Bahçeli: Türk milletinin kudreti hainlerin tepesine inmeli
Bahçeli: Türk milletinin kudreti hainlerin tepesine inmeli
MHP Genel Başkanı Bahçeli, "Türkiye'nin meşru, hukuki ve beka hassasiyetine uygun güvenli bölge hedefi ya karşılanmalı ya da Fırat'ın doğusu ateşe verilmeli, Türk milletinin kudreti hainlerin tepesine inmelidir." dedi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Amasya Belediyesi önündeki mitingde yaptığı konuşmada, terörle mücadeleye işaret ederek terör örgütlerinin hunhar eylemlerinin sonuç vermeyeceğini, sahnelenen küresel oyunların amacına ulaşamayacağını vurguladı.
Devlet Bahçeli, sözlerine şöyle devam etti:
"Yazılan bölgesel senaryolar yırtılıp atılacaktır. Kurgulanan ekonomik komplolar, planlanan veya tedavüle sokulan yaptırım tehditleri gene milletin azim ve kararıyla tesirsiz hale getirilecek, hiçbir baskı Türkiye'ye sökmeyecek, işlemeyecektir. Türkiye'nin sesi gür ve güçlü şekilde çıktıkça bundan ürken ve rahatsız olan ülkeler menfur arayış içine giriyorlar. Zalimler, hainler, iş birlikçiler dün olduğu gibi yine boş durmuyorlar. Muhasım odaklar egemenlik haklarımıza ve bağımsızlığımıza leke sürmek için kuyruğa giriyorlar. Güney sınırlarımız boyunca fitne ekip zehir biçmek için çalışıyorlar."
ABD'nin tavrını "tutarsız, çelişkili ve güvenilmez" olarak niteleyen Bahçeli, ABD'nin bu tavrı nedeniyle PKK/YPG terör örgütünün, Türkiye'nin sınırlarının dibinde yuvalandığının altını çizdi.
Muhalefeti de eleştiren Bahçeli, şunları dile getirdi:
"CHP Genel Başkanı'nın 'Bize mi saldıracaklar' diyerek aklamaya çalıştığı YPG, 22 Temmuz 2019 gecesi sınır ilçemiz Ceylanpınar'a bir kez daha roket atmış, 2'si çocuk olmak üzere 6 kişinin yaralanmasına yol açmıştır. CHP tehlikenin hala farkında değildir. CHP, HDP, İP aynı anda zillete düşmüşler, zihnen, fikren, siyaseten iflas etmişlerdir.
"Terörle mücadelenin artan maliyetlerini hiç hesap ettiniz mi ?"
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun izlediği politikanın, bu partiye oy veren vatandaşlara büyük bir haksızlık olduğunu ifade eden Bahçeli, "CHP Genel Başkanı'na Amasya'dan açık açık soruyorum. Terörle mücadele hakkında ne düşünüyorsunuz? Hangi plan, hazırlık ve önerilere sahipsiniz? 22 Temmuz 2015'ten bu tarafa kaç şehit verdiğimizden haberiniz var mı? Sarımsağın yüzde 89, salçanın yüzde 90, çocuk bezinin yüzde 40 zamlandığını söylüyorsanız da terörle mücadelenin artan maliyetlerini, bombaya, mermiye, askeri operasyonlara harcanan paraları hiç duydunuz, hiç hesap ettiniz mi? Sayın Kılıçdaroğlu, kuldan utanmıyorsanız, bari Allah'tan korkun." diye konuştu.
Türkiye'nin en önemli sorununun terör olduğunun altını çizen Bahçeli, "Türkiye ateşten gömlek giymişken, siz hangi yüzle konuşuyorsunuz? Mutfakta ateş varsa söner, söndürülür, bugün az yediysek yarın çok yeriz, bugün kaybettiysek kısa sürede tekrar kazanırız, peki ağlayan analara ne diyeceksiniz? Omuzlarda taşınan şehit naaşlarına nasıl bakacaksınız? Bekamız tahrip edildikten, vatan ve millet elden gittikten sonra neyin ekonomisinden, neyin gelir azalmasından bahsedeceksiniz? PKK-FETÖ ihanetinin açtığı derin yaraları, kazdığı dipsiz kuyuları nasıl kapatacağız? Bunu da soğan, patates, patlıcan istismarıyla mı tamir ve telafi edeceğiz?" dedi.
"Terörden arındırılan alanlara Suriyeli sığınmacılar gönderilmeli"
Türkiye'nin önce kafese alınıp ardından zincire vurulmak istenildiğini dile getiren Bahçeli, şunları kaydetti:
"Teröristler Suriye'nin kuzeyindedir. Karanlık hesaplar Irak ve Suriye'nin kuzey tarafındadır. İnsanlık düşmanları bilhassa Fırat'ın doğusunda cirit atmakta, tahriklerini ve provokasyonlarını sürdürmektedir. Buna 'dur' demenin, engel olmanın zamanı gelmiş, hatta geçmektedir. Suriye'nin kuzeyinde acilen derinliği 30 kilometreyi bulan bir güvenli bölge kurulmalıdır. Bu bölge terörden tamamen arındırılmalı, denetim ve kontrolü Türkiye'de olmalıdır. Terörden arındırılan ve güvenliği sağlanan alanlara ülkemizde misafir olarak bulunan Suriyeli sığınmacılar peyderpey gönderilmeli ve yerleştirilmelidir. Başka bir seçenek yoktur, artık kalmamıştır."
Güvenli bölgeyle ilgili düşüncelerini 2012'den beri seslendirdiklerini ifade eden Bahçeli, "Konuyla ilgili teklif ve değerlendirmelerimizi devamlı surette dile getirdik. Amacımız Türkiye'nin güvenliğidir. Amacımız devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü teminat altına almaktır. Bugüne kadar Fırat'ın doğusuna yapılacak operasyonlar iki defa ertelenmiştir. Her seferinde yeni bir oyalama sürecine maruz kaldığımız açıktır. Geldiğimiz bu aşamada oyalanmaya, aldatılmaya, yalanlarla avutulmaya tahammülümüz kesinlikle yoktur. Türkiye'nin meşru, hukuki ve beka hassasiyetine uygun güvenli bölge hedefi ya karşılanmalı ya da Fırat'ın doğusu ateşe verilmeli, Türk milletinin kudreti hainlerin tepesine inmelidir. Bıçak kemiğe çoktan dayanmıştır." diye konuştu.
"Türkiye'nin varoluşuna dinamit koyamayacaklar"
Türkiye'nin S-400 almasındaki sebebin, ülkenin güvenliğini sağlamak olduğunu dile getiren Bahçeli, Suriye'nin kuzeyinde güvenli bölgenin tesisini isteyen Türkiye'nin varlığı ve egemenlik haklarının güvenceye kavuşturulması amacına işaret etti.
Bahçeli, dünyanın ABD'den ibaret olmadığını belirterek şöyle devam etti:
"F-35'ten mahrum olmak her şeyin sonu değildir. Küresel pakt, oluşum ve kuruluşlar kader değildir. Geçmişte kendi yolumuzu kendimiz çizmeyi başardık. Yine yaparız, yine başarırız, yine her zorluğun üstesinden geliriz. Çünkü biz Türk milletiyiz. Bilinsin ki Türkiye'nin varoluşuna dinamit koyamayacaklar. Türkiye'nin toprak bütünlüğüne kast edemeyecekler."
"Ekonomik saldırı düzenleyenlere direnmek mecburidir"
Merkez Bankasının faiz indirimi kararına da değinen Bahçeli, Merkez Bankası Para Politikası Kurulunun politika faiz oranını yüzde 24'ten yüzde 19,75'e çekmesinin sevindirici bir gelişme olduğunu söyledi.
Üreten, yatırım yapan, istihdam oluşturan, Türkiye'nin büyümesine destek olan girişimcileri, firmaları, şirketleri, iş alemini faiz baskısından kurtarmak gerektiğini vurgulayan Bahçeli, şunları söyledi:
"Vatandaşlarımızı faiz ve kur baskısından korumak muhakkak sağlanmalıdır. Nitekim faiz çilesine son verilmelidir. Üretim teşvik edilmeli, çarklar dönmeli, fabrika bacaları tütmelidir. Ekonomik saldırı düzenleyenlere bütün imkanlarımızla direnmek mecburidir. Çiftçilerimizin sorunları vardır, halledilmelidir. Esnafımızın şikayetleri vardır, giderilmelidir. Emeklilerimizin, işçilerimizin, memurlarımızın, dar ve orta gelirli insanlarımızın talepleri imkanlar nispetinde karşılanmalıdır."
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.