Asım Yapıcı: ‘Sahur Nidası..’
Evet, burada kuru hamasetle vatan kurtarmanın, sabahtan akşama eleştiri yapmanın, milliyetçi, İslamcı ya da ahlakçı söylemleri tekerleme gibi saydırmanın pek bir anlam içermediği; her ferdin vazife şuuruyla vatanın, milletin, ümmetin ve dini mübini İslamın yücelmesi / yüceltilmesi için eylemde bulunması ve hareket halinde olması gerektiği vurgulanıyor.
"Aslolan söz değil temsil ve eylemdir." diyen de Aliya değil miydi?
En tehlikeli kişiler; "dili olan ancak kalbi olmayanlardır" şeklinde muhteşem bir tespit yapıyor Haris el-Muhasibi.
Şükür, sahurda midemiz doldu. Hamdü senalar olsun rızkımızı veren Allah'a.
Peki kalbimiz, aklımız ve bilincimiz ne durumda? Onlar nasıl beslenecek?
Beslenmeden hareket edebilmek mümkün mü?
Akıl ve kalp hareket etmezse ne kalır geride, doymak bilmeyen hırslarıyla emmare nefsten başka.
Okumayan, sadece kulaktan dolma bilgilerle din, tarih, siyaset, sosyoloji, psikoloji vb. alanlarda allame kesilen bir toplumun eylem ve hareketi nasıl bir vatanseverliktir?
Ayda bir tane bile kitap okuyamayan bir toplumun kaygı duyarım akıbetinden.
İster mecaz ister gerçek anlamıyla söyleyelim:
Merhaba ey kitapsız toplum!
Hayırlı sahurlar ey düşünmeyen yurdum insanı!
Günaydın ey günün aydınlığını bile kendinden bilen narsist kardeşim.
Sana da iyi uykular ey kalbim! Müsterih ol, yarınlar senindir.
Ey iğfal ve işgal edilmiş aklım! Bu halinle harikasın.
Ey Fatiha bekleyen mevta! Lütfen sen de bize bir Fatiha yolla da ödeşelim, herşeyin alınıp satıldığı dünyada.
Kızma bize ey Rasül. Ne yapalım çağımız böyle .
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.