Aşırı sıcak ve susuzluk böbrek yetmezliğini tetikliyor
Gazi Üniversitesi Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Kadiye Altok, artan yaz sıcaklarıyla ilgili uyarılarda bulunarak, 'Akut böbrek yetmezliği, kalp hastalığı, yüksek tansiyonu olan kronik hastalar yeteri kadar sıvı almazlarsa böbrek yetmezliği yaşayabilir' dedi.
Yaz aylarında artan sıcakların kendini göstermeye başladığı bu günlerde dikkat edilmesi gereken en önemli konuların başında sıvı kaybı yer alıyor. Vücudun en çalışkan organlarından biri olan böbrekler, sıvı kaybından çok fazla etkileniyor. Sıcakların ve yanlış beslenmenin etkisiyle vücut susuz kaldığında böbrek yetmezliğine kadar gidebilen durumlar oluşabiliyor. Gazi Üniversitesi Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Kadriye Altok, yaz sıcaklarında böbrek sağlığını korumanın yollarını anlattı.
"BÖBREK YETMEZLİĞİ HASTALARINDA ARTIŞ YAŞANIYOR"
İç Hastalıkları ve Nefroloji Uzmanı Prof. Dr. Altok, yaz sıcaklarının artmasıyla acil servise başvuran hastalarda artış yaşandığını belirtti. Özellikle aşırı sıcaklar nedeniyle vücuttan sıvı kaybı ile yeterince sıvı almayan çocuklar ve yaşlılarda artış olduğunu vurgulayan Altok, böbrek yetmezliği vakalarında da artış yaşandığına dikkat çekti.
Gazi Ünivesitesi Hastanesi Acil Servisi'nde şu anda gözlem altında tutulan hastaların dördünde böbrek yetmezliği olduğunu bildiren Altok, "Bu hastaların bir kısmında altta yatan başka hastalıklar da mevcut. Özellikle böyle durumlarda semptomlar daha da şiddetlenir. Yeterince sıvı almayan ve sıcağa maruz kalan hastalarda önemli organ yetmezlikleri ortaya çıkabilir" dedi.
Altok, aşırı sıvı kaybının özellikle akut böbrek yetmezliği, kalp hastalığı, yüksek tansiyonu olan kronik hastalarda yeteri kadar sıvı almamaları durumunda böbrek yetmezliğine neden olduğunu söyledi. Bu tür hastaların halsizlik, bitkinlik, bulantı, yorgunluk hissettiğini ve tansiyonlarının düşebildiğini dile getiren Altok, "Hastalar genellikle böyle yoğun şikayet halinde acil servise gelmeye başlıyor. Böbrek yetmezliğini tetkikler sonucunda tespit ediyoruz" ifadelerini kullandı.
"GÜNDE EN AZ YARIM LİTE İDRAR ÇIKARILMASI LAZIM"
Sıvı kaybıyla beraber vücuttan "elektrolit" denilen bazı elementlerin de kaybolduğunu belirten Altok, "Hastalar geldiklerinde başlıca semptomları, idrarları olmuyor, idrar miktarında azalma oluyor ama hastaların vücuttan toksik maddelerin atılabilmesi için günde en az yarım litre idrar çıkarması lazım. Bunu yapamadıkları için vücutta toksik maddeler birikmeye başlıyor. Biz hastalara sıvı tedavisi veriyoruz, ağızdan ya da daha çok damar yoluyla serum veriyoruz, eksik elementler varsa onları tamamlıyoruz. Hastanın durumu genellikle düzeliyor, tamamen normale dönenler var ama kalıcı böbrek fonksiyonu bozukluğu olabilenler de oluyor" diye konuştu.
"SUDAN ZENGİN MEYVELERDEN FAYDALANIN"
Altok, sıcak havalarda öncelikle sıcaktan korunarak serin ortamlarda kalmaya çalışmak gerektiğini vurguladı. Güneşin fazla olduğu zamanlarda dışarı hiç çıkmamak gerektiği uyarısında bulunan Altok, "İçeride ortam sıcaksa özellikle arabalarda yaşlıları, çocukları bekletmemekte fayda var. Bol sıvı almamız gerekiyor, en iyisi su. Gazlı, alkollü içecekler, kafein içerenler tercih edilmemeli. Sudan zengin meyvelerden faydalanılabilir. En güzel içecek su, ayran, soda olabilir" dedi.
"EN ÖNEMLİSİ BOL VE YETERİ KADAR SIVI ALMAK"
Sıvı kaybında daha duyarlı olan böbrek hastaları için tavsiyelerde bulunan Altok, "Böbrek hastalarının böbrek fonksiyonları çok çabuk bozulabilir. Yeterince sıvı alacaklar, tansiyonlarını iyi kontrol edecekler, sıcağa çok maruz kalmayacaklar, ilaçlarını düzenli kullanacaklar. Eğer idrar söktürücü ilaç kullanıyorlarsa bu sıvı kaybını daha da artırır, onlara özen gösterecekler, belki sıcak havalarda idrar söktürücülere ara verme ihtiyacı olabilir. Kendilerini kötü hissettiklerinde mutlaka doktora başvurmalılar. En önemlisi bol ve yeteri kadar sıvı almak" şeklinde konuştu.
Altok, aşırı sıcağa maruz kalınması halinde tahmin edilemeyecek kadar, günde vücuttan terleme ve solunum yoluyla 1 litreyi geçen sıvı kaybı olduğunu vurguladı. Günde en az 2 litre sıvı alınması gerektiğini kaydetti.
"FAZLA SIVI ALMAK TEHLİKELİ"
İhtiyaçtan fazla sıvı almanın tehlikelerini anlatan Altok, "Günde 6-7 litre sıvı almak bizim önerdiğimiz bir şey değil çok özel durumlar hariç olmak üzere yani böbrek yetmezliğinin erken düzelme evresinde çok idrar çıkarır hastalar, o dönemde ne kadar çıkarırlarsa o kadar almasını öneriyoruz.
Litrelerce sıvı alınınca böbrekler yoruluyor çünkü böbreklerimiz günde 180 litre sıvı filtre ediyor. Toksik maddeleri vücuttan uzaklaştırmak için, yine ilaçların büyük kısmı böbrek aracılığıyla atılıyor. Sıvıyı çok artırırlarsa bu sefer 'hiperfilitrasyon' dediğimiz böbreklerin yorulması söz konusu olabilir. Bunu da çok önermiyoruz, abartmamak lazım" açıklamasında bulundu.
"KURU CİLT VE GÖZALTI ÇUKURLARI CİDDİ SORUN BELİRTİSİ"
Kendine kendi sıvı almayı unutan çocukların ve yaşlı hastaların özellikle risk grubu olduğunu işaret eden Altok, alınması gereken tedbirleri şöyle sıraladı:
"Onların önüne mutlaka su koyalım. Aralıklı olarak gündüz saatlerinde su almalarını sağlayalım ve fark edersek ki gözleri, ciltleri kuruyor, göz çukurları içeri doğru kaçmış, bu ciddi bir sorun belirtisi olabilir. Mutlaka hastaneye başvurmak lazım. Bir de bu dönemlerde besin zehirlenmesi, bulantı, kusma, yiyeceklerin açıkta kalmasıyla sıvıyı ağızdan alamadığımız durumlar olabilir. Böyle bir durum varsa derhal acil servislere başvurmak lazım. Çünkü ağızdan da sıvı alamazsa bulantısı, kusması, ishali olan bireyler mutlaka böbrek ve tüm organ fonksiyonları etkilenir, o durumlarda damardan sıvı verme ihtiyacı olur. Böyle hastaları çok vakit kaybetmeden acil servise getirmek lazım."
İHA
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.