Allah aşkına söyleyin, ne olacak bu Suriye Devrimi’nin hali?

Kobani IŞİD’in eline düşmesin diye PKK bağlantılı PYD’ye bir şekilde yardım elini uzatan hükümetin Mari’de IŞİD’i durdurarak Halep’i korumak için canlarını dişlerine takarak savaşan Ahrar-ı Şam ve diğer devrimci grupları yalnız bırakması dikkat çekiyor.

‘IŞİD’e karşı savaşan velev ki PKK olsun, sonuna kadar desteklenmelidir’ diyen kimi ‘İslamcıların’ veya ‘İslamcı kökenlilerin’ bu hoşgörüyü mutedil İslami gruplardan esirgemeleri de dikkat çekiyor.

Ne istiyorlar?

Devrimcilerin kontrolündeki Kuzey Halep’e IŞİD girsin ve haykırıp haykırıp kelle kessin…

Yüzbinlerce Suriyeli daha Türkiye sınırına dayansın…

ABD destekli PYD orada da cepheye sürülerek yeni bir Kobani mitosu üzerinden PKK’ya psikolojik mevzi kazandırılsın…

IŞİD Halep’in de içine tükürdükten sonra ‘dersini alıp’ İdilib’e yönelsin ve orada Esed-Hamaney rejimine ağır darbeler indiren Fetih Ordusu’nu arkadan vursun…

Bunu mu istiyorlar?

Bunu istemiyorlarsa ne istiyorlar?

Esed, PKK, Hamaney/Süleymani yandaşı çevreler bir yana, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Başbakan Davutoğlu’nun ve AK Parti’nin, genelde Suriye Devrimi’ni ve özelde Mari direnişini zafere ulaştırmak için tam olarak ne yapılması gerektiğini düşündüklerini, neyi niye yaptıklarını ve daha da önemlisi neyi niye yapmadıklarını sarih bir şekilde izah etmeleri gerekmiyor mu?

Kamuoyuna değil, kendi kendilerine izah etmeye çalışsınlar bunu. Akıllarına ve vicdanlarına güveniyoruz. Tatminkâr bir izah bulamayacaklarından eminiz. Bunu görmelerini, devrimi doğru dürüst desteklemekten geri duruşlarının nelere mal olduğunu ve daha nelere mal olabileceğini idrak etmelerini diliyoruz.

ABD’yi, şunu bunu bekleyerek Suriye Devrimi’nin yakaladığı nice can alıcı fırsatın heba olmasına yol açtılar.

Yeter artık!

Vallahi yeter!

Ölüyoruz yahu!

DİRİLİŞ POSTASI