'Anadolu liselerinin niteliği artırılmalıdır'
TBMM
CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, TBMM'de düzenlediği basın toplantısına 2017-2018 eğitim öğretim yılının sancılı ve sıkıntılı bir şekilde başladığını belirterek, öğrenci ve öğretmenlere başarılar diledi.
Eğitim alanında AK Parti döneminde 6 bakan ve iki müfredat değişikliği yapıldığını anımsatan Altay, "Kendi çocuklarını eğitimde denek olarak kullanan dünyadaki tek ülkeyiz." ifadesini kullandı.
Altay eğitimin; eğitime erişim, seviye farklılığı, nitelik, güven ve başarı, öğretmen yeterliliği, fiziki kapasite ile ekipman ve donanım sorunları bulunduğunu savundu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın TEOG'un kaldırılmasına yönelik sözleri ve ardından yapılan açıklamalara değinen Altay, şunları söyledi:
"AK Parti Genel Başkanı Cumhurbaşkanı; 'Başbakan'a söylerim TEOG kalkar' dedi. Padişah fermanı gibi. Kendi getirdikleri uygulamayı, şimdi kendileri sonlandıracaklar. Türkiye'de yapılması gereken eğitimin temel sorunlarının ortadan kaldırılmasıdır. Bütün okullarda nicelik ve nitelik eşitliği sağlanmadan hiçbir eğitim sorunu çözülemez."
İktidarın, muhalefetin eğitim politikalarına ilişkin uyarılarına kulak vermesi gerektiğine işaret eden Engin Altay, "Biz diyoruz ki sınavsız girilen genel liseler tekrar açılmalıdır. Anadolu liselerinin niteliği artırılmalıdır. Sınav sadece fen liseleri, sosyal bilimler, mesleki ve teknik liseler ile niteliği artırılmış anadolu liseleri için toplu ya da ayrı ayrı yapılabilir. Ama her velinin çocuğunu evine en yakın genel liseye gönderme hakkı mutlaka sağlanmalıdır. Sınava giremeyen veya girmeyen öğrenciler, adrese dayalı geçiş sistemi ile genel liseye yerleştirilir." diye konuştu.
"Atatürk'ü milletin kalbinden kazıyamazsın"
Altay, AK Parti'nin eğitim politikalarını bilimsellikten uzak, dogmatik bir sistem üzerine inşa ettiğini, eğitimli insanlardan korktuğunu ileri sürdü.
Müfredat tartışmalarına değinen Altay, "Milli Eğitim Bakanlığından, ders kitaplarından Atatürk'ü kazısan bile bu milletin kalbinden ve gönlünden kazıyamazsın. Atatürk'le uğraşma, yanarsın." dedi.
"Barzani'yi AK Parti kurultayına niye çağırdınız?"
Irak Kürt Bölgesel Yönetimi'nin (IKBY) 25 Eylül'de yapmayı planladığı bağımsızlık referandumuna ilişkin de açıklamalarda bulunan Altay, şunları söyledi:
"Irak'ta gelinen süreç; AK Parti'nin 10 yıllık bölge politikalarının sonucudur. Be referandumun sponsoru da AK Parti'dir. Irak'ta merkezi yönetimle bölgesel yönetim arasında yapılmış bir anlaşma var. Petrol gelirlerinin nasıl taksim edileceği ortada. Türkiye merkezi yönetimin uyarısına rağmen yıllardır Barzani'den petrol alıp parayı Barzani'ye verdi mi, vermedi mi? Barzani'nin bu noktaya gelmesi AK Parti politikalarının sonucudur. Yapılırsa bu referandumun sponsoru AK Parti'dir. Şimdi tepesine çökmekle tehdit ettiğiniz Barzani'yi AK Parti kurultayına niye çağırdınız, ne sıfatla çağırdınız? Seçim vardı, size oy lazımdı, öyle mi? Ayıp. Türkiye'nin geleceği, güvenliği 3-5 oya satılamaz."
Altay, CHP'nin Irak'ın toprak bütünlüğünden yana olduğunu, bölge barışına hizmet etmeyen her adımı, temkinli ve tedbirle karşılayacaklarını dile getirdi.
"Adil Öksüz'le ilintili birisini başkan yapmak neyin nesi?"
Diyanet İşleri Başkanlığı'na Ali Erbaş'ın atanmasını eleştiren Altay, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ali Erbaş, Adil Öksüz'ün doktora tezi savunmasında jüri üyesi. FETÖ'nün Kültürler Arası Diyalog Platformunda da yönetim kurulu üyesi olduğu ortaya çıktı. Erdoğan'ın FETÖ'ye zeytin dalı uzatmasının ilk örneği bu değil. Bu gördüğümüz manzarada insanın aklına şu geliyor; 'Sen gel benle uğraşma, ben de seninle uğraşmayayım mı' demek istiyor. Bu Adil Öksüz 15 Temmuz hain kalkışmasının koordinatörü değil mi? Şimdi Adil Öksüz'le ilintili birisini, yakın birisini Diyanet İşleri Başkanı yapmak neyin nesi? Mehmet Dişli, darbe girişiminin 3 numaralı adamı. Kardeşini saraya başdanışman yapıyorsun. "
"Meclise oda yapmak zor iş değil"
Açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Altay, Silopi-Habur bölgesinde tatbikat başlatıldığının hatırlatılması üzerine ise Türkiye'nin belli reflekslerde bulunmasının doğal olduğunu söyledi.
Altay, İdlib ve bu bölgedeki olumsuzluklara da işaret ederek, Türkiye'nin İdlib odaklı tedbirleri almak zorunda olduğunu dile getirdi.
Engin Altay, sayılarının 600'e çıkması üzerine milletvekillerine, Meclis kampüsü dışında büro kiralamaları için maddi kaynak ayrılacağı yönündeki haberlerle ilgili soruyu yanıtlarken de "Bu Meclise oda yapmak zor iş değil. Milletvekillerinin bir kısmı burada, diğerleri dışarıda; doğru değil. Ben Meclis Başkanlık Divanının böyle bir kararı olduğunu da zannetmiyorum. Bir aklı evvel bunu söylemiştir. Bu da basına düşmüştür." dedi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.