Bakan Akar'dan 'Güvenli Bölge' açıklaması
Bakan Akar'dan 'Güvenli Bölge' açıklaması
Milli Savunma Bakanı Akar, Suriye'nin kuzeyinde oluşturulacak Güvenli Bölge konusunda ABD ile varılan mutabakat kapsamında müşterek harekat merkezinin kısa süre içinde açılacağını söyledi.
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, TRT Haber'de yayınlanan özel röportajda gündeme ilişkin soruları yanıtladı.
Beraberinde Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler ve TSK'nın komuta kademesi ile KKTC'de gerçekleştirdiği temaslara ilişkin soru üzerine Bakan Akar, şu yanıtı verdi:
"Kıbrıs, bizler için bir milli davadır. Biz Kıbrıslı kardeşlerimizle kader birliği içinde olduğumuzun bilincindeyiz. Kıbrıslı kardeşlerimizin siyasal eşitliği, güvenliği konularında çok duyarlı olduğumuzu, bu konuda hiçbir şekilde taviz verilmeyeceğini, bunun vazgeçilmez bir konu olduğunu ifade ettik. Görüşmelerin barışçıl yol ve yöntemlerle gerçekleşmesini, çözümlerin uluslararası hukuka uygun şekilde gerçekleşmesini dilediğimizi, temenni ettiğimizi de vurguladık. Biz burada herhangi bir şekilde bir çözümle alakalı çalışma metodu dayatmıyor, herhangi bir metodu da dışlamıyoruz. Ancak sırf müzakere yapmak için müzakere yapmanın da taraflara bir yararının olmadığını da dile getirdik."
Türkiye'nin garantör devletlerden biri olduğunu anımsatan Akar, "Türkiye'nin garanti ve ittifak anlaşmaları çerçevesinde önemli hak ve sorumluluklarının olduğunu herkesin bilmesi lazım. Bu hak ve sorumluluklarımızı bugüne kadar olduğu gibi aksaksız ve eksiksiz yerine getirmeye devam edeceğimizden kimsenin şüphesi olmasın. Bu konuda bize ne düşüyorsa bunları bugüne kadar yaptık, bundan sonra da yapmaya devam edeceğiz. Bugüne kadar Kıbrıslı kardeşlerimizin yanında olduk, bundan sonra da aynı şekilde yanlarında olmaya devam edeceğiz." diye konuştu.
"Doğu Akdeniz'de giderek artan enerji gerilimi olduğu ve bunun nasıl aşılacağı"nın sorulması üzerin Akar, "Türkiye'nin ve KKTC'nin içinde olmadığı hiçbir kararın ve çözümün yaşama şansı olmadığını söylüyoruz. Bizim hiçbir oldubittiye müsaade etmeyeceğimizi herkesin bilmesi lazım. Hakkımızı, hukukumuzu gasbederek yeni birtakım oluşumları gerçekleştirmeye çalışacak girişimlerin başarı şansı olmadığını başta Sayın Cumhurbaşkanımız olmak üzere bizler devamlı suretle söyledik, söylemeye devam ediyoruz. Bununla ilgili atılması gereken ne adım varsa bunlar için de Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve TSK'nın hazır olduğunu herkesin bilmesini istiyoruz." dedi.
Akar, sorunların uluslararası hukuka uygun şekilde çözülmesi ve ilişkilerin iyi komşuluk ilişkileri içinde devam etmesinin önemine de değindi.
Barışçıl yöntemlere verilen önemin en güzel örneğinin önce Atina'da sonra da Ankara'da Türkiye ve Yunanistan heyetleri arasında yapılan toplantı ile gösterildiğini vurgulayan Akar, "Biz bu toplantıların devamından yanayız. Dolayısıyla Ege'deki, Doğu Akdeniz'deki, Kıbrıs'taki bütün konularımızı karşılıklı konuşmak ve görüşmek suretiyle görüşmekten yanayız." ifadesini kullandı.
Güvenli bölge
Suriye'nin kuzeyinde Güvenli Bölge oluşturulması konusunda ABD ile oluşturulan mutabakatın çerçevesi sorulan Bakan Akar, ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey ve ABD Savunma Bakanı Mark Esper ile görüştüklerini hatırlatarak, "En son da bu konuda bizim tahammülümüzün kalmadığını, görüşmelerin çok uzadığını, Türkiye'nin güvenlik endişelerinin arttığını, buna göz yumamayacağımızı, eğer isterlerse birlikte bazı tedbirler almamız gerektiğini, değilse Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin, TSK'nın daha önceki örneklerde olduğu gibi gerekli tedbirleri alma niyetinde olduğunu görüştük." şeklinde konuştu.
Bunun ardından ABD'nin askeri bir heyeti Türkiye'ye gönderdiğini ve 5-7 Ağustos'ta yapılan görüşmelerde belirli aşamalar katedildiğini belirten Akar, "İyi bir başlangıç olduğunu değerlendiriyoruz. Niyetimizi, endişelerimizi, taleplerimizi ortaya koyduk onlar da görüşlerini bize söylediler. Bununla alakalı geldiğimiz nokta, YPG'nin güvenli bölgeden çıkarılmasını, ağır silahlarının toplanmasını dile getirdik. Hava sahasının kontrol ve koordinasyonu, istihbarat değişimi önemli bir konu. Bu konularda da belli noktalarda anlaşmaya, mutabakata varıldı." dedi.
Teröristlerden arındırılacak bölgelere, evlerini terk etmek zorunda bırakılan ve Türkiye'de ikamet eden Suriyelilerin güvenli ve huzur içinde dönmelerini de konuştuklarını dile getiren Akar bunda da büyük ölçüde mutabakat sağlandığını bildirdi. Akar, "Önümüzdeki günlerde çok kısa bir süre sonra müşterek bir harekat merkezinin kurulması ve bu müşterek harekat merkezinin çalışmasıyla bu bahsettiğim aşamaların o merkezdeki ayrıntılı çalışmalarla arazide yerini bulmasını gündeme getirdik. Bu çalışma önümüzdeki günlerde başlayacak" ifadelerini kullandı.
"Gecikmeye tahammülümüz yok"
Konuya ilişkin bir zaman kısıtlamasının olup olmadığı sorulan Akar, "Bazı süreler koyduk. Çünkü daha önceki tecrübelerimizden, bazı gecikmelerin olduğunu, bazı işlerin sürüncemede kaldığını gördük. Bunları yaşamayı kabul edemeyeceğimizi, bunlara tahammülümüzün olmadığını, ne yapacaksak bir program dahilinde yapmamız gerektiğini kendilerine ifade ettik." dedi.
"Ne kadar bir süre" sorusu üzerine Akar, "Önümüzdeki günlerde müşterek harekat merkezinin açılmasıyla diğer faaliyetler de gerçekleştirilecek. En son söyleyeceğimizi de en başında söyledik. Bu bölgede, ülkemizin güneyinde bir terör koridoru kurulmasına asla izin vermeyeceğimizi açık ve net ortaya koyduk. Bununla ilgili yapılması gereken ne varsa, alınması gereken ne tedbir varsa bunları da almaya kararlı olduğumuzu muhataplarımıza açık bir şekilde ilettik." diye konuştu.
Güvenli bölgenin derinliğine ilişkin bir mutabakatın sağlanıp sağlanmadığı sorulan Akar, her ortamda 30-40 kilometrelik bir derinlik gerektiğini ilettiklerini belirtti. Bu mesafenin ABD Başkanı Donald Trump tarafından da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a telefon görüşmesinde ifade edildiğini hatırlatan Akar, şöyle konuştu:
"Bu konuda önümüzdeki günlerde de yeni birtakım adımlar atılacağını değerlendiriyoruz. Burada hava sahasının kontrolü ve koordinasyonu çok önemli. Orada da epey ilerleme kaydedildi. Bu müşterek harekat merkezi kurulduktan sonra müttefiklik ve stratejik ortaklık ruhuna uygun bir şekilde ilerlemeyi ve ABD'li müttefiklerimizle beraber hareket etmek arzusuyla bunları söylüyoruz. Ama diğer taraftan da ister 'B', ister 'C planı' deyin eğer bunlar yürümezse kendi başımıza yapacağımız faaliyetlerimiz de hareketlerimiz de olacaktır."
"Bir şekilde aksilik çıktığında..."
"ABD, Türkiye'yi oyalamak için böyle bir anlaşma yaptı" şeklindeki görüşler hatırlatılarak, "ABD'nin samimiyetine inanıyor musunuz?" sorusu üzerine Akar, şu yanıtı verdi:
"Samimiyet subjektif bir olay. Biz bunun yerine çok somut, şu anda sizlerle paylaşamayacağım hedefler koyduk, zamanla ilgili kontrol noktaları belirledik. Bunlara uyulduğu sürece birlikteliğimiz, beraberliğimiz iş birliğimiz memnuniyetle devam edecektir. Eğer bunlarda uyumsuzluk olduğu takdirde beklemeye tahammülümüzün olmadığını kendilerine tekrar tekrar söyledik. Eğer böyle bir şey olmazsa o zaman tek başına hareket etme inisiyatifimizi kullanma hakkımızın doğacağını, bu konuda da hiçbir tereddütümüzün olmadığını dile getirmiş bulunuyoruz. Temennimiz, müttefikimiz olan ABD'nin yaptıkları konuşmalar, verdikleri sözler çerçevesinde doğal bir şekilde bu sürecin ilerlemesine gayret göstereceklerine inanıyoruz. Ama herhangi bir şekilde aksilik çıktığında bu işin tarafımızdan devam ettirileceğini, kendi planımızı uygulamaya koyacağımızı da söyledik. Önemli bir konu olarak da muhatabımız olan askeri heyetin başkanına da PKK'dan hiçbir farkı olmayan YPG'ye özellikle silah ve mühimmat desteklerinin sonlandırılmasının acilen gerekli, zorunlu olduğunu, müttefiklik, stratejik ortaklık adına bunun şart olduğunu da açık ve net söyledik. Tedbir almalarını bekliyoruz."
"Saldırılara misliyle mukabele edeceğimizi dile getirdik"
İdlib'de Rusya Federasyonu destekli rejimin havadan, karadan "acımasız ve ahlak dışı" saldırılarını sürdürdüğünü ifade eden Akar, hazirandan itibaren 400 civarında masum insanın hayatını kaybettiğini söyledi.
Akar, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Zaman zaman bizim oradaki 12 gözlem noktamıza da bazı saldırılar oluyor. Bunu da biz çok açık bir şekilde ifade ettik Rusya nezdinde. Burada yapılan saldırılara karşı misliyle mukabele ettiğimizi, edeceğimizi açık bir dille dile getirdik. Onlar da bunun kaza ile olduğunu izah etmeye çalışıyorlar."
Bakan Akar, bölgedeki hayatın normalleşmesini sağlamak amacıyla gerekli tedbirlerin alınması konusunda Rusya ile temasları sürdürdüklerini kaydetti.
Terörle mücadele
FETÖ ile mücadele konusundaki soru üzerine Bakan Akar, "Yeni bilgiler, belgeler, veriler çıktıkça, istihbarat örgütlerimizden, adli makamlar tarafından bilgiler geldikçe bu mücadele devam ediyor. Bu konuda TSK son derece hassas ve dikkatli bir şekilde, büyük bir ciddiyetle bu mücadeleyi sürdürmektedir. Bununla ilgili yapılması gerekenler tereddütsüz yapılmaktadır. 15 Temmuz'dan bugüne kadar 17 bin 499 kişi TSK'dan ihraç edildi. Bunların dışında da 6 bin 353 personelle ilgili işlemler devam etmektedir." ifadesini kullandı.
Türk Silahlı Kuvvetlerinin etkin, caydırıcı ve saygın statüsünü devam ettirdiğini vurgulayan Akar, "Bu hainler içimizden temizlendikçe güçleniyoruz." dedi.
Terör örgütü PKK ile yapılan mücadelede gelinen noktanın sorulması üzerine Akar, geçen yıl terörle mücadele operasyonlarının daha da arttığını belirtti. Bu kapsamda küçük operasyonlar hariç orta ve büyük çaplı 105 operasyon yapıldığını kaydeden Akar, "Hava harekatlarımız yoğun bir şekilde devam ediyor. Hava harekatlarını ele aldığımızda Kıbrıs Harekatı sırasında 211 hava harekatı yapıldı. Bizim son dönemdeki iç güvenlik harekatlarında ise 476... Dolayısıyla bu konudaki kararlılığımızı açıkça ortaya koyduk." diye konuştu.
Teröristleri inlerinde etkisiz hale getirmeyi amaçladıklarını ifade eden Akar, başta Irak olmak üzere tüm komşuların toprak bütünlüğüne saygılı olduklarını da vurguladı. Akar, teröristlerin inlerine tek tek gireceklerini kaydederek "Terörle mücadele konusundaki kararlılığımız terör örgütünün sözde yöneticileri tarafından anlaşıldı ama biz alttakilerin de gerçekleri görmesini bekliyoruz." dedi.
Akar, Türk milletini terör belasından kurtarmaya kararlı olduklarını vurguladı.
S-400 tedariki
Rusya'dan S-400 tedarikine ilişkin soru üzerine, Akar, birinci filonun birinci bataryasının teslimatının tamamlandığını hatırlattı. "Ağustos-eylül ayında ikinci bataryanın intikali söz konusu" diyen Akar, "Bir taraftan kurulum, diğer taraftan eğitimlerle aralık ayının sonunda ilk harekat yeteneği dediğimiz hususlar ve daha sonra tam harekat yeteneği dediğimiz hususlar Nisan 2020 için planlanmış durumda. Bunlar gerçekleşecek. Bunlar adım adım ilerliyor." diye konuştu.
Akar, yer seçimi, teşkilat ve kurulum faaliyetlerinin devam ettiğini belirttiği Patriot konusundaki görüşmelerin de ABD'lilerle sürdüğü bilgisini paylaştı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.