Ahmet Davutoğlu 'Açık Görüş'te soruları cevapladı!

Ahmet Davutoğlu 'Açık Görüş'te soruları cevapladı!
Seçimden önce tezgahlanan çirkin oyun ve gizli toplantının servis edilmesiyle ilgili ayrıntılar... Ulusal güvenlik tehdidi, paralel yapı ve atılacak adımlar......

Seçimden önce tezgahlanan çirkin oyun ve gizli toplantının servis edilmesiyle ilgili ayrıntılar... Ulusal güvenlik tehdidi, paralel yapı ve atılacak adımlar... Mısır, Suriye, Ukrayna ve daha fazlasını Murat Çiçek, Yaşar Taşkın Koç ve Abdülkadir Selvi sordu, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu cevapladı.


Ahmet Davutoğlu konuşmasından satır başları:

HALK SİYASET DIŞI AKTÖRLERİN SİYASETE KARIŞMASINI İSTEMİYOR

Seçimlerde halk şunu söyledi: Siyaset dışı aktörler siyasete karışmasınlar. Halk ?siyasetin kararını ben belirliyorsam, sen benim adıma hiçbir yeri adres gösteremezsin, o adresi ben bilirim, haddini bil. Sen darbe yapabilirsin ama benim oyumu belirleyemezsin? dedi. Halkın huzuruna gelmeden ?ben Türkiye?de bürokraside egemen olayım? bu olmuyor. Herkesin bu dersi alması lazım. Artık bir daha ister sivil, ister bürokratik görünümlü olsun, kimse seçim öncesi manipülasyonlarla bu halkın iradesinin şekillenemeyeceğini görmüş olması lazım.

AK PARTİ KUTUPLAŞTIRMIYOR, KİTLELERİ BÜTÜNLEŞTİRİYOR

Türkiye?nin kaderi şuanda AK Parti ile paralel seyrediyor. Bunu bir partizanca, kendi partisine indirgiyor gibi kanaate sahip olunmaması lazım. Bunu sosyopolitik bir analiz çerçevesinde söylüyorum. CHP Türkiye?nin birçok ilinde ortada yok. Bakıyorsunuz muhalefetin oyları bir yerlere temerküz etmiş. AK Parti?ye bakıyorsunuz bütün Türkiye?ye yayılmış Bu mesaj şudur: Deniyor ki AK Parti kutuplaştırıyor. Bir de şöyle düşünün: Varsayalım ki AK Parti denklemde yok. Bütün Güneydoğu?nda BDP, Orta Anadolu?da MHP, kıyıda da CHP hakim. Bu ne biliyor musunuz? Maalesef bu Irak siyaseti gibi siyaset olur. Irak?taki gibi bir yerde etno-kültürel ağırlıklı, bir yerde bir etno-kültürel ağırlıklı, bir yerde bir mezhep ya da başka şey ağırlıklı, bir bakarsınız Türkiye siyaseti birleştirici bir siyaset olmaktan çıkar. İşte Kürtlerin olduğu yerlerde belli bir parti, Türklerin olduğu yerlerde belli bir parti, şu mezhebin ya da bu mezhebin ağırlığı olduğu yerlerde şu veya şu parti dediğiniz anda Türk siyaseti , Türk demokrasisi büyük darbe yer. Irak ve bazı ülkelerde görülen etno-kültürel mezhebi parçalanmayı Türk siyaseti yansıtmıyorsa bu AK Parti sayesindedir. AK Parti kutuplaştırmıyor. AK Parti normalde farklı tercih yapacak olan kitleleri tek bir siyasi tercih altında bütünleştiriyor.

ESAS KUTUPLAŞTIRAN SİYASET?

Birileri aylarca Başbakanımızın sert üslubu olduğu iddiasıyla ?kutuplaştırıyor? deniyor. Neyi kutuplaştırıyor? Bakın bütün Türkiye?yi, Hakkari?den Edirne?ye kadar ziyaret etmiş başka siyasi lider var mı? Ses kısıklığına rağmen? Ama siz bir yerlere gidemiyorsunuz, hem milliyetçiyim ya da ulusalcıyım diyeceksiniz ama Türkiye?nin bir bölgesine gidip bir iddia üretemeyeceksiniz. Hatta söyleyecek cesareti bulamayacaksınız. Esas kutuplaştıran siyaset bu. Bunların sorgulanması lazım.

AK PARTİ KARŞITI KOALİSYON ETNO-KÜLTÜREL BİR KOALİSYON OLUR

Şimdi AK Parti?nin olmaması durumunda her türlü koalisyon ihtimali siyasi bir koalisyon olmayacak. etno-kültürel bir koalisyon olacak. Bu bazen laiklik, milliyetçilik, dindarlık ekseninde bir de görünmeyen o sivil siyaset aktör de koalisyonun bir parçası olacak. Yani dörtlü bir koalisyon? Peki bu nasıl bir Türkiye tablosu ortaya çıkartır? Bunun çıkartacağı parçalanmanın toplumsal sonuçlar doğuracağının hesap ediyor musunuz? Bunu sormak lazım. Hala AK Parti bu kadar oy almış, biz kutuplaştırmış oluyoruz.

30 MART?IN AMACI AK PARTİ?NİN SİYASİ OMURGASINI KIRMAKTI

30 Mart?ta eğer bir siyasi bir manipülasyon var ise, ki var bu planda omurganın kırılması hesap ediliyordu. ?Öyle bir kıralım ki bu omurgayı tekrar toparlanamasın, felç haline gelsin.? Yoksa varsa yolsuzluk iddiaları tek tek çıkartın bunu belli zamanlara yayın neyse yani ne zaman olduysa biz de tepki gösterelim. Burada mefluç hale getirmeye çalışıyorlar. AK Parti?yi felç haline getirmek istiyorlar. 30 Mart?ta diyelim yüzde 30?lara düşseydi AK Parti bu niteliğini kaybedip siyaseten mefluç, felç olmuş hale düşürülecekti. Mesele buydu. Ve kurumsallaşma durdurulacaktı. Yani bu siyasi iddiadan uzaklaştırılıp, var olmaya çalışan bir parti haline getirilmeye çalışılacaktı. Var olmaya çalışan bir parti pazarlık yapmaya başlar. O zaman da masaya kendi kartlarını açmaya başlayacaklar. Hesap buydu. En önemlisi AK Parti?nin iki hususiyetini koruması.

1-Siyasi omurga niteliği? Bu omurgayı kırdırtmayız. Bu omurgayı kırmak isteyenler varsa, AK Parti?yi deforme edip, Özal sonrası ANAP gibi kontrol edilebilir bir siyasi entite haline getirmeyi düşünenler varsa 30 Mart onlara cevap verdi. Dedi ki; ?ben bu siyasi omurganın kırılmasına izin vermem.?

2-İkincisi de kurumsallaşma. Bundan sonra bizim görevimiz AK Parti?nin gittikçe güçlenen bir kurumsallaşma ile bütün bu etno-kültürel bütünleşmeyi, her türlü bütünleşmeyi sığacak şekilde AK Parti?yi bu milletin siyasi omurgası halinde kurumsallaştırmamız lazım.

BİRİLERİNİN KULAĞINA ?AK PARTİ KAPATILACAK?, ?ERDOĞAN TASFİYE EDİLECEK? DİYE FISILDANDI

2007?de birilerinin kulağına açık söyleyeyim bana ifade edilen hususlar olduğu için söylüyorum. Birilerinin kulağına; ?bu parti kapatılacak. Dolayısıyla siyaseti başka yerde yapmanın yollarını arayın? diye kulaklara fısıldandı. Bir yıldır da birilerinin kulağına şu fısıldandı, açıktan da söyleniyor: ?Tayyip Erdoğan tasfiye edilecek.? AK Parti?de dış sisteme direndiği düşünülen insanlar tasfiye edilecek. Yayınlar yapıldı. Bazı isimlerin öne çıkarılıp tehdit ittihaz edilmesinin arkasında bu var. Bu yolla AK Parti içinde bir başka tartışma başlatmaya yöneldiler.

SUÇUMUZ FİLİSTİN?E, BOSNA?YA SAHİP ÇIKMAKSA KUSURA BAKMASINLAR

17 Aralık 2013?de vize muhalefeti anlaşması imzalamadık mı? Yani Avrupa Birliği vize muhalefet anlaşmasını biz imzalıyoruz, yıllarca çalışıp biz hazırlıyoruz, Başbakanımızın huzurunda imzalıyoruz, bizi Avrupa Birliği veya böyle çevrelerle problem çıkaran bir unsur gibi takdim edilmeye çalışılıyoruz. Bu ekip yaptı bunu. Bu şeyleri artırabilirsiniz. Suçumuz Filistin?e sahip çıkmazsa kusura bakmasınlar. Ben bu halkın tabiri caizse atar damarlarında akan hissiyatı biliyorum. Filistin?e sahip çıkmayan kimseye bu halk iktidarlık vermez. Veya diğer konular? Somali?ye sahip çıkmak, Bosna?ya sahip çıkmak? Bunlar hep çıkartıldığı için? Biliyorsunuz Bosna kredisi lafı edildi sanki yolsuzlukmuş gibi. Somali?ye giden paralar neyle gitti, ayakkabı kutuları vs. gibi laflar türetildi. Halk da tam burada heyecanlanıyor.

METİN GÜNCELLENİYOR...
Star

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.