi Suriye’nin içlerine kaçtı, kimi de kaçacak delik arıyor. Bu terörle mücadele taviz verilmeden sürdürülecek ta ki terör örgütü diz çökene kadar” diye konuştu.

“HDP’NİN DEMEK Kİ ARKASINDA TERÖRİSTLERİN MENFEZLERİN ALTINA KOYDUKLARI EL YAPIMI BOMBALAR VARMIŞ”
“HDP, 7 Haziran seçimlerinde aldığı oyu milletin barışa verdiği destek değil de sanki teröre verdiği destek gibi algıladı” diyen Fikri Işık, “Yanlış hesap yaptılar. Bizim arkamızda YPG var, şu var, bu var… Demek ki arkalarında YPG varmış. Demek ki arkalarında teröristlerin menfezlerin altına koydukları el yapımı bombalar varmış. Ona mı güveniyordunuz? Türkiye Cumhuriyeti’nde siyaset yapan hiçbir siyasetçi ve hiçbir kurum arkasını şiddete ve teröre dayayamaz. Seçim kararı alındıktan sonra ‘Biz barış istiyoruz, Erdoğan savaş istiyor’ diyorlar. Adam Allah’tan korkar. Kimin barış istediği, kimin kendi siyasi geleceğini riske atarak çözüm süreci başlattığını bilmiyor mu? Bizim aklımızla dalga mı geçiyorsunuz? Barış isteyen, amasız, şartsız, şurtsuz PKK’ya silah bıraktırır. Madem siz barışı getirecektiniz o zaman PKK’ya silah bırak çağrısını cesurca yapacaktınız. Verilen ayardan sonra ama ben öyle demedim, böyle demek istedim diye çark etmeyeceksiniz. Kandil’in hangi ülkeler tarafından kullanıldığını biz biliyoruz. Kandil’e cesurca ‘Ya bu silahı bırak, ya da bende senin karşına geçeceğim, seninle mücadele edeceğim’ diyeceksiniz. HDP’nin başka bir yolu yoktur” şeklinde konuştu.

“CHP İLE İYİKİ KOALİSYON YAPMAMIŞIZ”
CHP ile iyiki koalisyonun olmadığını söyleyen Bakan Işık, “CHP ile iyiki koalisyon yapmamışız. PKK’nın canlı bombaları var, CHP’de de bazı serseri mayınlar var. En son serseri mayın şu Mahmut Tanal denilen adama bir bakın. Tam bir serseri mayın. Ne zaman nerede kime çarpacağı belli değil. En son Sümeyye Erdoğan kardeşimize yönelik yaptığı çirkin hareketi hepimiz nefretle kınadık. CHP ile iyiki koalisyon yapmamışız dediğim konu şu; Sayın Kılıçdaroğlu böyle bir ahlaksızlığı yapan milletvekiline sadece danışmanı kurban ederek, milletvekilini koruma anlayışı neyle izah edilebilir? AK Parti böyle bir partiyle koalisyon yaptı ve 3 gün sonra yine böyle bir serseri mayına çarptı. Ne olacak koalisyon? O açıdan bugün geldiğimiz noktada iyiki CHP ile koalisyon yapılmamış” ifadelerini kullandı.

“EĞER BUGÜN SEÇİM HÜKÜMETİNDE 2 TANE HDP’Lİ BAKAN VARSA BUNUN BÜTÜN SORUMLUSU DEVLET BAHÇELİ’DİR”
MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin ne yaptığını anlayamadığını aktaran Fikri Işık, “Sayın Bahçeli seçim gecesi bir el hareketi yaptı ve 15 Kasım’da haydi seçime dedi. Sonra ‘gel koalisyon kuralım’ yok. Gel ‘kısa süreli bir seçim hükümeti kuralım’ yok. Gel ‘bir azınlık bir hükümeti kuralım’ yok. Sonra gel ‘milletin kendi iradesiyle bir seçim hükümeti kurarak seçime gidelim ve bu hükümetin içinde seçim hükümeti yer almasın’ yok. Peki Sayın Bahçeli ne var? Her şeye karşı. Sayın Bahçeli’yi içinizde anlayan var mı? Ben anlamadım, siz de anlamadınız. MHP’li dostlarıma soruyorum siz anladınız mı diye. Onlar da anlamadıklarını söylüyor. Adım gibi eminim Sayın Bahçeli’nin kendisini de anlamadı. Şimdi bu koalisyon durumlarından bir hesap çıkarmaya çalıştı ama kendi de beceremedi ve nereye varacağını tahmin edemedi. Şimdi bir anda açıkta kaldı. Şu anda kendi tabanında bile çok ciddi bir öfke ve kızgınlık var. Tek derdi neymiş, AK Parti ile HDP’yi bir koalisyonda göstermek. Bu anayasayı AK Parti yazmadı. Anayasada hüküm belli. Eğer mecliste 45 gün içinde bir hükümet çıkmazsa cumhurbaşkanı ülkeyi seçime götürür ve bir başbakan atar. Bütün partilerden sandalyeleri oranında bakan alır. Bu AK Parti’nin tercihi değil. Eğer bugün seçim hükümetinde 2 tane HDP’li bakan varsa bunun bütün sorumlusu Devlet Bahçeli’dir. Sen hem cumhurbaşkanını anayasaya sadakate çağıracaksın, hem anayasanın emri olan milletvekillerini engelleyeceksin, hem de senin engellemelerine rağmen ‘bu bir devlet görevi, anayasa emridir’ diyen Tuğrul Türkeş’i linç edeceksin” açıklamasında bulundu.

“1961’DE DEVRİM ARABASINA YAPILAN MUAMELE YAVAŞ YAVAŞ YAPILMAYA BAŞLANDI”
Yerli otomobil üretiminin tüm hızıyla devam ettiğini aktaran Bakan Işık, şunları söyledi:
“Türkiye zamanında defalarca kaçırdığı treni bir defa daha kaçırmak istemiyor. Otomotiv teknolojisinin yön değiştirdiği bir süreçte 'biz de varız' demek istiyoruz. Onun için inşallah 2020’den önce bir Türk markasını Türkiye ve dünya yollarına çıkarmak için gece gündüz çalışıyoruz. Ağustos ayında prototiplerin hazır olacağı söylendi ve şu anda hazır. İş ciddiye binmeye başlayınca aynı 1961’de devrim arabasına yapılan muamele yavaş yavaş yapılmaya başlandı. Her gün bir gazetede bir şeyler yazmaya başladılar. Bizim ne yapmak istediğimizi daha okuyup anlamadan yerli araba olmaz demeye başladılar. Şu anda Türkiye’de yerli üretim yapan bütün fabrikalar bizim firmalarımızdır. Orada yapılan her türlü yerli üretime sahip çıkıyoruz ve destekliyoruz. Yerli otomobil bunların alternatifi değildir. Yerli otomobil gelince bunların işi bozulacak diye bir şey kimse düşünmesin. Eğer Türkiye yerli otomobil üretirse Türkiye’nin yerli otomotiv sanayi stratejik ortak konumuna yükselir. Yoksa tedarikçi olmaya devam eder. Bu açıdan hiç kimse yerli otomobili hafife almasın. Hayata geçirilemez demesin. Yerli otomobil üreten firmalarında işi bozulacak olarak algılamasın. Bizim yapacağımız araba menzili uzatılmış elektrikli araç olacaktır. Yani içten yanmalı motor değil.”

BURKAY ÇELEBİOĞLU 

İHA

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.