Ayasofya'da Fetih suresi: Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan tarihi konuşma
İstanbul'un Fethi'nin 567. yıl dönümü kutlamaları coşku ve heyecanla devam ediyor. Ayasofya'da düzenlenen Fetih Şöleni programında Fetih Suresi okundu. Kur'an tilaveti sonrası Cumhurbaşkanı Erdoğan konuştu. Tarihi anlar canlı yayında ekranlara yansıdı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan canlı yayında Fetih Suresi'nin Türkçe meali ile konuşmasına başladı.
Erdoğan, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından Ayasofya'da düzenlenen "Fetih Şöleni" etkinliğine video konferans yöntemiyle katıldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ayasofya'da, Eminönü Yeni Cami İmam Hatibi Ferruh Muştuer tarafından okunan Fetih Suresi'ni dinledi, duaya iştirak etti.
- Ayasofya'da Fetih Suresi okundu
- Hadisle müjdelenen kutlu fethin 567. yıl dönümü
- Çağ açan hükümdar: Fatih Sultan Mehmet
- Fetih coşkusu Ayasofya'da yaşanacak
- Erdoğan: 2053'te gençlerimize ecdatları Fatih'e layık bir Türkiye bırakacağız
- Cumhurbaşkanı Erdoğan fetih kutlamaları dolayısıyla Boğaz'dan geçen tekneleri selamladı
- Ayasofya'da Fetih suresi: Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan tarihi konuşma
- Fetih Suresi Yunan basınını kudurttu: Skandal manşetler atıldı
Konuşmasına besmele ile başlayan Erdoğan, Fetih Suresi'nin Türkçe mealinin bir bölümünü okudu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın okuduğu bölüm şöyle:
"Şüphesiz biz sana apaçık bir fetih verdik. Ta ki Allah, senin geçmiş ve gelecek günahlarını bağışlasın, sana olan nimetini tamamlasın, seni doğru yola iletsin ve Allah sana, şanlı bir zaferle yardım etsin. O, inananların imanlarını kat kat artırmaları için kalplerine huzur ve güven indirendir. Göklerin ve yerin orduları Allah'ındır. Allah, hakkıyla bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir. Bütün bunlar Allah'ın, inanan erkek ve kadınları, içlerinden ırmaklar akan, içinde temelli kalacakları cennetlere koyması, onların kötülüklerini örtmesi içindir. İşte bu, Allah katında büyük bir başarıdır.
Ey Muhammed! Şüphesiz biz seni bir şahit, bir müjdeci ve bir uyarıcı olarak gönderdik. Ey insanlar! Allah'a ve Peygamber'ine inanasınız, ona yardım edesiniz, ona saygı gösteresiniz ve sabah akşam Allah'ı tespih edesiniz diye Peygamber'i gönderdik. Sana biat edenler ancak Allah'a biat etmiş olurlar. Allah'ın eli onların ellerinin üzerindedir. Verdiği sözden dönen kendi aleyhine dönmüş olur. Allah'a verdiği sözü yerine getirene, Allah büyük bir mükafat verecektir. Bedevilerin geri bırakılanları sana, 'Bizi mallarımız ve ailelerimiz alıkoydu; Allah'tan bizim için af dile.' diyecekler. Onlar kalplerinde olmayanı dilleriyle söylerler. De ki: 'Allah, sizin bir zarara uğramanızı dilerse, ona karşı kimin bir şeye gücü yeter? Hayır, Allah, yaptıklarınızdan haberdardır.'
Ey münafıklar! Siz aslında, Peygamber'in ve inananların bir daha ailelerine dönmeyeceklerini sanmıştınız. Bu, sizin gönüllerinize güzel gösterildi de kötü zanda bulundunuz ve helakı hak eden bir kavim oldunuz. Kim Allah'a ve Peygamber'ine inanmazsa bilsin ki, şüphesiz biz, inkarcılar için alevli bir ateş hazırladık. Göklerin ve yerin hükümranlığı Allah'ındır. O, dilediğini bağışlar, dilediğine ceza verir. Allah, çok bağışlayandır, çok merhamet edendir. Allah, size, elde edeceğiniz birçok ganimetler vadetmiştir. Şimdilik bunu size hemen vermiş ve insanların ellerini sizden çekmiştir. Allah, böyle yaptı ki, bunlar müminler için bir delil olsun, sizi de doğru bir bir yola iletsin. Henüz elde edemediğiniz, fakat Allah'ın, ilmiyle kuşattığı başka kazançlar vardır. Allah, her şeye hakkıyla gücü yetendir. İnkar edenler sizinle savaşsalardı, arkalarını dönüp kaçarlar, sonra da ne bir dost ne bir yardımcı bulabilirlerdi. Allah'ın öteden beri işleyip duran kanunu budur. Allah'ın kanununda asla bir değişiklik bulamazsın."
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.