Anayasa Mahkemesi'nden CHP'ye laiklik dersi

Anayasa Mahkemesi'nden CHP'ye laiklik dersi
Kamuoyunda 4+4+4 olarak bilinen kanunun bazı hükümlerinin iptal istemini reddeden Anayasa Mahkemesi'nin gerekçeli kararı, Resmi Gazete'de yayımlandı.Kamuoyunda...


Kamuoyunda 4+4+4 olarak bilinen kanunun bazı hükümlerinin iptal istemini reddeden Anayasa Mahkemesi'nin gerekçeli kararı, Resmi Gazete'de yayımlandı.

Kamuoyunda 4+4+4 olarak bilinen kanunun bazı hükümlerinin iptal istemini reddeden Anayasa Mahkemesi'nin gerekçeli kararı, Resmi Gazete'de yayımlandı.

Mahkeme, laiklik ilkesi iddiasıyla "Kur'an-ı Kerim" ve "Hz. Peygamberimizin Hayatı" derslerinin, ortaokul ve liselerde isteğe bağlı seçmeli ders olarak okutulmasını öngören kuralın iptalini isteyen CHP'ye laiklik dersi verdi. Laiklik ilkesinin, din ve vicdan özgürlüğünün güvencesi olduğu vurgulanan gerekçede şunlar kaydedildi:

İNANÇLARIN ÖĞRENMESİNİ SAĞLAR

* Laik devlet, resmi bir dine sahip olmayan, din ve inançlar karşısında eşit mesafede duran, bireylerin dini inançlarını barış içerisinde serbestçe öğrenebilecekleri ve yaşayabilecekleri bir hukuki düzeni tesis eden, din ve vicdan hürriyetini güvence altına alan devlettir.

* Devlet, din ve vicdan özgürlüğünün gerçekleşebileceği ortamı hazırlamak için gerekli önlemleri almak zorundadır.

* İnsan haklarına ilişkin milletlerarası antlaşmalarda da korunan din ve vicdan hürriyeti bireyin manevi gelişimine hizmet eden temel hak ve hürriyetlerin başında gelir.

BATIDA DİN EĞİTİMİ VAR

* Laiklik ilkesi, doğup geliştiği Batı'da, dinin toplumsal ve kamusal alandan tamamen dışlanması sonucunu doğurmamış, dini ihtiyaçların karşılanmasına yönelik devlet politikalarını beraberinde getirmiştir.

Devlet okullarında ve özel okullarda öğrencilere din eğitim ve öğretiminin verilmesi bu politikaların başında gelmektedir.

* AİHM'in tespitlerine göre, Avrupa Konseyine üye inceleme konusu 46 ülkeden 43'ü devlet okullarında öğrencilere din dersleri sunmaktadır.

* Bireylerin devlet kurumları dışında din eğitim ve öğretimi alabilecekleri kurumsal alternatiflerinin bulunmadığı gerçeği, laikliğin devlete yüklediği anlaşılır ve önemli hale getirmektedir.

AİDİYET DEĞİL KUTSALA SAYGI

*Kanun koyucunun, "Hz. Peygamberimizin Hayatı" ismini tercih etmesi, zorunlu olarak İslam dini ile devlet arasında bir aidiyet ilişkisi doğurmaz. O dinin mensuplarının kutsallarına saygıyı ifade eder.

* Kişilere din ve vicdan özgürlüğü alanında seçenekler sunan, toplumu oluşturan bireylerin bu alandaki yaygın ve müşterek ihtiyaçlarının karşılanmasını kolaylaştıran tedbir ve uygulamalar laiklik ilkesine aykırı görülemez.

Nitekim hemen her ülkenin din eğitim ve öğretimi, hakim dine belli bir ağırlık vermekte, diğer dinler karşısında çoğunluk dininin mensuplarına bazı öncelikler tanımaktadır.

*AİHM de objektif ve gerekli olduğu takdirde bu farklı muamelenin Sözleşmeye aykırılık teşkil etmeyeceğini belirtmiştir.

BUGÜN GAZETESİ

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.