Aşure Günü Ve Muharrem Ayı..
2017 Aşure günü ne zaman? sorusu aşure gününün yaklaşmasıyla merak konusu oluyor. Aşure günü,
Muharrem ayının 10.gününe denk gelmektedir. Peki aşure orucu ne zaman başlayacak? İşte aşure günü başlangıcı, aşure orucu tutma günleri ve muharrem orucunun fazileti...
Muharrem ayı içerisinde yer alan Aşure günü ne zaman? Aşure gününe sayılı günler kaldı. Muharrem ayı içerisinde tutulacak olan oruç günleri de merak konusu oluyor. Peygamberimiz Efendimiz (s.a.v.) veda hutbesinde Muharrem ayı ile ilgili sözleri Buhari ve Müslüm'de şöyle geçer: "İşte zaman, hakikaten Allah Teâlâ’nın gökleri ve yeri yarattığı günkü durumu gibi bir devre girdi: Yıl on iki aydır. Bunlardan dördü haramdır ki; üçü birbirinin ardında Zilkade, Zilhicce, Muharrem, biri de Cumâdâ ile Şa’ban arasındaki Receb’dir.” (Buhârî, Tesîru Süre 9, 8; V, 204; Müslim, Kasâme, 29; II, 1305)
Aşure günü ne zaman?
Aşure günü 30 Eylül -1 Ekim 2017 tarihleri arasındadır.
Muharrem ayının önemi nedir?
Her dinin, milletin kutsal veya diğer zaman dilimlerinden farklı kabul ettiği, kendine özgü belirli gün ya da ayları vardır. Yüce dinimiz İslâm’da da bu tür gün, gece ve aylar vardır. Şüphesiz insan için en değerli mefhumlardan birisi de zamandır. Çünkü her şey zaman içinde var olmakta, gelişmekte ve yine zaman içinde yok olmaktadır. İnsan hayatında önemli bir yere sahip olan ilim, amel, servet ve diğer bir çok değer, zaman içinde elde edilebilmektedir. Zamanı, gerektiği şekilde değerlendirebilenler hem dünyada hem de âhirette huzuru yakalayacaklardır.
Zira Kur’an-ı Kerim’de zamanın öneminin bir sûre ile vurgulanması gerçekten anlamlıdır:
“Andolsun asra ki, insan gerçekten ziyan içindedir...” (Asr, 1) âyetinde yer alan “Asr” kelimesinin, zaman anlamında kullanıldığı müfessirlerin çoğunluğu tarafından ifade edilmiştir. (Yazır, IX, 6067) Bu âyet, zamanın önemine işaret etmektedir.
Sevgili Peygamberimiz de; “İki nimet vardır ki, insanların çoğu bunların değerinden habersizdirler. Bunlar, sağlık ve boş zamandır.” (Buhâri, Rikâk, 1; VII, 170) buyurmak suretiyle, zamanın ve sağlığın önemine dikkat çekmiştir.
Aşûre günü (On Muharrem) nedir?
Bilindiği üzere Hz. Peygamber (s.a.s.) Medine’ye hicret ettiğinde, orada Arap halkla birlikte yaşayan Yahudiler vardı. İşte bu Yahudiler, Hz. Musa ile İsrail oğullarının, Firavunun zulmünden Aşûre günü kurtulduğunu söyleyen Yahudileri, Hz. Peygamber yalanlamamış ve hatta bu yönde olumlu bir tavır sergilemiştir. Bunun yanı sıra tüm Samî dinlerde özel bir yere sahip görünen aşûre günü, Cahiliyye Araplarınca da önemli kabul edilmiştir. Hatta Resûl-i Ekrem’in de peygamberlik öncesi ve sonrası dönemde, bir süre bu günde oruç tuttuğuna dair rivayetlere de rastlanır. Medine döneminde bu orucu Müslümanlara tavsiye ettiği bilinen bir husustur. (Buhârî, Savm, 69; II, 250; Tirmizi, Savm, 50; III, 128)
İbni Abbas’ın şöyle dediği rivayet edilmiştir: “Hz. Peygamber Medine’ye geldiğinde, Yahudilerin Aşûre günü oruç tuttuklarını gördü. “Bu nedir?” diye sordu. “Bu hayırlı bir gündür. Bu, Allah’ın İsrail oğullarını düşmanlarından kurtardığı, bu sebeple de Musa’nın oruç tuttuğu gündür” dediler. Bunun üzerine Hz. Peygamber (s.a.s.), “Ben Musa’ya sizden daha lâyığım.” buyurdu ve hem kendisi bu günde oruç tuttu, hem de başkalarına oruç tutmalarını emretti.” (Buhârî,Savm, 69; II, 251; Müslim, Savm, 127; I, 795)
Aşure günü oruç tutulur mu?
Hz. Peygamber, Aşûre günü oruç tutmayı teşvik etti ve şöyle buyurdu:
“Aşûre günü orucunun, bir önceki yılın günahlarına keffaret olmasını Allah’tan umarım.” (Tirmizi, Savm, 48; III, 126)
Ramazan ayı ve aşûre günü
Aşûre günü oruç tutulması uygulaması, Ramazan orucunun farz kılınmasına kadar devam etti.
“Ey iman edenler! Allah’a karşı gelmekten sakınmanız için oruç, sizden öncekilere olduğu gibi size de farz kılındı.” (Bakara, 183) âyeti inince, Aşûre orucu isteğe bağlı hâle geldi.
Hz. Aişe bunu şöyle anlatıyor:
“Resûlullah (s.a.s.), Aşûre günü oruç tutulmasını emretti. Ramazan orucu farz kılınınca, dileyen Aşûre günü oruç tuttu, dileyen tutmadı.” (Buhârî, Savm, 69; II, 250)
Aynı konuda yine Hz. Aişe’den gelen diğer rivayet de şöyledir:
“Ramazan orucu farz kılınmadan önce (Kureyşliler) Aşûre günü oruç tutarlardı. Aşûre günü, Kâbe’nin örtüsünün değiştirildiği gündü. Allah Teâlâ Ramazan orucunu farz kılınca Resûlullah (s.a.s.), ‘Dileyen Aşûre günü oruç tutsun, tutmak istemeyen de tutmasın’ dedi.” (Ahmed, VI, 244)
Hz. Peygamber (s.a.s.) Muharrem ayının 9, 10 ve 11. günlerinde oruç tutmayı ashabına tavsiye etmiştir. Bir hadis-i şerifte şöyle buyurulmuştur:
Resûlullah (s.a.s.) Aşûre günü oruç tutunca kendisine; “Ey Allah’ın Resûlü, bu gün, Yahudilerin ve Hıristiyanların hürmet gösterdikleri bir gündür.” dediler. Bunun üzerine Resûlullah, “Gelecek yıl inşallah Muharremin dokuzuncu gününde de oruç tutacağız” dedi. Ertesi yıla ulaşamadan Resûlullah vefat etti. (Müslim, Sıyâm, 133; I, 797-798)
Peygamber Efendimiz Muharrem orucuyla ilgili olarak şöyle buyuruyor:
“Ramazan ayından sonra tutulan oruçların en hayırlısı, Allah’a izafetle (Allah’ın ayı denilerek) şereflendirilen Muharrem ayında tutulan oruçtur. Farz namazlardan sonra en faziletli namaz ise, geceleyin kılınan namazdır.” (Müslim, Sıyâm, 202; I, 821)
Peygamberimiz, bir başka hadiste de, Aşûra günü'nde tutulan orucun, bir yıl önce işlenen hata ve günahların bağışlanmasına vesile olacağını müjdelemiştir. (Tirmizi,Savm, 48; III, 126) Ancak, Hz. Peygamberin bildirdiğine göre yalnızca Aşûra günü değil, Muharremin 9, 10 ve 11. günlerinde oruç tutulması tavsiye edilmiştir. (Müslim, Sıyâm, 38, I, 821)
Aşûre günü oruç tutmanın fazileti nedir?
Aşûre günü oruç tutmanın faziletine ilişkin sahih hadisler bulunmasına karşılık, o günde hububat karışımı aş (aşûre) pişirmek, sadaka vermek, mescitleri ziyaret etmek ve kurban kesmek gibi fiiller hakkında sahih habere rastlanmamaktadır. (Yavuz, Yusuf Şevki, “Aşûra”, DİA, IV, 25) Bununla birlikte, Müslüman Türklerin dinî halk geleneğinde önemli bir yer tutan aşûre, aynı zamanda Muharremin onuncu günü başlamak üzere, daha sonraki günlerde de özel merasimle pişirilip dağıtılan tatlıya isim olmuş ve sosyal dayanışmaya önemli katkılarda bulunmuştur. Çok eskiden beri devam eden aşûre aşı, Osmanlılar döneminde sarayda da pişirilmiş, “aşûre testisi” adı verilen özel kaplarla da saray dairelerine ve halka birkaç gün süreyle dağıtılmıştır.
Aşûre gününde meydana gelen diğer tarihi olaylar
Aşûre günü adı verilen 10 Muharrem gününde meydana geldiği rivayet edilen diğer bazı önemli olayları da kısaca şöyle sıralamak mümkündür:
a. Rivayete göre, Hz. Nuh’un gemisi Tufandan kurtulup, Cûdî dağına Aşûre günü oturmuştur. Bilindiği üzere, Hz.Nuh, Allah’ın emri üzerine kendine inananları yaptığı bir gemiye bindirmiş, tufan gerçekleşince, inanmayanlar suda boğularak helak olmuşlardı. (Hûd, 25-43)
b. Hz. Ademin tövbesinin kabul edilmesi,
c. Hz. İbrahim’in, Nemrut’un ateşinden kurtulması,
d. Hz. Yakub’un oğlu Yusuf’a kavuşması,
e. Hz. Musa ve İsrail oğullarının Firavunun zulmünden kurtulmaları, 10 Muharrem (Aşûre) günü gerçekleştiği rivayet edilen olaylar arasındadır.
Haber 7
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.